ERTAN SAĞLAM

ERTAN SAĞLAM

Medeniyet ve Yollar...

Medeniyet ve Yollar...

Bizleri canından bezdiren, her çukura düştüğümüzde bela okuyan, araç ve gereçlerimizi perişan hale getiren yollardan ve sıkıntılarından biraz daha bahsetmek istiyorum.

Yolların halini her zaman gündeme taşımışımdır. Arabalarımız lüks oldu ama yollarımız kağnı arabası yolları gibi... İnanın bir ayda iki defa araç bakımı yaptırmaktayım. Yaptığım feryatlar ve serzenişler Çarşamba'ya iki tane köprü yaptırır.

Sayın idarecilerimiz. Bu yollardan hiç geçmiyorlar mı? Köy ziyaretleri yapmıyorlar mı?. Hani köyleri mahalle yapmıştınız ya!. O mahallelerimizden ve  yollarımızdan bahsediyorum.

Son yerel seçimlerden ve yerel yönetimler kanunu değişikliğinden sonra ana yolları büyükşehir, ara yolları ilçe belediyesi yapacaktı ya!. Nerede o belediye(ler)?

Bu yolları karış karış gezen biriyim. Ara yolları yapan tamir eden, yollara sözüm ona  yamalama yapanları bile artık göremiyorum. Şimdi ana yollar farklı, ara yolları farklı. Firmalara ihale eden büyükşehir'e de sesleniyorum. Bu firmaları denetliyor musunuz?

Ana yol çalışmaları tıpkı pantolon yaması gibi. Asfaltı düzgün yerler geçiştiriliyor, bozuk yerlere beton dökülüyor. Diyelim ki bir süre sonra o asfalt bozulduğunda ne olacak? Lütfen bu yollara iyi bakınız ve tam çözüm bulunuz...

Kaçamak çözümler, tampon tedaviler geçici pansuman bu işin çözüm yolu değildir. Yüksek rakımlı ve ova köylerden oluşan mahalle yollarına yapılmaya başlanan betonlama işinin daha ucuz ve ekonomik olduğunu biliyoruz. Ama bu işi bari düzgün yapsanız diyorum.

Bunlar henüz bu çalışmaların ilk senası. Sözüm ona beton yol çalışmalarına yüksek rakımlı köylerden başladınız. İyi güzel. Ama bu yollar da denetim var mı?. Bana göre yok....

Gidip inceleyin göreceksiniz ki ciddiyet ve kalıcı çözümü düşünen yok. İhaleyi yap, ver birilerine, yaptı mı yaptı mantığı. Bu mantık bizi hep bu hale getirmedi mi?

Yakın civar (köy) mahalle yollarında betonlama yeni başladı. O bölgelere bir gidin görün. Yarı asfalt yarısı beton. Kimi köyler yarım bırakılmış. Tavşan misali, atlayarak zıplayarak yapılan yollar. İşte biz medeniyeti böyle anlıyoruz demek ki...

İşte bu sorun ve sıkıntıları bizler yazdık mı da düşman oluyoruz. Yaptığın işi hakkaniyet ölçüsünde düzgünlük ölçüsünde yapacaksın ki, hizmet yerini bulsun.

Keza şehir içi yollarımızın da köylerden farkı yok. Yetkililerin mahalle aralarını şiddetle ve ciddi bir şekilde gezmelerini tavsiye ediyorum. Bizim medeniyet bu yollardan geçmemiş hala her halde. Adeta Havayolu ile geçmişler .

Şehit merkezi yollarımıza gelecek olursak, şehir merkez yolları felaket. İlçe merkezinin yolları patates tarlasına benziyor. Yapılan kilit parkeler yerlerinden oynamış, çökmüş, araçların anasını ağlatır hale gelmiştir.

Köy (mahalle) ve şehir içi yollarının berbat durumundan kaynaklı araçları arızalanan ve masrafa giren araç sahipleri aslında bakım masraflarını faturalandırarak  yerel yönetimleri mahkemeye vermeli diyorum. Mahkeme dava sebebi ise; Bakımsız yollardan kaynaklanan sıkıntılardan ve verdiği zarardan dolayıdır denilmelidir. Artık yollar bizi canımızdan bezdirmiştir.

Şimdi bir idarecinin yolları görmek için kendi aracına binip gezmesini isterim. Makam aracı kendisinin aracı değildir, çünkü o milletin malıdır.  Şu mahalle ve köy yollarında hafta sonu bari gezmelerini kesinlikle tavsiye ediyorum. Hem de tebdil-i kıyafet yapıp gezin diyorum. Yanına da bu yolları kim yapıyorsa onu da alarak hangi şef, amir, müdürse alsın gezsinler birlikte görsünler yapılanları. Eğer vicdanları sızlamazsa insan değilim.

Yollar bu halkın ve şoför esnafımızın gına getirdiği bölgelerdir. Araçların son model olduğu bir ülke de yollar her yönü ile sıkıntılıdır. Bu gün en modern ve model arabaları üretiyorsun yollara 70 - 80 km hız limiti sınırı koyuyorsun, ulaşımı ana karayolunu şehrin göbeğinden geçiriyor ne mantık ki biz bu mantıkla aya değil yaya gideriz.

Bu şahsımın anlattıklarım aslen çok önemli ama göze görünmeyen konulardır. Avrupa'ya ziyarete giden idareciler bunları görmeden geri gelmektedirler. Bu yollarımızın sorunlarını anlatmaya devam edeceğim. Yazımı okuyan idareciler aman diyecekler. Ne zamana kadar biliyor musunuz?

Yollar gerçek manada ulaşıma uygun hale getirilene kadar. Hani yol medeniyetti?. Biz o medeniyeti daha çoook arayacağız bu kafayla dostlar.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ERTAN SAĞLAM Arşivi