Medical Park Samsun Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Suat Akar, “Kas Romatizması hastalıkları” hakkında bilgi verdi. Dr. Suat Akar, “Kas romatizması denilince akla ‘myofasiyal ağrı sendromu’ ve ‘fibromyalji’ hastalıkları gelir. ‘Fibromyalji’ ismi halk arasında daha çok bilinmesine rağmen ‘myofasiyal ağrı sendromu’ klinikte daha çok görülür. Fibromyaljide tüm vücutta yaygın ağrıyla birlikte belirli vücut noktalarında hassasiyet ve uyku bozukluğu, sürekli yorgunluk hissi, baş ağrısı, sabah sertliği, eklem çevresinde ağrı, spastik kolit, reynaud fenomeni, psikolojik bozukluklar gibi sistemik bulgular görülmektedir. Myofasiyal ağrı sendromu ise daha bölgesel tutulum yapar ve sistemik bulgular yoktur veya az rastlanır” dedi.
KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜR
Myofasiyal ağrı sendromunun halk arasında "kulunç" ismiyle bilindiğini ve kas-iskelet sistemi hastalıklarıyla uğraşan doktorların en sık rastladıkları hastalıklardan olduğunu söyleyen Dr. Suat Akar “Her yaşta görülebilse de 30-60 yaşları arasında daha sık görünmektedir. Kadınlarda erkeklere göre biraz daha fazla görülür ve kesin nedeni bilinmemektedir. Travmalar, kaslara ani ve aşırı yüklenme, genetik faktörler, stres ve yorgunluk hastalığın nedenleri arasında gösterilmektedir. Ağrıyı uyaran faktörler ise serin-soğuk hava, klima, yüksek nem oranı, uygun olmayan oturma-yatma pozisyonu, uzun süreli hareketsizlik, psikolojik olumsuzluklar olarak belirtilmektedir. En sık boyun, sırt, omuz, bel, kalça, kol ve bacak bölgelerindeki kasları tutar. Hastalık sık görülmesine rağmen çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırılır veya aynı bölgede mevcut olan hastalığı tekrarlaması olarak düşünülür” diye konuştu.
KRONİKLEŞMEYE EĞİLİMLİ
Dr. Akar şu bilgileri verdi: “Miyofasiyal ağrı sendromu bir kas gurubunda veya kasta ağrı, hassasiyet ve kas içinde elle hissedilebilen gergin bantlarla (fibrositler) karekterize bir hastalıktır. Önemli bir özellik olarak ‘tetik nokta’ olarak isimlendirilen ve üzerine basmakla ağrının başka tarafa doğru yansıdığı hassas noktalar mevcuttur. Bu ağrının yansıması çoğu zaman hastaları yanıltır, bazen hekimleri şüpheye düşürdüğü bile olur, hastalık kronikleşmeye eğilimlidir. Hastalık sık sık tekrarlar veya artıp-azalma şeklinde süreklidir. Ağrının şekli batma, kasılma, karıncalanma, uyuşma, yanma, gerilme şeklinde olabilir. Ağrı bazen çok şiddetlidir, hasta tutulan bölgeyi hareket ettiremez ve muayeneye de izin vermez. Morfin veya eşdeğer ağrı kesici ilaç enjeksiyonları bile ağrısını hemen azaltmayabilir.”
HANGİ HASTALIKLARLA KARIŞABİLİR
Dr. Suat Akar şöyle devam etti: “Tutulan bölgedeki kaslara göre değişik hastalıklarla karışabilir. Boyun ve sırtın üst kısmındaki kasların tutulumu sonucu boyun ağrısı, boyunda hareket kısıtlılığı ve tetik noktanın uyarılmasıyla kola yansıyan ağrı olur. Hastalar ‘boyun fıtığı’ olduklarını zannederler, çoğu zaman bu hastalarda MR'da saptanan, ancak klinik bulgu vermeyen küçük boyutlu fıtıklara da rastlanır ve klinisyen için yanıltıcı olur. Ağrının sık tekrarlaması ve şiddetli olması sonucu hastalar umutsuzluğa kapılır, ameliyata kadar gidebilirler ama ameliyat şikayetlerine çözüm olmaz. Aynı tablo bel kaslarının tutulmasıyla da olur. Hasta bel ağrısı ve bacağa yansıyan ağrı sonucu ‘bel fıtığı’ olduğunu düşünür, yine boynun arka yüzündeki adalelerin tutulması baş ağrısına neden olur ve ‘gerilim baş ağrısı’ olarak isimlendirilerek tedavi edilir. Oysa ağrıya neden olan bölgeye lokal olarak da tedavi uygulamak gerekir. Göğüs ön duvarındaki kasların tutulumu genellikle sol tarafta olur ve kalbinin üzerinde ve çevresinde batma şeklinde ağrılar hissedilmektedir. Tetik noktadan yansıyan ağrı sol omuz ve kola yayılabilir. Kalbinde veya kalp damarlarında problem olduğunu zannederek, endişeye kapılan hasta kardiyoloji uzmanına başvurur ancak tüm tahlil ve testler normal çıkar. Yine sırt ve bel kaslarında sürekli ağrı olması hastaları ‘kemik erimesi’ açısından endişelendirir. Eğer önceden kemik erimesi teşhisi koyulmuşsa veya tedavi altındaysa ağrının kemiklerin kırılması veya çatlaması nedeniyle meydana geldiğini düşünürler. Bacak kaslarının hastalanması ve inatçı ağrılara neden olması hastanın ‘damar tıkanıklığı’ şüphesiyle ilgili uzman doktora başvurmasına neden olur.”
MYOFASİYAL AĞRI SENDROMUNUN TEDAVİSİ
Myofasiyal ağrı sendromunun teşhis koyduracak tetkik bulgusu olmadığını belirten Medical Park Samsun Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Suat Akar, sözlerini şöyle tamamladı: “Kan tahlili, grafi, MR gibi tetkikler daha çok diğer hastalıkları ayırt etmek için kullanılır. Teşhis ancak dikkatli inceleme ve muayeneyle koyulur. Tetik noktaların ve gergin bantların tespit edilmesi teşhis açısından oldukça önemlidir. Tedavi, ağrılı atakların iyileştirilmesinde yüz güldürücüdür. Tedavide hasta eğitimi, medikal tedavi, germe ve sprey tedavisi, lokal enjeksiyon(ilaç enjeksiyonu, kuru iğne enjeksiyonu), akupunktur, fizik tedavi uygulamaları ve relaksasyon egzersizleri gibi çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.