Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

STSO Koltuğu, Özel Şoförlük koltuğu değil ki?

STSO Koltuğu, Özel Şoförlük koltuğu değil ki?

 

AK Parti eski Samsun Milletvekili Fatih Öztürk, Mayıs ayında yapılacak Samsun Ticaret ve Sanayi Odasının seçimlerinde Başkanlığa aday olacağının ilk işaretini vermiş.  Verdikten sonra da bazı Gazetelerde yaptığı söyleşi de çok anlamlı ve bir o kadar da manidar açıklamalarda bulunmuş. Bakın Sevgili eski Milletvekili Fatih Öztürk ne demiş? “STSO’ da sorunun Başkanda olmadığını, Oda’da Zihniyet Devrimi yaşanması gerektiğini söylemiş”.

Evet, STSO, ÇTSO her nerede olursa olsun bu odaların seçimleri, normal esnaf odaları ile Ticaret Borsa seçimlerine hiç benzemez. Ya da İktidarın seçildiği Milletvekili seçimlerine hiç mi hiç benzemez…

Mesela Genel Seçimlerde güçlü bir partin ve hele de Başbakan Erdoğan gibi çok çok güçlü ve halk tarafından sevilen bir Liderin varsa, “Kim olursan ol, makamın, mevkiin ne olursa olsun, Vallahi bu Millet bayıla bayıla gösterilen adayı çekinmeden seçer”. Bunu 2002 yılından bu yana görmedik mi? Hala da görmüyor muyuz? Önümüzde ki seçimlerde de hangi adayı mesela AK Partiden koyarsanız koyun istediği il, ilçe veya aday gösterildiği yerden seçilir. Mesela, Belediye Meclis üyesi, Belediye Başkanı, Milletvekili falan…

Ama ÇTSO, STSO gibi odalar da bu tam tersidir.

Sevgili Öztürk için her zaman derim. Milletvekili olmadan önce yani Samsun İl Gençlik Spor Müdürü iken sevdiğim ve güvendiğim isimdi ama Milletvekili olduktan sonra adeta kayıplarda gezindi durdu. Kimseyi ikna edemedi, hiçbir işi beceremedi. Hükümet programları hariç…  Ama hafta sonu AK Parti Samsun Siyaset Akademisinde konuşan Yusuf Ziya Yılmaz Başkanın deyimi ile; “Hizmet yerlerine gelen, o hizmet koltuk ve makamlara oturanların siyah gözlüklerle, siyah siyah araçlarla gezme lüksleri, bu makamlarda böyle oturma yerleri değildir. Bunları halkta sevmez ve seçmez”.

Ancak, Sevgili Öztürk, Milletvekili olduktan sonra siyah camlı tankı andıran Jeeplerle, siyah gözlükler gözünde, ara sıra da özel otolarla Çarşamba- Samsun tırısa gezdiler durdular. Hatta bu konuyu köşe yazımda dile de getirmiştim. Buna da tepkiyi önce Başbakan sonra halk cevabını listeye bile almayarak verdi. Şimdi gelelim sözüm ona Öztürk’ün STSO Başkan adaylığına….

Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri hiç te basit ve kolay seçimler asla değil.  Bunun farkında olmayanın bu seçime adaylığı düşünüyorum demesi bile bir felakettir. Hele ki sevgili Öztürk’ün yaptığı açıklamanın son bölümü ise tamamen yıkım. Öztürk ne demiş: Samsun Ticaret ve Sanayi Odasında sorun başkanın değişmesiyle bitecek gibi görünmüyor. Sorun bence hizmet etme anlayışında. Başkanı değiştirmek sorunu çözmez. Samsun Ticaret ve Sanayi Odasında Zihniyet Devrimi yapılması gerekir. İyi bir Başkan ancak iyi bir yönetimin yanı sıra iyi bir profesyonel ekiple olunur. Samsun için iyi bir ekip kurulması gerekir. Samsun’da hangi makama talip olunursa olunsun. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı da öyledir. İyi bir Hamal lazım. Hamal olabilecek ve bundan yılmayacak kişiler hizmete ve göreve talip olmalıdırlar.

