Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Paralelci mi dedik, mührü yedik!!!

Paralelci mi dedik, mührü yedik!!!

Günlerdir Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar'ın gazetemize vurduğu mühür yüzünden siz okuyucularımla bu köşede buluşamamış, yapılan olayı protesto etmek için siyah zemin olarak çıkmıştım.

YARGITAY'IN, ruhsatsız dahi olsa gazetelerin ve matbaaların belediyeler tarafından mühürlenemeyeceği hükmü olmasına rağmen Dündar'ın, "Ben kapatırım" mantığı ile hareket etmesi nedeniyle toplam 5 gün gazetemizin kapısı mühürlü kalmıştır.

Dündar'ın avukat kökenli olmasına rağmen emsal kabul edildiği bilinen YARGITAY kararlarına rağmen gazetemizi mühürlemeye gitmesine Samsun 1. İdare Mahkemesi tarafından "Yürütmenin durdurulmasına" kararı vermesiyle mühür olayına son nokta konulmuştur.

Gazeteniz Haber Expres 10 Ocak Gazeteciler Günü'nün arifesinde kapatılarak, tüm yerel ve Ulusal Basında gündem olmuş ve Çarşamba İlçemiz, gazete mühürleyen ilçe olarak afişe olmuştur.

Fakat dikkat ettiniz mi?

Mühürlenme haberini yalnızca Cihan Haber Ajansı (CHA) haberleştirmemiştir.

Cihan haber ajansı bilindiği gibi paralel yapı olarak lanse edilen Gülen Cemaatinin yayın organıdır.

Zaman Gazetesi ve STV'ye 14 Aralık 2014 tarihinde yapılan operasyonun ardından gazetemizin mühürlenmesi en çok CİHAN'ın uyguladığı yayın politikasına uymaktaydı.

Cihan'ın yayın politikası neydi?

Hükümetin basın yayın organlarını bastırmak, sindirmek için hukuksuz olarak baskı altına alındığı yönünde kamuoyu oluşturmaktı.

Oysa ilk günlerde haberin yapılmasına mühürleme olayına tepki veren aynı ajansın son anda ki duruşu, sessizliği de bizi düşündürmeye yetmiştir.

Fakat olayın meydana gelmesi ile birlikte CİHAN Haber Ajansı harici tüm haber ajansları mühürleme haberleri aralıksız bültenlerinde yayınlarken, CİHAN sessiz kalmayı tercih etmiştir.

Hüseyin Dündar'ın gazetemize mühür vurduğu gün, gazetenin manşeti, "DÜNDAR PARALELCİ Mİ?" ve köşe yazım ise, "DÜNDAR PARALELE Mİ HİZMET EDİYOR" olunca CİHAN'da mühürleme haberlerini görmeyince Dündar'ın hangi zihniyeti desteklediği kafalarda şekillenmeye başlıyor.

Ülkenin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Fransa'da basına yapılan saldırıyı kınamak için gidip yürüyüşe katılırken, Çarşamba'da hükümetin uygulamaları ile paralel olarak gazete kapatmaya gidebiliyor.

Yetmedi bazı AK Partili Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcılarına yakın isimlerin olayı bizzat anlatmamıza rağmen zaten olaya adeta 3 maymunu oynayan Samsun'lu Milletvekili, il yönetimi ve ilçe teşkilatı da eklenince  anladık ki;

Gazeteye mühür vurulması benim, gazete çalışanlarının, siz okurlarımızın değil AK Parti Hükümeti'nin namusudur.

Bu namusu temizlemek, AK Parti'ye düşer.

Çünkü AK Parti Hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın basın özgürlüğü söylemleri ve basın özgürlüğü için ta Fransa'da yürüyüşlere katılım gösterilirken, AK parti mensubu bir ilçe belediye başkanının gazete mühürlemesi AK Parti'ye ihanettir.

AK Parti'nin bu ayıbı temizlemesi gerekmektedir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi