Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

“Şeytan ayrıntıda gizli” derler ya!.

“Şeytan ayrıntıda gizli” derler ya!.

Çarşambaspor’un şeytanları ayrıntılarda da, olayın içinde de fink atıyor ama kuyrukları birbirine hiç dokunmuyor. Oyunları anlayabilen var mı?. Bence yok. Bir oyundur sürüyor çözebilene aşk olsun.

     Bugünkü yazıya başlarken bazı spor yazarlarımızın yazılarından alıntılarla aşlamak istiyorum. Ancak önce şunu belirteyim. Geçmişe dönüp bakın SPORLA ALAKALI FAZLA YAZMAYI İSTEMEDİĞİMİ HEP VURGULAMIŞIMDIR!. Spordan anlamadığımdan değil, her konuya müdahil olmama adına sevmem. Ancak gelin görün ki “ELİN KÖRÜ, BİZİM BADEM GÖZLÜLERİN YANINDA YILDIZ GİBİ PARLATILIYOR YA!”. Suskun sporcu büyüklerimiz, yazarlarımız ve çoğu yöneticilerimiz(!) her bir haltı bilir ama konuşmazlar. Onlar üç maymunu mükemmel oynarlar. Bunlar da tahterevalli misali. Kendi dengelerimizi kaçırmayalım diyerek her şeyi bilelim ama işimiz bozulmasın mantığı ile dürüstlüklerini, doğrularını bir kenara bırakıp kıyıdan kenardan akıllarınca yazarlar. Ama sadece yazmış olmak için yazarlar. Siz önce kendiniz içinizde dürüst olun, dostlukları, yanlışlıkları ayırt ederek yüreğinize güvenerek can dostunuzun dahi hata ve pisliklerini yazın, geleceğinizi düşünmeyin o zaman susacağım.

Bakın şimdi: İsmail Karaoğlu son köşe yazısında bir şeyleri açığa çıkartma gayretine girmiş. Ama o da aslında çaresizliği ve keşmekeşliği ortaya sermiş. Karaoğlu, “Çarşambaspor ile ilgili bazı gelişmeleri takip ettiğimde insanın inanmaması mümkün değil gibi görünüyor. Hatta bazı olayları insanların yaşanmış gibi savunması karşısında sadece hayretle bakıyorum. Bu konuyu Şeref Çelebinin iş yerinde Halit Doğan ile konuşurken aramıza Erol Şeker’de dahil olmuştur. Konuyu kendilerinden dinledik. Piyasa da konuşulan laflar ile anlatılanların çok farklı olduğunu anladım. Şimdi başa döndük. Çarşambaspor olarak sahipsizlik devam ediyor”

 “Şeytan ayrıntıda gizli” derler ya!. Biz de onu haykırıyoruz aylardır.

Bizim Çarşambaspor Başkanlığı ve yönetim kurulu ile Teknik Sorumluları ve futbolcu transferleri de şeytanın ayrıntılı sohbetlerinde gizli kalıyor demek ki. Hala ısrarla dile getirdiğim konu: Bu şeytan(lar) kimler. Ben bunlara ne dedikoducular ne de Çınaraltı, Gülhane, Emirgan, Belediye karşısında ki ara sokak muhabbetleri falan söylemiyorum. Ya da Belediye Başkanı kendi ekürileri ile bir şeyler yapacak ama davul ondan, tokmak başkasında neden izin versin ki muhabbetlerini hiç söylemiyorum. Yani bunların ki çözüm yolu değil: Bunlarınki bizim borumuz öter mantığı… Biz güçlüyüz, ben güçlüyüm… Sizin gücünüz batsın. Çarşamba spor’u bitirdiniz, bitiriyorsunuz hala uyanamadınız mı?. Ben haksızım kardeşim haklı olanları görelim artık. Köşe başı muhabbetlerini bırakın. Cesareti olan çıkar konuşur, yazabilecek cesareti olan adam gibi adamlar da çıkar yazar. Öyle kaçak güreşmeler, benim adamım, onun adamı muhabbetlerini geçin….

