Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Marka şehrin markası Samsunspor...

Marka şehrin markası Samsunspor...

Adı marka ama kendisi yaklaşın 10 yıldan beri bir türlü marka olamıyor.

Marka dediğinizde akla tuhafiye, otomotiv gibi hayatımızın içinde olan her ürün geliyor. Marka şehir ve marka takım dediğimizde ise ülkemizde önce üç büyükler diye tabir edilen FB, GS, BJK ve ardından TS geliyor.

Samsunda ise elbette ki ilk akla gelen Samsunspor oluyor.

Ancak ne acıdır ki son 10 yıla damgasını vuran Samsunspor bırakın marka takım olmayı fason bile olamıyor. Neden?

Nedenlerini saymakla bitiremezsiniz.

 Sorgulamaya kalktığınızda öyle bir bataklığın içine düşersiniz ki küçük dilinizi yutarsınız. Ama işin kolay yolu gerçekten bataklığı kurutmak olması gerekirken bazı zat-ı muhteremler marka takımdan o kadar büyükler ki bataklığı, çölün ortasındaki vahanın  serabı haline getiriyorlar.

İşin aslı Samsunsporun durumu bu...

Samsunspor bataklığının kurutulması için:  Öncelikle eski futbolculardan Ertuğrul, Tümer ve İlhan transferleriyle başlayan süreçten alıp bugüne kadar araştırılması,

bu dönemler içerisinde kulüpte başkan ve yönetici olanların her yönleriyle araştırılması,

yine aynı dönemlerin kara kaplı defterleri, özel defterler, kulüp giderleri gibi aklınıza gelecek tüm belgeler vicdan sahibi dürüst ve asla devletin dışında hiç kimsenin etkisinde kalmayacak bir komisyonla didik didik edildiğinde her şey ayan beyan ortaya çıkacaktır.

Bunu yapacak bir babayiğit, cesur yürek bugüne kadar çıkmadı  bundan sonra çıkar mı kesinlikle inanmıyorum.

Bu dediklerimi iddia ediyorum, bırakın kim  araştırmaya başlama imasını dahi yapsa çarmıha gererler.

Çünkü o araştırmaya kimsenin yüreği yetmez. Yüreği yetenlerin hiçbir şeyden endişe ve korkusu olmaması gerekir. Bunun başka mantıklı açıklaması yok.

Bunu yapmaya kalktığınızda inanın küçük dilinizi yutarsınız. Nedeni ise inanıyorum ki marka şehrin bütün markaları, bütün büyükleri bu bataklığın içinde ya boğulur ya da markalarının ne kadar berbat fason sevdalı markalar olduğu ortaya çıkacaktır.

Çünkü  bataklıkta hepsi boğulacaktır.

Boşuna kimse marka Samsunspor, marka şehir martavalları atmasınlar.

Marka olabilmek için herkesin içini dışını bildiği, tertemiz içinde inayetsizlik olmayan, kalitesinde sahtekarlık bulunmayan, markayı satabilmek için yalan hayaller üretmeyen tam kaliteli ürün üretmek zorundasınız.

1965 te ilk kez yola çıkan (adı farklı da olsa) Samsunspor yola çıktığındaki temiz markasını son yıllarda adeta çölün ortasındaki vahanın bataklığına gün geçtikçe itildi, itiliyor.

Kimse kusura bakmasın. Bu Samsunspor'u ne bakanlık, ne valilik hiçbiri temizleyemez.

Bataklığın yerini bilen şeklini bilenlerin kendileri temizlemedikçe.

Bu sözlerimden kim ne alınırsa alınsın (ki şu anda yazıyı okuyanların çoğu burnundan soluyor) gerçekler bunlardır.

Kimse bu şehrin insanlarına serap göstermesin. İnsanların hayalleriyle, hevesleriyle ve haftasonlarıda olsa 90 dakikalık eğlencelerini nefislerinin uğruna kirletmesin.

Samsunsporun tek reçetesi yine Samsundur. Bunu başaracak cesur yüreği Samsun bir milyon nüfusu ile bekliyor.

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi