Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli yaptığı basın açıklamasında muhteşem göndermelerde bulunmuş. Açıklamasının satır aralarının bazılarında Sayın Bahçeli der ki;

"Atlar nallanırken kurbağa ayağını uzatırmış. Biz konuşunca devreye girenlerin nifak saçan dillerini telaşla uzatmaları ise sefilliklerini örtemeyecektir."

"İçleri çıfıt çarşısına dönenlerden öğrenecek bir şeyimiz de yoktur. "

"Yağ mı yoğurttan yoğurt mu yağdan çıkar, yakında görürsünüz. Az bekleyin, biraz daha sabredin"

İşte bu.

Bir Liderin konuşma metnini yazan şahsın halk dilini mükemmel kullanmasının yanı sıra adrese teslim olması ve ata sözlerinin yanı sıra halkın diliyle mutlak konuşması gerekir.

Halk anlıyor ama bu sefer asıl kişiler üç maymunu oynuyorsa ne yapalım diyenlere...

"Düğüne giderler zurna beğenmezler, hamama giderler kurna beğenmezler"

"Hem kaçmak, hem de davul çalmak siyasi ahlaka sığar mı?"

"Ahmak ata binerse bey oldum sanırmış, şalgam aşa girerse yağ oldum sanırmış"

Bunların ki tam da budur. Bu şahıslara tavsiyem şudur,

"Söz biliyorsanız söyleyin inansınlar; bilmiyorsanız susun da alayınızı adam sansınlar" 

Eveeet...

Belki çok şımarık diyecekler, belki bu adam kendini ne sanıyor diyecekler.

Umurumda değil...

Yıllardır Sayın Bahçeli'nin açıklamasında ki sözcüklere benzerlerini biz yıllardır söyledikçe,

Aynen bu sözlerdeki gibi hem kaçıp hem de davul çalan yalakaları da çok gördük.

Düğüne gidip zurna beğenmeyen, hamama gidip kurna beğenmeyen tipler makam, mevki bulunca kendilerini bir halt oldum sanması yok mu?

Adamı çıldırtmaya yetip artıyor bile...

Ama ne yaparsınız. Adamlar da makam var, güç var, mevki var, para gani olunca ...

Sanki devletten bile büyük sandılar kendilerini zağarlar...

SUSACAĞIZ SANDILAR.

Yok öyle üç köfte 25 kuruşa. O devirler kapandı.

Her neyse geçtiğimiz ay içinde sosyal hesabımdan demiştim ki.

Bir süre FETÖ ile alakalı yazmayacağım ve konuşmayacağım.

Ama bazılarında kaşıntı sanırım çok büyük. Kaşınıp durdular ve hala yırtınıyor saldırıyorlar.

İlle bizi de FETÖ'cü  yaz, söyle diye . Resmen ağlıyorlar. Sanırım  dostları ve ortakları gitti yalnız kalıyorlar - mış...

Öyle beleş yoook. Hem de yarım ekmek arası köfte dahi artık 6 TL olmuşken...

Ucuza kurtulacağınızı mı sandınız? Öyle eskisi gibi beleşe yağma yooook!

Yıllardır milleti kaz misali yolduğunuz, yağmaladığınız yetmedi mi artık!

Gider ayak sizleri...

"Bey sofrasında ağırlatmadan uğurlama olur mu hiç!"

Ama o bey sofrasının başında bu defa başkaları olacak ve,  

Beyefendilerimiz sanırım bu defa daha nazik, güler yüzlü, el pençe divan duracak.

Yırtmak için canımmm...

Bizde kaçarken davul çalmak asla yok. Namusa, ekmeğe hele hele olmadı olmayacak çünkü bizde o hiç yok. Ama inada inat it ürüyorsa da kemik çok...

Merak etmeyin yakında öyle bomba haberler patlayacak ki...  Küçük dilinizi yutacaksınız. İddiaya varım...

Madem kaşındılar, kaşınıyorlar! Buyursunlar bakalım el mi bey mi yaman görelim bu saatten sonra...

Oysa günlerdir, aylardır adam gibi sustuk. Nedenimiz asaletimizden, saygımızdan, geçmişimizden ötürü;

Beylerimizi "Hamama uğurladık yok, kurnaya uğurladık yok, kurbağalı dereye gönderdik o da yok"

Derdiniz nallanmaksa, buyurun beyler. Biz de nalcı da çok.

Sakın  nalcılık, demircilik bitti demeyin. Demirci rahmetli Fevzi amcanın çocukları çok iyi demir ustaları olduğuna göre. Onlara bir çift nal yaptırmak boynumuzun borcu artık. Atçılarımız da hala mevcut. Onlar unutmadı...

Fazla uzatmaya gerek yok.  Nal takıp, zillerle uğurlayacak bu millet sizi merak etmeyin.

Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste diye bir atasözü vardır. Unuttuysanız hatırlatayım.

Mazlumları ezdiğiniz yetti. Artık güç mazlumlarda, halkta yani.  Gerisini varın siz düşünün ve titreyin, korkun. Ama şunu iyi bilin ki. Korkunun ecele faydası yok.

Hatırlatayım dedim...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...