Direk Şeytanlar ve şeytanlıklar kimlerde, nerede şeytanlıklar dönüyor. Hani koca bir sezon boyunca bas bas bağırıp çağırıp çırpınanlar nerede?. Hani Hüseyin Dündar’ dan daha güzel ve daha kaliteli, maddi, manevi olarak olsun güçlü bir kadro kuracaklardı o isimler nerede. Taraftarları rezil eden onları yalnız bırakanlar nerede?.

Devam edelim bizim Köşe Yazarımız bakın son yazısına ne diyerek başlamış. “KÖŞESİ OLAN YAZIYOR…” Devamına iyi bakın:”Çarşamba spor ile ilgili son okuduğum bir köşe yazısında Çarşambalı hocalarımızın genel bir değerlendirmesi yapılmış ama hiç birisinde isabet kaydedilemediğini ibretle gördüm. Siyasi ve ülke meselelerinde isabetli yazılar yazan arkadaşımıza spor işin içine girince bir haller oluyor.

Kim ne derse desin Çarşambamızın bu zamana kadar yetiştirdiği en başarılı ve kaliteli hocası Cemil CENGİZ hocamızdır, her ne kadar ben şiddetle kimi zaman eleştirsem de bu gerçeği değiştirmez.  Müthiş zekâsıyla ve çalışkanlığıyla eleştirilerimizden geçmişte nasibini alan  Muammer hocamız atıl durumda bekler yıllardır. Başarı Başardım diyebilenlerin olacaktır elbette. Yazının bir bölümünde tüm konuyu aslında içine kendisini de katarak açıklamış yazarımız:  İnsan egoist ve en üst düzeyde bencilliği yaşayan mükemmel bir varlıktır. KISA DÜNYA YAŞAMINDA ORTALIĞI KIRIP GEÇİRMEYE GEREK YOK” demiş.

Eee futbolu çok iyi bilen yazarımıza ve acar yönetici modunda ki isimlerimize şunları sorayım: 1.Biz Çarşamba dışından hoca mı getirin dedik?.2.Cemil Cengiz kötü hoca, burada iş yapamaz mı dedik. Çarşambalı hocaları Çarşamba spor’a göreve getirin kendi derdimize kendimiz yanalım dedik kötü mü ettik. 3.Muammer Koca başarısız mı dedik?. Koca’yı düşünmezler çünkü dobra dobra konuşur derken onun başını kimler yedi dedik?. Neden Koca’yı yollamışlardı?. 4. Sizler değil miydiniz Koca’yı kötüleyenler…

Geçin bu kadar laf salatasını da biraz olsun tüm bildiklerinizi cesaretle ve dobra yazın, yazınki siz varsınız diye ben susayım. Şahsi fikirlerimi ve hislerimi asla yazımlarıma katmadım katmam. Kattığımda ortalık zaten toz duman olur. Bunu inanarak söylüyorum. Çarşamba spor’u bırakıp yazdıklarımla, şahsımla cebelleşeceğinize, bu günlere nasıl geldiğimizi, kimlerin Çarşamba spor’a çomak soktuğunu, kimlerin şeytanlık peşinde olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Korkmadan, gelecek endişesine girmeden yazın, yazınki ben ortadan çekileyim. Sizin bu düşünceleriniz “BAL KABAĞI ODA MAYIS AYINDA OLUR. MAYIS AYI DA GEÇTİĞİNE GÖRE”.

Sonuç olarak evet çok doğru: KÖŞESİ OLANDA OLMAYANDA YAZIYOR, PARAM VAR DİYEN KONUŞUYOR. ŞEYTANLIKLAR SÜRÜYOR. MESELE BU. OLAN ÇARŞAMBA SPORUMUZA OLUYOR, FARKINDA MISINIZ? FARKINDA OLSANIZ AYAĞA KALKAR SUÇLULAR ŞUNBLAR DİYEBİLİRSİNİZ AMA SİZDE O CASERET NEREDEEEE….

