Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Rehbersiz araç kullanmayın!..

Rehbersiz araç kullanmayın!..

Biz yazdıkça bize “Başın göğe mi erdi?” diyerek göndermeler yapıldı.

Biz yazdık, yazdın da mutlu mu oldun denildi.

Biz yazdık dinleyen olmadı.

Biz yazmaktan bıkmayacağız.

Ama görüyorum ki onlar da takmamaya devam edecek.

Nerede ise iş bile bitti.

Ya bu koskoca devlette bir Karayollarından Allahın kulu yok mu çıkıp bu yazdıklarımızı uygulamıyor, uygulatmıyor?

Efendim konu malum üzere yine Ayvacık- Çarşamba karayolu çalışması.

Yani diğer adı ile Beylerce- Beyyenice arasında başlanan Bölünmüş yol çalışması ve…

Ve si… birazcıkta olsa haberlerimizden sonra toparlanmaya çalışan Doğalgaz çalışmaları.

Doğalgaz çalışmalarında biraz daha itinalı bir çalışma başladı.

Ama onlar da maşallah yıktıkları, kazdıkları yerleri bir türlü düzeltmiyorlar.

Adliye, Emniyet, Memur falan filan bir sürü insan her gün Değirmenbaşı Caddesi, Kirazlıkçay Mahallesi asfaltı! (asfalt kalmışsa da) üzerinde adeta dansöz gibi kıvırmak zorunda kalıyor.

Zaten yolun bir kısmından ilerisinin bir yanı ırmak kenarı ve çökmeler var.

Bir de bizim mübarekler DOĞALGAZ için kazdılar.

Vallahi TAM DOĞAL BİR YOL OLDU. Modern Çarşamba’ya DOĞAL YOL…

Adamlar Çarşambanın doğallığını seviyor. Modernlik size ne?. Gidip gelmeyin canım işiniz ne?. Nasıl olsa bir gün yapılır yollar. Yollar gitmekle aşınmaz ya!. Değil mi?

Bu bir.

İkincisi ise daha vahim… Yahu dostuz, arkadaşız, sevdiğimiz insanlarsınız.

Tamam teşekkürler. Ama dostluk, arkadaşlık, tanınmışlık olması demek yaptığınız işi itinalı yapmamak demek değildir ki?

Kaç kere yazdık çizdik.

Hatta araba çukura düştüğünde ki olayı da düz haber olarak geçtik.

O gece orada bir kaç levha olsaydı, kazılan yolda toprak, işaret, personel olsaydı araç çukura düşmeyecekti.

Olay anında tabela yerleştirmek ancak Türkiye’de olur. Ve Çarşamba’ da da oldu.

Önce ki gece acil Devlet Hastanesine gitmek durumunda kaldım yine.

Yola çıktım iftardan yaklaşık 1-2 saat sonra.

Yağmur bindirince ortalık ana baba günü oldu. Göz gözü görmüyor. Gözler yolu hiç görmüyor. Allah için bir tabela gördüm, ardında da elinde bayraklı görevli mi, geyik muhabbetinde bir vatandaş mı belli değil.

Geç mi, dur mu dediği belli değil.

Kıvırtıyor, tabela ile Oynuyor resmen mübarek. İşi bilse oynamayacak iş yapacak ama..

Neyse onunda hemen 50 metre ilerisinde iş makineleri. Biri dönüyor işaret yok bir şey yok, diğeri kazıyor, bir başkası dolgu için yumuşak kayaları döküyor.

Yani kim kime dum duma…

Sonra yapılmış? Alanda ise.

Ah anam ahhh…

Yolun ortası neresi, kıyısı neresi, araçlar nereden gidebilir?.

Valla bu yolda mutlaka REHBER BULMANIZ GEREKİYOR.

Ben sağa kaçıyorum karşıdan gelen araçta benim yoluma. Neden kaçmasın ki ama garibim?. Nereden gidileceği, yolun neresi adam gibi düzgün bilmiyor, bilmiyorum kimse de bilse de göremiyor? Bilmece gibi yol ve yol çalışması. Evlere şenlik…

Sürücüler araçları ile kafa kafaya girmemek için müneccim olması lazım.

Şükür zar zor geçtik. Ertesi gün elinde tabela geç, dur diyen personele camı açtım kardeşim şu işaretleri adam gibi yapın bu nasıl iş dedik.

İşçi arkamızdan elinde ki işaret levhasını sallayarak, “Yürrüü! git işine. İşimi bana mı öğreteceksin” demez mi?

Bu bizim değil ama Karayollarının, Devletin işi bizim değil.

Sahi bunlara halk mı, Karayolları mı? yoksa devlet mi işlerini öğretecek.

Yol yapmayalım o zaman diyordu ya sevgili Yüklenici firmanın müteahhidi…

Böyle yapacaksanız yapmayın kardeşim.

Sonra o yol sanırım çok geçmez çökerse vebalini ne siz, ne Karayolları ne de başkaları çekemez.

Biz bir kere daha uyaralım.

Uymayanları önce devletin yetkili organlarına havale edelim.

Onlar da hala inada uyumaya devam edecekse o zaman işimiz Allaha kalmış demektir ki, bizde Allaha havale edelim.

Böyle iş hamam da sabuna basmaya benziyor.

Yarın yolda başımıza bir kaza gelirse suçlusu kim olacak merak ediyorum.

Sağ kalırsak buluruz kalamazsak kim arayacak sorarım?

Ve son olarak dedik ya!: Bu yollarda rehbersiz araç sakın kullanmayın.

Allah yolunuzu açık eylesin…

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erol ŞEKER Arşivi