Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Silah insanın en büyük ve en tehlikeli düşmanıdır. Düşmanla işbirliği ya

Silah insanın en büyük ve en tehlikeli düşmanıdır. Düşmanla işbirliği ya

 

 

Dün tüm gazete manşetleri DÜĞÜN Magandasının yaptığını sayfalarına çarşaf çarşaf taşıdı.

Karadeniz bölgesi ile özdeştirilen silah tutkusu tıpkı önce ki gün Aşağıçinik’te ki gibi kötü ve can alan şekilde hayatta tutulmaya devam ediyor.

Evet, biz Karadenizliyiz ve silahı severiz. Ama bu dönemde savaş yok, kavga yok, hiçbir şey yok.

O zaman bu silah merakı nedendir?

Tekkeköy’de ki bu vurdumduymazlığı, bilgisizliği kim nasıl izah edebilir?.

Bu günlerde Türkiye’nin hemen her yerinde her akşam onlarca düğün oluyor. Köylerde ki düğünlere Jandarma, İlçe merkezindekilere ise Polis yetişmeye çalışıyor. Polis ve Jandarma hangisine yetişebilecek.

Oysaki hatırladığım kadarı ile yaklaşık 2-3 yıl önce Emniyet Teşkilatımız TOPLUM DESTEKLİ POLİSLİK Hizmetini başlattı.

Çarşamba’ da geçtiğimiz yıllarda Toplum Polislikte görevlendirilen Polisler Sokak Sokak, cadde cadde dolaşarak esnafı, vatandaşı, köylüyü velhasıl herkesimi bilgilendirmeye ve bilinçlendirmeye çalıştı. Hala da çalışıyor.

Bu nedenle Çarşamba’ da bazı köylerde afişler bile asıldı.

“Düğünümüzde silah atmak yasaktır”

Ama gel gör ki bu afişler, söylemler, bilgilendirmeler yetmiyor.

Geçen dönemde silah konusunda büyük çaplı bir çalışma başlatılmıştı. Hayati tehlikesi olmayan çoğu silahı bulunan kişilerin silahları ellerinden ruhsat verilmeyerek geri alınmaya başlanmıştı.

Demek oluyor ki bu defa da bu konu başka yollardan delinmiş.

Sonuç….

Tekkeköy’deki bilinçsizlik, tedbirsizlik, birilerine gösteriş merakı bir kişinin hayatını kaybetmesine, bir başkasının ise hayata tutunabilmesi için yoğun bakımda tedavi altına alınmasına neden oldu.

Şimdi tanesi yaklaşık bir lira olan bir mermi ile atılan 10-15 mermiden seken 2 kurşun 2 kişinin hayatını zindan etti. Atanın ise tüm yaşamı zehir oldu. Bir daha eline silah aldıramazsınız ama iş işten çoktan geçti… Vicdan acısı cabası…

Olayın neticesi ne peki; Ölen mezara, yaralanan hastanede hayata tutunmaya çırpınırken ya o silahın tetiğine parmakları giden ne oldu. Demir parmaklıklar ve kararan bir yaşam. Yaşarken ölmek diye buna deseler gerek. Yani silahı kullananın hayatı karardı.

Demek oluyor ki; BÜYÜK SÖZÜ DİNLENMELİ, YASALARA RİAYET EDİLMELİDİR.

***  

Silahlanma konusu ciddi bir meseledir ve acil olarak yeniden masaya yatırılması gereken bir olay.

Hükümetimizin acil olarak bu konuda yeni bir yasal düzenleme yapma ihtiyacı doğmuştur.

Önüne gelen bakkaldan leblebi alır gibi silah alıyor. Kimisi iş yeri üzerinden, kimisi bilmem neden. Taşıma olmasa bile bulundurma alanların aldığı silahlar bellerde deli dana gibi dolaştırılıyor.

Kimse bir saniye sonra ne olacağını bilmiyor. Silah biz insanın en yakın dostu ve bir o kadar da düşmanıdır.

15 yıla yakın silah kullanan birisi olarak hala elime aldığımda parmaklarım titrer korkarım.

Attığımı vuramam korkusu değil. Attığım yanlış bir hedefe gider korkusudur bu korku.

O nedenle de silahı sevmem.

Meslek icabı dert ve sıkıntılarımız çok. Askerlikten sonra, gazetecilik... Her ikisi de çok zor meslekler. Ama silah hiçbir şeyin çözüm yolu değildir.

Hükümetin acil olarak silah, kesici ve delici aletler yasasını acil olarak düzenlemelidir.

Hiçbir yerden silah alamayan ya Muhtar oluyor, ya sivil tolum örgüt başkanı, yöneticisi, bilmem ne esnafı oluyor ve silahına kavuşuyor.

Sonra…

Söylemeye gerek var mı?

İşte o sonrasında önüne gelen bayram havasında eğlenerek mutlu bir beraberliğe hazırlanan gelin ve damadı bazen ayırıyor, bazen yakınlarının acısını yaşatıyor. Bunların önlenmesi adına acil önlemlerin ve çözüm yollarının bulunması gerekiyor. Yani yasal çözüm yolu.

Bilgilendirme, Polis ve Jandarma Korkusu ile bu iş olmuyor. Siz siz olun silaha dost gözü ile sakın bakmayın.

Çünkü silah insanın en büyük ve en tehlikeli düşmanıdır…

Düşmanınızla işbirliği yapmayın.

Bilinçlendirme, tehlikeyi anlatma sözlerle yetmiyorsa, yasal düzenleme acil yapılmalıdır.

Tekkeköy’ de hayatını kaybeden vatandaşımıza Allahtan rahmet, yaralımıza geçmiş olsun temennilerimizi dilerken düğünü olan ve olacak ailelerin bu konuya duyarlılık göstermesi, ve hepimize büyük ders olması dileğimle…

Mutlu yarınlar, sağlıklı gelecek hepimizin olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erol ŞEKER Arşivi