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…Çarşambaspor’un şeytanları ayrıntılarda da, olayın içinde de fink atıyor ama kuyrukları birbirine hiç dokunmuyor. Oyunları anlayabilen var mı?. Bence yok. Bir oyundur sürüyor çözebilene aşk olsun.

     Bugünkü yazıya başlarken bazı spor yazarlarımızın yazılarından alıntılarla aşlamak istiyorum. Ancak önce şunu belirteyim. Geçmişe dönüp bakın SPORLA ALAKALI FAZLA YAZMAYI İSTEMEDİĞİMİ HEP VURGULAMIŞIMDIR!. Spordan anlamadığımdan değil, her konuya müdahil olmama adına sevmem. Ancak gelin görün ki “ELİN KÖRÜ, BİZİM BADEM GÖZLÜLERİN YANINDA YILDIZ GİBİ PARLATILIYOR YA!”. Suskun sporcu büyüklerimiz, yazarlarımız ve çoğu yöneticilerimiz(!) her bir haltı bilir ama konuşmazlar. Onlar üç maymunu mükemmel oynarlar. Bunlar da tahterevalli misali. Kendi dengelerimizi kaçırmayalım diyerek her şeyi bilelim ama işimiz bozulmasın mantığı ile dürüstlüklerini, doğrularını bir kenara bırakıp kıyıdan kenardan akıllarınca yazarlar. Ama sadece yazmış olmak için yazarlar. Siz önce kendiniz içinizde dürüst olun, dostlukları, yanlışlıkları ayırt ederek yüreğinize güvenerek can dostunuzun dahi hata ve pisliklerini yazın, geleceğinizi düşünmeyin o zaman susacağım.

Bakın şimdi: İsmail Karaoğlu son köşe yazısında bir şeyleri açığa çıkartma gayretine girmiş. Ama o da aslında çaresizliği ve keşmekeşliği ortaya sermiş. Karaoğlu, “Çarşambaspor ile ilgili bazı gelişmeleri takip ettiğimde insanın inanmaması mümkün değil gibi görünüyor. Hatta bazı olayları insanların yaşanmış gibi savunması karşısında sadece hayretle bakıyorum. Bu konuyu Şeref Çelebinin iş yerinde Halit Doğan ile konuşurken aramıza Erol Şeker’de dahil olmuştur. Konuyu kendilerinden dinledik. Piyasa da konuşulan laflar ile anlatılanların çok farklı olduğunu anladım. Şimdi başa döndük. Çarşambaspor olarak sahipsizlik devam ediyor”

 “Şeytan ayrıntıda gizli” derler ya!. Biz de onu haykırıyoruz aylardır.

Bizim Çarşambaspor Başkanlığı ve yönetim kurulu ile Teknik Sorumluları ve futbolcu transferleri de şeytanın ayrıntılı sohbetlerinde gizli kalıyor demek ki. Hala ısrarla dile getirdiğim konu: Bu şeytan(lar) kimler. Ben bunlara ne dedikoducular ne de Çınaraltı, Gülhane, Emirgan, Belediye karşısında ki ara sokak muhabbetleri falan söylemiyorum. Ya da Belediye Başkanı kendi ekürileri ile bir şeyler yapacak ama davul ondan, tokmak başkasında neden izin versin ki muhabbetlerini hiç söylemiyorum. Yani bunların ki çözüm yolu değil: Bunlarınki bizim borumuz öter mantığı… Biz güçlüyüz, ben güçlüyüm… Sizin gücünüz batsın. Çarşamba spor’u bitirdiniz, bitiriyorsunuz hala uyanamadınız mı?. Ben haksızım kardeşim haklı olanları görelim artık. Köşe başı muhabbetlerini bırakın. Cesareti olan çıkar konuşur, yazabilecek cesareti olan adam gibi adamlar da çıkar yazar. Öyle kaçak güreşmeler, benim adamım, onun adamı muhabbetlerini geçin….

