İnsanlar vardır makama hastadır.

İnsanlar vardır makama yakıştırılır.

İnsanlar vardır makam delisidir.

İnsanlar vardır, makamlardan güç alır.

Ama öyle insanlar vardır ki:

Bazı insanlar vardır, makamı onurlandırır.

Bazı İnsanlar vardır makamdan güç alır.

Bir kısım makam sahipleri vardır ki; bulundukları makamda icraatları ile olsun, yaptıkları ve yapacakları ile herkesi kendisine imrendirir.

Bu konulara neden önümüzde ki ÇTSO ve Ticaret Borsa seçimleridir.

Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri her nedense her dönem çok gözde olur, bunun yanı sıra Ticaret Borsa seçimleri sessiz ve sedasız.

Ticaret Borsa seçimleri neden sessizlik içinde ve rakip fazla çıkmadan olur merak ederim. Kaldı ki bu bizim Borsa seçimine her hangi bir gönderme yapma ihtiyacımdan değil sadece merakımdandır.

Biz asıl konumuz olan ÇTSO seçimine dönelim.

ÇTSO seçimlerine start verildiği andan itibaren birileri aday araştırmasına girişmişler.

Akabinde de İlkumut Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi sahibi ve Kurucusu Ahmet Yılmaz’ a başkanlık için aday olma talepleri iletilmiş.

Bu haber Çarşamba’da birden bire adeta bomba gibi patladı.

Ancak Görünen Köy Kılavuz istememiş bu noktada.

Nedeni ise;

Mevcut Başkan Yusuf Kefeli’nin Ticaret ve Sanayi Odasını aldığı ilk günlerini bilemem. Lakin bu mesleğe başladığımdan bu yana gördüğüm yukarıda bahsettiğim maddeler içinde yer almıştır kendisi ve ekibi.

Bu maddeler arasında öyle bir yere oturmuş ki Yusuf Kefeli adeta ÇTSO ile özdeşleşmiştir.

Bunda Kefeli’nin bana göre duruşu, yaptığı çalışmaları, icraatları ve en önemlisi Çarşamba, Samsun ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığı bünyesinde ki yeridir.

Başkan Kefeli, ÇTSO’nun mekânını öylesine dizayn etmiştir ki bunu çalışan personellerine kadar yansıtmış ve benim tabirimle tam bir askeri disiplin içinde yönetmiş, sevgi ile de desteklemiştir.

SEVGİNİN OLDUĞU YERDE SAYGI DA VARDIR.

Bu noktada Aday ol denilen İlkumut Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi sahibi ve kurucusu Ahmet Yılmaz’a, anladığım kadarı ile aday ol diyenler ve bazı çevresi ile konuyu masaya yatırmış.

Lakin ilk görüşmeler neticesinde Yılmaz, Kefeli’nin yaptığı çalışma ve icraatları ile ikili ilişkilerinden İlçeye Başkan Kefelinin kazandırdıkları karşısında aday olmayı istememiş ve aksine destekle yoluna devam etmiştir.

İşte yukarıda bahsettiğim iki makama uyan iki isim.

Birisi Başkan Yusuf Kefeli;

“Bir kısım makam sahipleri vardır ki bulundukları makamda icraatları ile olsun, yaptıkları ve yapacakları ile herkesi kendisine imrendirir. “

Ahmet Yılmaz ise;

Makama yakıştırılmış ve kendisi de teklif edilen makamı verdiği kararla onurlandırmıştır.

Bundan sonrasına kalan ders ise:

Herkes bulunduğu makamda makamın hakkını verecek, makam delisi olmayacak, makama yakışacaktır.

Kefeli bu makama 2001 yılından bu yana yakışıyor ve taraflı tarafsız her kesimin de sevgi ve desteğini alıyorsa,

Ahmet Yılmaz’ın verdiği karara teşekkür edip böylesi fevkalade kararı ile makam delilerine, makamdan güç alanlara iyi bir ders olmuştur sanırım.

Makamları güçle alma ihtiyacı olanların unuttuğu sanırım ki “Dostluk, sevgi ve arkadaşlık ile azimli ve kararlı çalışmadır.

Kısacası: Makamın gücü değil, makama güç vermek önemlidir...

Umarım makam delileri de artık bunları akıllarının bir köşesine yazarlar.

Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…