Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Para ne can ne de saadet vermiyor

Para ne can ne de saadet vermiyor

 

Hani kötü bir olay duyduğumuz da veya yaşadığımızda hep birlikte deriz ya!.

“Bu ilk ve son olur inşallah”

Evet dün Acıklı Köyünde hayatını kaybeden Sözleşmeli Er Erdoğan Yılmaz’ın cenaze törenine katıldık.

Bir an aklıma 1991 yılı geldi.

O yıllarda ben de Uzman Çavuş olarak TSK da göreve başlamıştım.

Ama bizimle onların bir farkı var.

Gerçi fark yok.

Bu mesleğe adım atıyorsanız mutlaka ölümü ve daha başka çoğu işi peşin peşin her şeyi kabul ediyorsunuz demektir.

Gerçi TSK da görev yapmak büyük bir gurur ve şereftir.

Herkese bu görev nasip olmaz.

Gerçi son dönemler de askeriye üzerinde olmadık iddialar aldı başını gidiyor ancak bunlar düşmana karşı bana göre askeri yıpratma olayıdır.

Her neyse:

Sözleşmeli Er kanunu mecliste ki torba yasası ile kabul edilince bu kanunla TSK da görev alacak gençlere acıdım.

Çünkü son dönemlerde artık düşünüyorum.

Gerçi TSK da görev yapmamayı asla düşünmedim düşünemem.

Ama bana sorarsanız bu meslek TSK nın profesyonelleşmesi değil tamamen işsizler ordusunu eritme projesidir.

Bunu 1991-92 yıllarında Süleyman Demirel uygulamıştı.

Ama fark şuydu.

Bizler profesyonel asker olmakla birlikte özlük haklarımız da sözüm ona daha genişti.

Fakat ilerleyen dönemlerde siyasilerin vurdumduymazlıkları nedeni ile özlük haklarımız kuşa çevrildi.

Elin gavuru ABD profesyonel askerini paşalar gibi çalıştırırken, kimse kusura bakmasın ama bizimkiler köle zihniyeti ile görev yaptırıyor.

Sözleşmeli Er’ler göreve başlarken bazı şartları kabul ederek başlıyor mesleğe.

Nedir bu şartlar.

Üstten alma cümlelerle olayın özü şu:

“Görevde kaldığın sürece evlenmeyeceksin,  tatil, izin, tayin düşünmeyeceksin.

Senin görev yerin terör örgütleri ile bire bir mücadele ki bu yolda asla taviz verilmeyecek”

Kısacası genç bir kişi bu mesleğe para için girmesi için siyasilerin meslek için deli para vererek ki bu miktar 2.000 bin civarında işsizlere kapı aralıyor görünüyor.

Ama kapıdan bir giren, birde giremeyen pişman!.

Siz 3269 u bile düzeltemeden Sözleşmeli Uzman Er projesini uygulamaya koyarsanız bu genç insanlar baskı altına aniden girince panikler ve dolayısı ile bozulan psikoloji ile ne yapacağı belli olmaz.

Tabirimi maruz görün ama bunlara biz “Serseri mayın” diyoruz.

Görev nedeni ile mesleğe girince yaşananları bire bir gören ve bunu baskı olarak algılayanlar dayanamayınca ne yapacağı belli olmuyor.

Sonuç olarak bu meslekte sanırım bu ilk kaybımız. İnşallah son olur ama diyeceğim o ki;

“Para saadet ve can vermiyor”

Ne dersiniz?

Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erol ŞEKER Arşivi