Direk Şeytanlar ve şeytanlıklar kimlerde, nerede şeytanlıklar dönüyor. Hani koca bir sezon boyunca bas bas bağırıp çağırıp çırpınanlar nerede?. Hani Hüseyin Dündar’ dan daha güzel ve daha kaliteli, maddi, manevi olarak olsun güçlü bir kadro kuracaklardı o isimler nerede. Taraftarları rezil eden onları yalnız bırakanlar nerede?.

Devam edelim bizim Köşe Yazarımız bakın son yazısına ne diyerek başlamış. “KÖŞESİ OLAN YAZIYOR…” Devamına iyi bakın:”Çarşamba spor ile ilgili son okuduğum bir köşe yazısında Çarşambalı hocalarımızın genel bir değerlendirmesi yapılmış ama hiç birisinde isabet kaydedilemediğini ibretle gördüm. Siyasi ve ülke meselelerinde isabetli yazılar yazan arkadaşımıza spor işin içine girince bir haller oluyor.

Kim ne derse desin Çarşambamızın bu zamana kadar yetiştirdiği en başarılı ve kaliteli hocası Cemil CENGİZ hocamızdır, her ne kadar ben şiddetle kimi zaman eleştirsem de bu gerçeği değiştirmez.  Müthiş zekâsıyla ve çalışkanlığıyla eleştirilerimizden geçmişte nasibini alan  Muammer hocamız atıl durumda bekler yıllardır. Başarı Başardım diyebilenlerin olacaktır elbette. Yazının bir bölümünde tüm konuyu aslında içine kendisini de katarak açıklamış yazarımız:  İnsan egoist ve en üst düzeyde bencilliği yaşayan mükemmel bir varlıktır. KISA DÜNYA YAŞAMINDA ORTALIĞI KIRIP GEÇİRMEYE GEREK YOK” demiş.

Eee futbolu çok iyi bilen yazarımıza ve acar yönetici modunda ki isimlerimize şunları sorayım: 1.Biz Çarşamba dışından hoca mı getirin dedik?.2.Cemil Cengiz kötü hoca, burada iş yapamaz mı dedik. Çarşambalı hocaları Çarşamba spor’a göreve getirin kendi derdimize kendimiz yanalım dedik kötü mü ettik. 3.Muammer Koca başarısız mı dedik?. Koca’yı düşünmezler çünkü dobra dobra konuşur derken onun başını kimler yedi dedik?. Neden Koca’yı yollamışlardı?. 4. Sizler değil miydiniz Koca’yı kötüleyenler…

Geçin bu kadar laf salatasını da biraz olsun tüm bildiklerinizi cesaretle ve dobra yazın, yazınki siz varsınız diye ben susayım. Şahsi fikirlerimi ve hislerimi asla yazımlarıma katmadım katmam. Kattığımda ortalık zaten toz duman olur. Bunu inanarak söylüyorum. Çarşamba spor’u bırakıp yazdıklarımla, şahsımla cebelleşeceğinize, bu günlere nasıl geldiğimizi, kimlerin Çarşamba spor’a çomak soktuğunu, kimlerin şeytanlık peşinde olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Korkmadan, gelecek endişesine girmeden yazın, yazınki ben ortadan çekileyim. Sizin bu düşünceleriniz “BAL KABAĞI ODA MAYIS AYINDA OLUR. MAYIS AYI DA GEÇTİĞİNE GÖRE”.

Sonuç olarak evet çok doğru: KÖŞESİ OLANDA OLMAYANDA YAZIYOR, PARAM VAR DİYEN KONUŞUYOR. ŞEYTANLIKLAR SÜRÜYOR. MESELE BU. OLAN ÇARŞAMBA SPORUMUZA OLUYOR, FARKINDA MISINIZ? FARKINDA OLSANIZ AYAĞA KALKAR SUÇLULAR ŞUNBLAR DİYEBİLİRSİNİZ AMA SİZDE O CASERET NEREDEEEE….

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi