İBRAHİM GÜLER

İBRAHİM GÜLER

Saygı değer okuyucularım:

Saygı değer okuyucularım:

 

Dün tv kanallarının birinde akillerden bir Gazetecinin yaptığı barışla ilgili sözlerinden bahis etmiştim. Pkk bir ayırımcı terör örgütü ve binlerce kişinin hayatına son vermiş katilerden iki bin kişi silahları ile birlikte barış için işgal ettikleri toprakları terk edip gidecekler. Bizim Jandarmamız bunlara yol verecekler, polisimiz yol verecek bu nasıl iş. O Vali de buna izin verecek. Bu hiç olur mu?. Suçluyu yakalama adalete teslim etme imkanı varsa o gariban asker ve subay adalet karşısında suçlu olmaz mı?

Görevi yapmayan savcıda suçlu olacak velhasıl bunun hesabını kim verecek?. Acaba bu hükümet bu sorumluluğu nasıl üzerine alacaklar. Hele bağımsız mahkemelerde hangi hakim ve savcıya bu konuda görev yapma diyebilecekler mi? Bu hükümetin bir gün yerine başka bir hükümet gelince siyasiler, kendilerini sıyırabilirler. Bakınız bu günde Genel kurmay başkanları polis müdürleri ve diğer kesimlerdeki profesörler ve idareciler ceza evlerinde hani keser döner sap döner bir gün hesap döner, dönmez diyebilir misiniz?. Hani büyük orta doğunun eş başkanının bence bir gizli planı tahakkuk ettirmeye çalışıyor.

Değerli dostlarım; Tabii ki bir varsayım konu açıklanmıyor sadece açıklanan o da pek açık olmamakla beraber Türkiye’de başkanlık sistemine geçilmesi, yani eyaletlere bölünecek, her eyaletin bir parlamentosu, Millet vekilleri cumhur başkanları olacak kendi kanunların kendilerini yapacak. Tıpkı ABD gibi, her eyaletin hükümeti içişlerinde serbest dış ilişkilerde federal hükümete bağlı olacak. Apo ile ilgili Af kanunu çıkarıp Apo’yu federal Kürt devletine başkan yapmaları mümkün olabilir.

 

Değerli okurlarım. Kuzey Irak’ta Barzani, İran’dan biraz Kürtlerin yoğun olduğu topraklar Suriye zaten parçalandı. Orası malum Türkiye’den de aynı şekilde bir birleşik Kürt devletinin kurulması bence düşünülmektedir.

HAK VE KUVVET: Celadet sıhhatli ruhlardan bir yıldırımdır. Düştüğü yerleri yakar ve hız aldığı ruhların rüyalarını hakikat kılar. Celadet iyman ve ideal ile beraber yaşar. Yağmurlu kış gecelerinin zifiri karanlığı ile örtülü, felaketli durumlarda dahi çakar ve en büyük tehlikelerin gözlerini kör edecek şekilde ortalığı aydınlatır. Celadet haktan kuvvet alır ve hakka dayanır. O hiç bir zaman maddi hesaplar ve kuru mantık tekerlemeleri ile at başı beraber yürüyemez. O daima korkaklık ve pısırıklığın düşmanıdır. O asla sinsi emellerin ve hasis menfaat duygularının barındığı yerlerde yaşayamaz. Celadet yüksek tepelerde yuva kuran kartallar gibi. Ancak eğilmez başlarda kanat çırpar. (Alparslan Türkeş 14 Eylül 1951)

 

Değerli dostlarım. Yazının içeriği itibarı ile okuyunca anlamışsınızdır ki öyle bundan 62 yıl önce bu günlerin yaşanabileceği düşünülerek yazmış merhum ruhu şad olsun. Hükümetler gelir geçer, seçtiğimiz Sayın Milletin vekilleri kimisi hizmet eder kimisi de hizmeti kendine yapar. Bunu yaparken konu vatanmış devletmiş toprakmış bilemiyorum kimisi maddi menfaat peşinde kimisi siyasi menfaat için tıpkı bu günkü AKP, BDP. İş birliği ile sonunu açıklamadıkları bir akıntıya kendilerini kaptırmış gidiyor. Sonu nereye varacak pek belli değil.

Sanırım aralarında celadet gösterecek bu yanlışa dur diyebilecek bir Sayın Milletin vekili yok. Bence hepsinin dilleri tutulmuş biz böyle vekil mi seçtik yani.

 

Değerli dostlarım, güncel olaylara bakıldığında biraz hafızamızı kurcalarsak ileride nelerin ne şekilde sonuçlanacağını bilebiliriz sanrım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İBRAHİM GÜLER Arşivi

SORMA

24 Haziran 2013 Pazartesi 09:31