Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

“Saadet azınlığın değil, herkesin hakkıdır”

“Saadet azınlığın değil, herkesin hakkıdır”

 

 

 

Siyasetten uzak durmak…

Hele de benim gibi birisinin uzak durması ne mümkün.

Aslına bakarsanız siyaset o kadar malzeme veriyor ki.

Ama bu malzemeleri Çarşambanın kullanabilmesi şu dönemde hiç mümkün değil. Nedenlerini de açıklasak kimse anlamayacak veya anlamak istemeyecektir.

O nedenle geçen akşam ki Saadet Partisi Milletvekili aday tanıtım programı ile konuya gireyim dedim, dedim de…

Giremedim.

Çünkü SP Milletvekili aday tanıtım programına kendimi odaklamak isterken, bir anda yine Rahmetli Erbakan Hoca’nın 1977 ler de temelini attığı ve uzun yıllar kaderine terk edilen, akabinde birkaç Çarşambalının özverili çalışması ile yeniden canlandırılarak 1989 yılında aktif hale getirilen ve bini aşkın işçiye ekmek kapısı olan Çarşamba Şeker Fabrikasının hakkında gelen açıklamalar beni bu yöne çekti.

Düşündüm ve aslına bakarsanız SP tanıtım programı ile Şeker Fabrikasının halini ortak bir yazıda yazmak daha akıllıca geldi.

Evet Erbakan hoca için temelci Lider derdi eskiden birileri.

Türkiye’nin her yerine temelleri attı, attı sonra hiçbir şey yapmadı denilirdi.

Ancak bu günlerde Rahmetli Hocanın dediği gibi “Milli Nizam, Milli Selamet, Refah, Fazilet ve Saadet’in attığı veya bu partilerin lideri Erbakan Hocanın attığı temellerin üzerine yapılan fabrikalar Türkiye’nin yükünü taşıyor. İşte bir örneği burnumuzun dibinde, Çarşamba Şeker Fabrikası…

SAAAAAAAAAT - TTIIIIIIMMM sözünü beklediği bu günlerde bile Erbakan’ın sermayesini yiyorlar, yemeye devam ediyorlar. Bakan Demir bile itiraf etti. Şeker arazisi için bir proje vardı ama özelleştirme kapsamında olmasından alamadık.

Eh ne diyelim. Onu da alacağı gün gelecek umudunda sanırım ki Sayın bakan…

SP tanıtımını anlatmak yerine Şeker Fabrikasını anlatmaya çalışayım.

Neden Saadet Partisinin bu memleket için önemli bir kere daha görelim isterseniz. Rahmetli Erbakan “Savunan Adam, Mücahit Erbakan” yıllarca bu ülke için çok büyük fedakârlıklarda bulunmuş bir isim.

Hani bazı ressamlar hayattayken aç aç yaşarlar ama ne hikmettir öldükten sonra eserleri kıymete biner. Trilyonlara satılır ama yapan değil de ondan sonrakiler huzur ve rahat içinde kazanılan paraları afiyetle yerler.

Dün Erbakan hoca ile yola çıkıp onunla birlikte yürüyenler sanırım tıpkı o ressamlar gibi. Onun emeklerinin semeresini görüyor. Yani kefeden yiyorlar. Ama o da tükendi.

Saade de gelecek olursak:

Hafta sonunda Rahmetli Erbakan Hoca için bir kısa slayt gösterisi vardı. İnanın ki gözlerim yaşardı. Ama bir ince ayrıntı da gözlerimden kaçmadı. Her ne kadar 8-9 yıldır onlar Milli Görüş gömleğini çıkarttılar dediyse bile öğrencilerine laf ettirmiyormuş.

Fakat onların çıkarttığı gömlek için gecede mükemmel bir söz icra edildi. Denildi ki; Aslına bakarsanız onlar bizim gibi görünüyor ama bizden değiller. Onların kumaşı aynı olabilir ama terzileri farklı. O Siyonist terziler AKP ye uzun etekli elbise dikerken, CHP’ ye kısa etekli dikiyor. Terzi aynı. Mesele budur.

Demek oluyor ki: Saadet Partisi 2011 seçimlerinde özüne dönüyor. Bu güne kadar AK Partiye fazla sataşmayan siyaset bitmiş ve Milli Görüş’ün “Yaşanabilir bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni bir Dünya” sloganı ile artık AK Partiyi de gömleklerini tamamen çıkartmış görüyor ve seçimleri de mutlaka İktidara yeniden yürüyüşün ilk adımı olarak görüyorlar.

Ama aklım hala o geceye takıldı. Onu size enine boyuna anlatacağım. Geceye damgasını vuran slayt gösterisinin bir bölümünde “Biz Fabrika kuran “ cümlesini okuduğum görüntü ile birlikte, Şahid olun, Şahid olun, Şahid olun diyerek tüm partilileri ayağa kaldırarak yemin ettirmesi idi. Onun sesi ile bile salonda ki binler ayağa kalkarak yeniden yemin etmesi kararlılıklarını ve özlemlerini sevgilerini bir kere daha Çarşamba’ya yaydılar.

Bir Lidere ancak bu kadar itaat edilir. Keşke Liderlerine her parti bu kadar itaat etse… Tabi Lideri olanlar için bu lafım geçerlidir.

Son cümle olarak şu cümleleri ile geceye ve Şeker Fabrikasının mimarının anıldığı törene yazıya her şeye bu günlük son verelim. “Kim ne derse desin. AK Parti iktidarında Samsun ve Çarşamba’ya tek çivi çakılmadı. Erbakan Hocanın sermayesini yiyorlar. Son sermayeleri Çarşamba Şeker Fabrikası onu da satıyorlar. Artık sermayeleri de, görüntüleri de, hiçbir söylemleri de Milli Görüş çerçevesinde değil. Saadet var, huzur var.”

Kısacası Saadet diyor ki:

Bu göndermeden kim ne çıkartırsa çıkartsın. Fakat bu defa Saadet çok fena geliyor. İktidara giderse de kimse şaşırmasın. Hani Memur katsayısı % 50 olmuştu ya. Şimdi bir defa daha neden olmasın. Görünüş Milli Görüş, yol Saadet Yolu..

Veee,

“Saadet azınlığın değil, herkesin hakkıdır”

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Erol ŞEKER Arşivi