Havalar sıcak...

Sıcak ne kelime kavuruyor adeta. Bir de Karadeniz'in nemi ortaya çıkıp doruk yapınca,

Millet uyuşmuş gibi köşe bucak kaçıyor sokaklardan. Caddeler, sokaklar nerede ise bomboş...

Esnaf, çiftçiye gelince...

Sıcak, soğuk, yağmur hiç fark etmiyor. Ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntı,

Her yanımızı sarmış ve kıvranıp duruyor küçük esnaflar.

Bu havalarda da satış yapamayınca kara kara düşünür hale geldi.

Peki siyaset bu işin neresinde...

Hafta başında sebze, meyve üreticilerinin masraflarını dahi çıkartamadıklarını, zarar ettiklerini,

Ürünlerin % 60'nın yağmur nedeni ile çürüdüğünü,

Sebze hali esnafının boş dükkanlarda pineklediğini,

Sebze halinin 1988 yılından sonra belki de ilk kez bu yıl temmuz ayında kepenk kapatmak zorunda kalabileceklerini  yazdık.

 Siyaset bu işin neresinde...

Söyleyelim mi?

SİYASET ŞAŞALI, GÖSTERİŞLİ VE BİR O KADAR DA MUHTEŞEM, İFTAR SOFRALARINDA...

Adamların bir eli yağda bir eli balda. Vatandaş çokta umurunda...

Belki vatandaş alış veriş olmaması nedeni ile zaman bulup veya ,

Siyasetin baskın yöneticilerinden korkup (çoğunluğu),

İftar sofralarında mecburen boy gösteriyor.

Siyaset kendini hazırlıyor yeni seçimlere net belli...

Bu halk eğer akıllı ise, eğer balık hafızalı değil ise, bu çiftçi, esnaflar akıllı ise,

Hesabını sandıkta mutlaka soracaktır.

Sormuyorsa oy verenlerde bir eksiklik var demektir ki;

"Bir toplum nasıl yönetilmek istiyorsa öyle yönetilir" tezi doğruluğu netleşecektir.

Türk toplumu  zekidir, akıllıdır. Gereğini ilk  fırsatta hiç beklenmedik şekilde gösterecektir.

İktidar muhalefet fark etmiyor.

İyi izleyin; Samsun 9 Milletvekili il...

Hangi Milletvekili  masalarda ki yemek muhabbetleri,

Şaşalı haberlerle süslenen ziyaretleri dışında,

Hangi fakir fukaranın yardımına koştuğunu,

Nerede ki çiftçinin çürüyen sebzesinin, meyvesinin tarlasına girdiğini,

Hangi esnafın bomboş işyerinde oturup hasbıhal ettiğini gördünüz?  HİÇ....

İşte bizim seçtiğimiz siyasetçilerimiz son cümlemde ki gibi.

Sanırım seçildikten sonra bizimkiler için millet bir "HİÇ"...

Bu millet eğer ki; Akıllıysa ilk seçimde "HİÇ" olmamak için "GİT" demeye hazırlanıyordur sanırım.

Çünkü İktidar partisi AK Partide; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan rüzgarı ve adı ile seçilip Belediye Başkanı, İl- İlçe Başkanı ve hatta Milletvekili olup TBMM'ye giden herkesin tek derdi,

"GÜÇ BENDE BEN NE DERSEM O OLUR "

CHP' de keşmekeşlik, çekememezlik almış başını gidiyor.

MHP ise sıkıntısı ortada. Genel Başkan mevzusu 10 Temmuz' da sona erdiğinde göreceğiz net tablolarını...

Bu günkü düzen fikriyatı ile milleti "HİÇ" durumuna düşürdü.

İnsanlar kan ağlarken, insanlar sıkıntı çekerken boy boy 'İFTAR SOFRALARINDA ŞAŞALI YEMEKLERLE FOTOĞRAF ÇEKTİRENLERİN'

Değirmenin suyunun sorulmaması, Belediyelerin trilyonları iftar muhabbetine bir şekilde ayarttıklarını gördükçe...

Halkla işlerinin olmadığı net ve sanırım olmayacakta... Kendi ceplerine, külahlarına, kazanlarına akmaya devam edecek halk sıkıntıdan, borç batağında kıvranmaya devam edecek demektir.

Bunların halkla işi olmadığı gibi,

Milletin de onlara artık "HİÇ İŞİMİZ OLMAZ DİYECEĞİ ZAMAN GELMEDİ Mİ?"

Balık hafızalı bir millet değiliz.

Akılı ve unutmayan bir Millet miyiz?

Sanırım bu tablodan sonra ki ilk seçimde net göreceğiz.

Para yok, iş yok, emeğin karşılığı yok... Asgari ücret 1.300 oldu diye sevinenler bile maaşlarından 300 TL kesildiğini göremeyecek kadar balık hafızalı olmaz sanırım...

Sahi yönetici, idareci, milletvekili ve siyasilere sormak lazım:

Oturduğunuz o şaşalı iftar sofrası masalarında halk görünüyor mu?

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...