Ve 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimleri sona erdi.
Haftalardır yapılan kulisler çalışmaların semeresi de bir bir ortaya çıktı.
Görünen o ki bizim aylardır hatta yıllardır bas bas bağırdığımız,
AK Parti içinde ki AKP'liler ve FETÖ'cüler partiyi bitiriyor.
Pazar gecesi Ekrem İmamoğlu'nun kazanması ile bu oyunun tavan yapmasının ilk adımlarıdır.
Ama Ekrem İmamoğlu'nun en çok kazanma sebepleri çok başka!?
Bakın seçim sayımı sürerken bazı AK Partili yöneticilerin mesajları dikkat çekti ve bir o kadar da manidardı;
"Bu sonuç reisi yanıltan AKP''lilerin yüzünden olmuştur!?"
"Bu sonuç AKP'liyim deyip kendisini partinin içine attıktan sonra,
Hırsızlık, yolsuzluk ve arsızlık yapanların yüzünden olmuştur. Daha kötü tablolar görülebilir"
Velhasılı kelam en tepede olan da, en dipte olan da birbirine düşmüş durumda!
Görevlendirilenlerin hepsi partiyi de Reisi de sonuna kadar kandırmışlar, yanılmışlardır.
Ancak ısrarla görmek istemedikleri tarafsa;
"Hala hiç birisi unuttukları halka yüzünü çevirmiyorlar"
Hala kendilerini sırça köşklerde, renkli camekanlı köşklerde ve hatta son model tank gibi lüks araçlarla gezdiklerini kimsenin görmediğini düşünerek tezgaha devam ediyorlar.
Yetmedi daha durun.
Asıl kaybetme nedeni elbette ki yalancı destekler. Bu yalancı destekler çok.
İstanbul' da ki hemşehri dernek, federasyon ve bilmem neleri yalan rüzgarı tiyatrosunu mükemmel oynadılar.
Yetmedi en acı ve tehlikelisi daha vahim korkutan olay;
"PKK denen terör örgütü, bebek katili Apo ve Saz çalan Demirtaş'ın cezaevinden gönderdikleri seri mektuplar,
Ve bu mektupların zırt pırt orta yerde okunması."
Yemedi derseniz bu mektuplarla beraber 'Sayın Binali Yıldırım'ın Diyarbakır'da ki söylemleri!'
Hepsinin üzerine tuz biber olanı ise kendilerine 31Mart' ta olduğu gibi davranılmadığını düşünen,
PKK'ya imtiyaz tanınıyor düşüncesine giren MHP tabanı yön değiştirdi.
Bu vesile ile uzar gider AK Partinin acı reçetesi...
Sonuç,  AK Parti yeni kurulacak partiye göre kendini dizayn etmeyi hedefliyorsa ,
Bittiği tabelasını indirdiği gün bu gün denir.
Dünya Lideri! Recep Tayyip Erdoğan'ın mirasını hovardaca yemeden gerçekten vefa ile
Ülkesine, ülküsüne, davasına sarılırsa bir nebze kurtuluş reçetesi olur.
Yetmedi MHP kanadı daha sıkıntılı.
Ama asıl kazanımın ana nedenlerin en tepesinde,
"Son mağdur Ekrem İmamoğlu" idi!!
Cumhurbaşkanı yanıltılmamış olsaydı bu gün her şey çok farklı olacaktı!
Yanıltınca 'herkesin şapkası düştü kel yıllar sonra net göründü.'
Şimdi eski Çarşamba deyimi ile "YANDI CAYVAR" demiyorum.
Herkes yıllardır kazdıkça derinleştirdiği kuyuya düştü.
Gelinen sonuçta; başta Bakan Süleyman Soylu ve diğer bazı bakanlar kesinlikle yolcudur.
Yani "Yolcudur Abbas bağlasan durmaz."
Lafın özü, unutulan 'bu millet mağdura sahip çıkmaya, yardım etmeye bayılıyor.'
Gelecek günlerimizin kaos eyyamcılarına fırsat vermeden,
"Ya Devlet başa, ya kuzgun leşe".
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...