Samsun Valisi Sayın Osman Kaymak, 2017 yılı içerisinde CİMER, BİMER, 4982 sayılı bilgi edinme kanunu ve 3071 Sayılı Dilekçe hakkının kullanılması kanunu kapsamında yapılan başvurular hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Okuduğunuz da inandın mı derseniz?  Başvurulara EVET. Ama çözüm konusuna ASLA, ASLA, ASLA...

Çünkü bu bahsedilen kurumların hemen hepsinin ilk yıllarda ki net cevap ve kesin sonuçlar vermesi nedeni ile güven kazandığı fakat son zamanlarda karşılığını bulmadığı şeklinde yorumlara neden olması güveni zedelemiş hatta yok etmiştir.

Buraya kadar her şey normal gibi ama, işin perde arkası ne yazık ki hiçte öyle değil!. İşin aslı CİMER, BİMER başta olmak üzere şikayet eden şahıslar üzülerek belirteyim ki; şikayet edilen kuruma kimlik bilgileri ile resmen adrese teslim ediliyor.

Kesinlikle şikayetçi açıklanmıyor, kişilik hakları ve kimlik bilgileri gizleniyor muhabbeti yapmasın. Bu sorunu bizzat yaşamış biriyim...

Konuyu şöyle özetlemeye çalışalım; BİMER, CİMER' e yapılan şikayetler hakkında ilgili öncelikle o ilin Valiliği bilgilendiriliyor. Yani şikayet o Valiliğe düşüyor. Şikayet diyelim ki Kaymakamlık veya Belediye ile veya bir başka kurumla ilgili olması nedeni ile ilgili valilik birimi şikayeti kuruma "Hakkınızda yapılan şu şu konu ve sıkıntılardan kaynaklı savunmanızı yaparak bilgi ve belgeleri Valiliğimize en kısa sürede bildirmenizi.... " der gönderir.

Mesela geçmişte bir şikayet hakkında Valiliğin ilgili birimine bu sitemi yaptığımda "Erol bey, yapacak bir çaremiz yok. Mecburuz. Ödenek yok ki müfettiş gönderelim gizli araştırma yapalım" cevabı şok etmişti.

Adam devleti bir kenara bırakmış, şikayet edilen, usulsüz işlem yapılmasını emreden, kanunları ezip geçen bir kişi hakkında ki şikayetimi o kişiye göndererek beni zalimin eline resmen devlet eli ile teslim etmiş oluyor. Sonrada o şikayetle demek istiyor ki; Seni bu ihbar etti, bilgin olsun önlemini al. Biz şikayet nedeni ile şahsa dokunamıyoruz sen siyasi gücünle, iş veya maddi gücünle yok et." Devlet vatandaşını mafyaya, katile elleri ile teslim etmiş olmuyor mu?  İşte bu noktadan itibaren güven BİMER'e yönelik kopmuştur. Çünkü o şikayet kime gönderiliyor, şikayet edilen kuruma. Ne oldu? Adamı idam etseniz daha iyi, değil mi?

Adam belki bir katili, uyuşturucu satıcısını veya çok gizli bir olayı ihbar etti! Siz BİMER- CİMER' e adamın yaptığı şikayeti geri adrese teslim ederek adamın hayatını mahvettiniz ya!? Bu mu ciddiyet, vatandaşın mahremiyetini ve ailesini korumak. Kısacası beyler, Devlet bürokratı fark edemiyor mu bilemem ama resmen; "KURT'A KUZU DEVLET ELİ İLE TESLİM EDİLMİŞ OLUYOR." Bilginize...

İşte bu nedenlerle çoğu vatandaş artık BİMER ve diğer şikayet yollarını çok işletmeye cesaret edemiyor.  Sadece elinde sağlam kalan CİMER gibi görünüyor. O kurum da sırf başında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a olan sevgi ve saygı ile güvenden kaynaklı. O güven bari işlemlerin sürmesini güvenin devamını sağlıyor. Diğerler kurumlar artık güvenilmiyor bilginize...

Samsun' a kimse devletin eli dışında birilerine teslim edilip yargısız infaza uğramak istemiyor. Bu iyi görülmelidir. Başta Samsun Valisi Sayın Osman Kaymak ve Başbakanlık ile Yargı erklerine duyurulur...

Atalarımız boşuna söylememiş; "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var."

Konuyu anlatınca aklıma şu gelmedi değil!?

Yazılardan sonra ola ki Sayın Valim Osman Kaymak, sohbet için makamına davet eder. Ve yine ola ki bir fincan kahve ısmarlarsa,bilmez ki sağlık nedeni ile içemeyeceğim.

O vakit dönüp derse ki; "Kahvenden bir yudum bile almamışsın; Korktun mu, beni kırk yıl sevmekten?"  

Sayın Valim çok iyi bilmelidir ki; tek korkumuz yarı yolda bırakılmasından...  

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...