Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

"SENİ SEVİYORUM" Diyebilmek!

"SENİ SEVİYORUM" Diyebilmek!

Baktım bu pazar yine Babalar günüydü.
Umursamıyor gibi yapayım dedim. Nasıl olsa Anneler günü, Sevgililer günü vs..
Hep var ama Babaları hatırlayan çok olmaz Derken, düşündüm, hayatımızda ne var?
Benim babam da sanırdık ki bizi sevmezdi, canımızı çok acıtırdı..
Sürekli gece gündüz demez, sıcak soğuk bilmez çalıştırırdı..
Bazen hiç sorgusuz Osmanlı tokadını indirirdi ense köküne bir aydan fazla dinmezdi o acı ve uyarı!?
Yine o babam ömrüm boyunca tek bir kez sevgi cümlesi söylemedi!..
40 yaşıma gelmişken dahi bir kere diline getirmedi.
Hiç unutmam bir gün evde bahçemizde otururken bir defa yaptığımız işe yada senin bize olan sevgini,
Bir kere dilinle söylesen ne olur dediğimde!
"Gebersen de size sizi seviyorum, ya da yaptıklarınız güzel de olsa iyi yapmışsın" demeyeceğim diyecek kadar gaddar görünen, asık suratlı biriydi!
Oysa tüm memleketin sevgilisi sevdiği bir adamdı..
Hani şu televizyonlarda son bir kaç gün dönen reklam var ya!
O reklamda ki baba gibi oğluna sevdiğini, gösteremeyen, söyleyemeyen baba gibi..
Ama torunun odasına gidip kucağına aldığı torununa içindekileri bir bir döken Dede (baba)yı evladı oturma odasında dinliyor ya!
Orada bir Babanın oğlu hakkında ki düşünceleri! Tıpkı öyleydi bizim gençliğimiz, bizim babamız, dedelerimiz...  Anlayana.
Çünkü o babalar ne gaddar, ne vefasızdı onlar sevmeyi sevgi sözcüklerini biliyordu..
Sadece babalarımıza sevmeyi ve sevilmeyi öğretmemişlerdi.
Her şey ya günah, ya adetlere göre ayıptı.  Onlar sevmeyi de sevgi sözcüklerini de bilmiyorlardı ki, çocuklarına söyleyebilsinler.
Peki ya biz öğrenebildik mi?
Bence hala o ayıp, günah korku ve endişesi içimizde o gerilimle yaşıyoruz. Bizler babalarımız kadar olmasa da en azından onlar kadar olmasa da hala içimizde o gerilim yaşıyor.
Bizler en azından babalarımıza göre daha deneyimli ve eğitimli olduğumuzdan Sevgisiz, ayıp, günah despotizminin bitmesi için çırpınıyoruz.
Bu gün o nedenle çok mutluyum.
Baba yarım Rahmetli Efdal ağabeyimin çocukları arayıp, "Babalar günün kutlu" olsun sözü var ya!
Evlatlarımın gönüllerince karınca kararınca, akşamdan bayramlık almamız gibi gizli gizli hediyelerini alıp usulca sokulup kucaklayıp;
"Babalar günün kutlu olsun babam" sözleri yüreğimi şişirip zorlasa da Yıkılmaz duvarları yıkarak, gözlerim yaşararak onlara "Sizleri seviyorum" diyebilmek çok güzel duyguymuş.
Babam diyemese de çocuklarıma diyebildim ya!
Ne mutlu o yüreğin böylesi duyguya kapılması! .
Sevgi sözcükleri olmayan sevgiyi bilmeyen kalpleri yıkık çocuklar toplumun potansiyel suçlusu olarak o nedenle sık sık çıkıyor karşımıza..
Ne diyeyim ki!?
Ben babamdan duymadım ama bilsin ki çocuklarım.
"Ben, sizleri çok seviyorum. Bize söylemediler, biz size söyleyelim ki sizler de gelecek nesillerimizi sevgiyle, saygıyla büyütün. Vatana, topluma faydalı bireyler olsun. Sevgi dolu gelecek bizim olsun."
Kısacası ÇOCUKLARINIZDAN SEVGİNİZİ EKSİK ETMEYİN. SEVGİ SÖZLERİNİZİ HER DAİM SÖYLEYİN.
ZOR OLSA DA...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi