Memur-Sen'den 'çözüm' raporu

Memur-Senden çözüm raporu
Memur-Sen, çözüm sürecine yönelik bir rapor hazırladı.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün İstanbul'da akil adamlarla yaptığı ilk toplantıda Genel Başkan Ahmet Gündoğdu tarafından dile getirilen ve Başbakan'a sunulan raporda, çözüme yönelik 36 maddelik öneri yer aldı. Çözüm sürecinin etnik tema yerine insan hakları, insan onuru ve ifade özgürlüğü esas alınarak yürütülmesinin önemine dikkat çekilen raporda, bölge kalkınmasından eğitime, sürecin doğru yönetilmesinden demokratikleşmeye kadar bir çok konu başlığına yer veriliyor.

MEMUR-SEN tarafından hazırlanan çözüm sürecinin ön raporu şu şekilde:

Ülkemizin siyasi, ekonomik ve sosyolojik sorunlarının çözümü esasen demokratikleşmeye dayanıyor. Demokratik bir toplum ve bu topluma hizmeti kendine şiar edinmiş sosyal hukuk devletini ortaya çıkarmanın ön şartlarından biri hiç kuşkusuz milli birlik ve beraberliğe (kardeşliğe) yönelen bütün tehditlerin el birliğiyle ortadan kaldırılmasıdır. Demokrasi, milli egemenlik ve kardeşlik temalı milli birlik; aynı coğrafyayı ülke olarak gören insan topluluğunun temel asgari müşterekleridir.

Demokrasinin bütün kural ve kurumlarıyla tam ve koşulsuz yaşandığı Türkiye; ülkenin bütün bireylerinin kendisini eşit vatandaş görebilmesini gerektirir. Eşit vatandaşlığı gerçekten yaşanan bir değer haline getirmekse, insanı ve onurunu esas alan bir siyasal sistemle mümkündür. Böylesi bir siyasal sistem, huzur ve güven ortamı öncelikle aynı coğrafyada yaşayanların ortak iradesine ve mücadelesine ihtiyaç duyar.

Ülkemiz, vatanımız, memleketimiz, medeniyet diyarımız, Anadolumuz; asrı aşan fakat özellikle son otuz yılda terörle beslenen/terörden beslenenlerce oluşturulmak istenen bir ayrıştırma/ötekileştirme iklimine mahkum edilmeye çalışılmıştır. Silahlanarak dağa çıkmanın makul, insani bir tavırla hak aramanın araz sayıldığı bir zemin oluşturmak istenmiştir. Bu iklimin oluşturduğu tablo ağırlıkla, kamu bütçesine maliyet bazlı verdiği zarar üzerinden okunsa da asıl zarar, hiç kuşkusuz beşeri sermayemiz üzerinde gerçekleşti. Birbirinin hısmı olan kültürleri birbirinin hasmı olarak gösteren fikir fakirliği, sistematik bir şekilde zihinlere dayatıldı. Kültürlerin birlikteliğine, farklılıkların zenginliğine dayanan medeniyet mozaiğimizin üzeri, kardeşliğin üstüne perde çekme heveslilerince daksillenmeye çalışıldı.

Bunları niçin yaşıyoruz? Bize bunu kim yapıyor? Kim haklı, kim haksız? Kim mağdur? Kim mağrur? Bize maliyeti ne? Bunun arkasında hangi odaklar, hangi ülkeler var? Terörle mücadele için nasıl kaynak üretebiliriz, ne kadar bütçe ayırabiliriz? sorularına cevap aramanın veya cevap bulacak olmanın telaşıyla asıl soruyu ‘Nasıl çözeriz?” sorusunu sormayı unuttuğumuz ve bu soruya cevap aramadan geçirdiğimiz kısa sayılmayacak bir zaman dilimini hep birlikte yaşadık. Bu soruyu sormanın ve cevaplamanın ihanet olarak görüldüğü, fikri esaretle karşı karşıya kaldık. Makulun ve makbulun çözüm paydaşlığında olduğunu hatırlatan basiret ve feraset medeniyetimiz sayesinde gecikerek de olsa; çözüm iradesinin zihinlerle, kardeşlik senfonisinin gönüllerle birleştiği bir iklimi nihayet hep birlikte oluşturduk ve hep birlikte kalıcı hale getireceğiz. Öldürmek ve ölmek yerine birlikte yaşamanın, üstünlük taslamak yerine medeniyet değerlerimizi mukim kılma mücadelesinde üst sorumluluklar almanın bize yakıştığını, nihayet hatırladık.

İyiliğin, güzelliğin ve ahlakın arayıcısı ve aratıcısı, ruhumuzun giysisi bedenlerimizin, vücutlarımızın isminden öte bir anlam ifade etmemesi gereken ırkların, etnik kimliklerin öncelenmesine, önemsenmesine dayanan kan akıtmayı mahir sayan zihniyetlere sırtımızı dönerek yaradılışın, imanın, insanın, irfanın merkezi olan ruhların can olması, can kardeşliğine inanarak kucaklaşması için yüzümüzü de gönlümüzü de birbirimize döndüğümüz yeni bir zemine ve yeni bir zamana sahibiz artık.

Bölmeye çalışanlar, bölmeye azmettirenlere inat, refahı adilce bölüşeceğiz, mutluluğu bölüşeceğiz, bu ülkeyi paylaşmak, bu ülkeden pay almak için kafa yoranlara inat medeniyetimizi, ülkemizi, kardeşliğimizi, onurumuzu korumak, yüceltmek, geliştirmek ve büyütmek adına sorumluluk paylaşacağız, külfetten pay alacağız.

Yedisinden, yetmişine; erkeğinden, kadınına; yaşlısından, gencine; köylüsünden, şehirlisine; batılısından, doğulusuna; yoksulundan, zenginine; memurundan, işçisine; engellisinden, çiftçisine; bu ülkenin bütün insanlarının insanca yaşamasına, onurlarının korunmasına, demokrasiyle yönetilmesine katkı sunacağız.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Resmi İlanlar
Güncel