Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

HERKES İŞİNE, AŞINA SAHİP ÇIKACAK

HERKES İŞİNE, AŞINA SAHİP ÇIKACAK

"Bir nasihat bin musibetten iyidir" derler. Biz bu lafın neden söylendiğini anlamakta her nedense son yıllarca çok zorlanıyoruz. İyi düşünün.

Bir haftadır yoğun kar yağışını haber ediyoruz neredeyse. Peki gelen bu tehlikeye önlemi yeteri kadar alabildik mi? Hayır.

Çünkü bu gün günlerden Pazar ve ilçe merkezi dahi yeni yeni temizlenmeye başlıyor. Hani Bütünşehir olduk ya!. Her günahı büyükşehir belediyesine havale edebileceğiz nasılsa...

Ya da özelleşti ya elektriklerimiz. Elektrik firması hatlarıyla aldı iyi güzel de, arızaların yapılabilmesi için ilçe ve büyükşehir belediye ekipleri mahalle ve köy yollarını hızlıca temizlese idi millet günlerdir elektriksiz kalır mıydı? Veya susuz kalma ihtimalini göz önünde bulunduralım.

Ona bile çare aranmamış.  Çözüm için kimse umursamamış.

Eğitime gelince...

Eğitim yetkilileri belki de son yılların en doğru kararını en hızlı veren kurum oldu. TEBRİKLER.

Ama aklıma da şu geliyor.

Bayram, yılbaşı, kar, falan filan tatili diye diye yılın pardon eğitim süresinin yarısı güme gidiyor.

Bu öğrenciler okula ha alıştık alışacağız derken, yeni bir tatile girip çıkıyor. Öğrenciler notlardan nezle olmasınlar sonra...

Sosyal paylaşım sitelerinin en güzel geyiklerinden birisi haline gelen şu sözlere dikkat: "Az daha okuyup keşke öğretmen olsaydık. Yılın yarısından çoğunu tatilde geçiriyorlar"

Doğru mu sizce? Bilen bilir. Öğretmenler yazın dahi okula gitmek zorundadırlar. Öğrenci olsun olmasın.

Peki öğrenciler neden sınıf tekrarı yapar?

Öğretmenlerin tatillerinden mi? Eğitim sisteminin keşmekeşliğinden mi? Yoksa ki eğitimde kişiselleşen egolardan mı? Bu yıl titizlikle uzaktan takip ediyorum. Bakalım ne kadar öğrenci sınıf tekrarına bırakılacak. Kalacak demiyorum dikkat edin. Bırakılacak!.  Çok iddialı söz...

Çünkü ahbap- çavuş ilişkisi eğitime iyice sirayet ettiği için adamlar adamlarını koruyup gözetebilmek için, kin duyduğu kişilerden hırsını alamayınca, hedef çoluk çocuğa yöneltiliyor. İşte eğitimin en büyük başarısızlık deformasyonu bundan.

Samsun da işin başında İl Milli Eğitim Müdürü. Adını unutturdu. Hatırlayan kaç kurum yetkilisi var merak ediyorum.  

En büyük başarısı adını unutturmakla oldu. Çünkü kim ne şikayet yaparsa yapsın. İmam bildiğini okur misali. Mesela: Beyefendiye kadar gidip derdimizi aktardık. O ne yaptı?  Gidip dertlendiğimiz konularda ki yetkililerin hepsine PLAKET verdi.  Mesajı da bize çok net oldu.  "Şikayet gelen kişiler başarılıdır. Yetmedi biraz daha beter yapsın sizi der gibi."  Öğrenciler mi? Onlar umurlarında değil.

İlçelerdeki duruma hiç girmeyim.

Eğitim de 'Sendikalı mı, Harranlı mıyız' yakında öğreneceğiz de, eğitim kalitemiz yeterli seviyeye  ulaşamadığı için, geçmişte çok eleştirilen Kağızmanlı Müdüre bile el açacak hale getirildik. İşin aslı o çok çok daha iyi bir müdürdü...

Bilmem İl Müdürü hala kayak merkezinde mi kayyıyor, yoksa şikayetleri yerine getirecek cesaretini  koca sene boyunca toplamaya mı çalışıyor? Hep birlikte göreceğiz.

Bildiğimiz tek şey şu: "Eğitim de ki tatiller eğitimi ve Öğretmenleri ömür törpüsü gibi törpülüyor. Ya Öğretmenler "Harran' lı ya da Sendikalı olacaklar."

Aksi oldukça başarı eğitimden değil, Sendikadan geçer mantığını herkes öğrenene kadar, eğitimde ki kalıpları yıkmaya devam. Yani eğitime bir de Mart karı yağdırmaya çalışıyorlar.

Hepsin de sorun ne mi?

İyi bakalım. Mesela; Elektrik arızlarının yapılabilmesi, arıza ekiplerinin direklere ve trafolara yaklaşabilmesi için belediyeler çalışacak, eğitim için önce Müdürler sonra öğretmenler işini iyi yapacak, öğrenci öğrenmek için uğraşacak, esnaf ekmek kapısına sahip çıkacak ki başarı gelsin. Yok öyle "Yağma Hasan böreği."

Aksi takdirde beyler, Oturduğunuz o koltuklar da size kalmaz bir gün bu iyi biline...

Ve son günlerde ilçe de yaşadığımız elektrik sorunların da işine gerçekten sahip çıkan, titizlikle çalışan, ekiplerini yönlendirerek çoğu vatandaşın bilgisi olmadığı için haksız yere tepki gösterdiği ancak, çalışması ve koordinesi ile bence büyük bir başarı elde ederek teşekkürü hak eden YEDAŞ Genel Müdürü Sayın Türkoğlu'nun sözü ile yazıma son vermek istiyorum:  "HERKES İŞİNE, AŞINA SAHİP ÇIKACAK"

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi