Hayat çok enteresan...
Bazen hiç tanımadıklarınızı çok iyi tanır seversiniz. Ama tersi çok tanıdığınızı sandıklarınızı ise hiç tanımadığınızı anlar iğrenirsiniz.
İşte böyle bir durumda Kurban Bayramı bitti gitti. Allah gelecek seneye ulaşmayı nasip eylesin.
Geldik Çarşambamızın gündemine...
Çarşamba için geçenlerde sevdiğim bir bayan (adı bende kalsın) sosyal medya hesabında şöyle yazmıştı:
"SUSUN YETER ARTIK...
Çarşambada doğdum, Çarşambada yaşıyorum, Çarşamba'da da ölücem. Çarşamba'da kazandım, kazandığımı da Çarşamba'da yedim. Sahip çıkmadınız memleketinize çoğunuz. Atakum ve çevrelerinde Çarşamba, Samsun arası Atakum, Samsun arası kaç km. Terme kadar olamadınız. Bu gün Çarşambalı olupta oturmayanlar size ne Çarşamba'dan..."
Bu yazıyı yazan bayanı ilk gördüğüm yerde büyük bir sevgi ve saygı ile elini öpeceğim. Nedenler çok.
Yıllardır sorarız. "Çarşamba' da kazanıp neden Samsun veya başka şehirlere kaçar gibi giderek orada kazandıklarını yerler. Hatta hala burada kazanıp bu şehre hiç bir çivi dahi çakmayanlara bu ilçe halkı neden sahip çıkar?"
Bu günlerde ekonomik krizle esnaf, çiftçi, memur hatta inşaat sektörü ile fındık vs sektörlerinde mücadele edip, büyük iş adamı safında olup yıllardır Samsun' da elit ortamlarda ki sahillerde veya manzarası mükemmel olan modern binalarda oturanlar, lüks son model araçlarla ilçede fink atanlar...
Bu günlerde ekonomik krizde şımarıklıklarının acısı çıkıyor.
"Sonradan görme" sözü bunlar için olsa gerek.
Her neyse 'zenginin malı züğürdün çenesini yorar' misali.
Bizim derdimiz 'zenginin borcu, iflası değil.'
Bana ne bunca yıl şehre bizlere hayrı yoktu ki şimdi de yararı olsun yada ah- vah çekelim.
Kendi ayağından asılmasını o düşündün.
"Çatır çatır yerken iyiydi, şimdi meee öyle mi.
Hiç umurumda değil. Umurumuzda olan nedir mi?"
Bakın: Çarşamba' da kazanıp neden Samsun ve diğer illerde yemek için kaçar bu insanlar?..
- Bürokratına,siyasetçisine,sanatçısına, Derneklerine, Gazete ve Gazetecilerine değer vermezler?
- Kaymakamlığı, Belediyesi, Adliyesi, Emniyet ve Jandarması, diğer Kamu yöneticileri, STK yöneticileri, Oda                                Başkanları, sporuna dedim ya Gazete ve Gazetecisine önem vermez, sahip çıkmazlar?
- Kendi ilçesinde ki yayın organlarına, derneklerine sahip çıkmayanlar Samsun ve Ulusal medyaya, gazete tv'lere adeta aşık olup milyarlar akıtırlar?
- Yaptıkları çalışmaların reklamlarını, bilgilerini ihalelerini kendi firmalarına değil de neden yabancı firmalara, yabancı işçilere değer verir onları ilçeye getirir baş ağrıtırlar?
- Fındığına, salata,biber, patlıcan, fasulyesine, çiftçisine, üreticisine sahip çıkmazlar?
- Şeker Fabrikasına, kurulması beklenilen OGSB, fabrikalarına neden el uzatmaz, sahip çıkmazlar?
İşte o yüzden diyorum ki:
"ÇARŞAMBA SAHİPSİZ."
Çünkü; Sözde Odaları, STK'ları, siyasetçileri, İş adamı,
Bürokratı, Dernekleri, 20 il' den büyük olması ve büyük ilçeliği ile övünen,
Ülkenin 3. ovası sözde büyük ilçe ÇARŞAMBA...
- Ne zaman ayağa kalkacak?
- Ne zaman Çarşamba Çarşambalının olacak?
- Ne zaman Çarşamba kendi değerine sahip çıkacak?
Artık kazandığını dışarıda yiyen değil, kazandığını kendi ilçesine harcayan...
Yaşadığı ilçeyi ayağa kaldıracak insanlara, işadamlarına, bürokrata, siyasetçilere ihtiyacımız var.
Kendi değerini, kendi insanını bilmeyene tahammülü yok artık Çarşamba'nın.
Bakın, gencecik canlar kopup gidiyor hayattan.
Neden ekonomik kriz, iflaslar şehri çökertiyor neden?
Bilinçsizlik ve şehrine güvensizlik.
Bu nedenle diyorum ki;
Bu güne kadar hep yarardan çok zararınız oldu.
Biz işin aslı kendi kendimize yeteriz.
İşte tüm mesele bu...
"Eyyy sözde Çarşambalıyım diyenler.
Sevin artık Çarşamba'yı"
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...