Evet, çok doğru bu halka önce çalışacak iyi bir Hamal lazım. Yani halka hizmet eden Hamal lazım, kendine veya sadece belli bölgelere, isimlere hizmet eden hamal değil. Hele ki işin asıl önemli noktası; Siyah gözlük ve siyah jeepli hamal hayatımda görmedim ki!.

Şimdi STSO veya başka il ve ilçelerde ki aday olacaklara şunu belirteyim. Konuyu ben biliyorum ama bakalım bu odalara aday yani Başkan olacağım diyen zat-ı muhteremler biliyor mu?. Bilmiyorlarsa, siyah güneş gözlüklerini takıp gidip kumda güneşlensinler biraz pişerler ve öğrenirler daha iyi olur derim…

STSO veya ÇTSO ya aday olmayı düşleyenler; Diyelim ki seçime girecek ve Başkanlığa aday olacaklar değil mi? Bu isimler ilk önce odaya kayıtlı oldukları kendi meslek gruplarında seçime girip yarışacaklar. Bu grupta önce seçilecekler. Gruplardan seçilen isimler, daha sonra yeniden İlçe seçim kurulundan gelen bir heyet huzurunda ikinci defa kurulacak olan sandıkta bir kere daha yarışacaklar. Bu noktada ancak zatı muhteremler filan makama adayım diyecekler, o andan itibaren Oda Yönetim Kurulu veya Oda Meclis Başkanı ya da Yönetim Kurulu üyesi seçilebileceklerdir. Bu adaylık akabinde gruplardan çıkanlardan alacakları oylarla bu makamlara seçilebilecekler. Ticaret Borsası, Esnaf Kefalet Odaları gibi odalarda ki gibi ben adayım demekle bu işler olmuyor.

Kısacası STSO ya harbiden hamal gerekiyorsa, bu sanırım Öztürk siyah gözlükleri ile asla olamaz. Kaldı ki bu Odalara hamal olmak kötü değil, ama siyah gözlük ve araçlı hamal olmak çok kötü. Bu noktada sanırım, kim için başkan, kime hizmet için hamal olmak önemli?.

Bunlar da ne demek oluyor?. İnsanın geçmişi geleceğinin aynasıdır. Ayna asla yalan konuşmaz. Milletvekilliğinde ne yaptınız ki?. Şimdi STSO başkanı olarak ne ve nasıl hamal olacak ve zihniyet değiştireceksiniz? Ahde vefayı bilmeyen, hamallık yapmadan hamal gerek diyenler, ne kadar ayna karşısına geçerse geçsinler, aynanın kendilerine hamal bile olamazsın diyeceği aşikardır.

Bu nedenledir ki; Ticaret ve Sanayi Odasına Başkan adayı olacakların mutlaka bu kuralları bilmesi ve buna göre adayım diyecek gücü ve kabiliyeti kendilerinde görmesi ve halkında bunları çok iyi bilmesi gerekir. Aksi takdir de ardında, bilmem Kim olursa olsun seçmen olmadıktan sonra kocaman bir hiç olursun. Ama hiçbir zaman Hamal bile olamazsın.

Bunu sevgili Fatih Öztürk seçim heyecanı ile unuttu sanırım. Makam ve koltuklar özel şoför koltuğuna oturmak hiç değildir. Kısacası Özel Şoförlük koltuğu TSO Koltuğu değil ki?

Fatih Öztürk ve diğer il ve ilçelerde ki potansiyel başkanlık hayalleri kuranlar, bu konuları bir kere daha çok iyi düşünüp ona göre yola çıkmalı ve BEN TSO’ya BAŞKAN ADAYIYIM derken bir daha iyi düşünmelidir.  Yani bin kere düşünüp bir kere konuşmalıdırlar derim.

Yani, Hamal olabilmek kadar güzel bir makam bu hayatta aslında yok sanırım. Ama bizim hamallar son yıllarda siyah gözlük ve siyah araçlarda halka hamallık edecek sanırım. Maçlara bile bu halde gittiklerine göre… Ama benim kafama takılan bu zat-ı muhteremlerin bu araç ve gözlüklerinin bu halk neresinde olacak. Tekeri altında mı, gözlüklerin karanlık bölgelerinde mi? Merak ettim işte…

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi