Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Hayatımız hikaye olmuş...

Hayatımız hikaye olmuş...

Mesele;
Milli mücadele olunca, Düşünen namerttir...
Farkındayız, zor şartlarda meslek icra ediyoruz.
Gurur ve saygı duyarım, emeğimize ve mesleğine saygı duyanlara...
Gerektiği yerde, gerektiği zaman, biz de oradayız.
Çünkü meselemiz bir,
MİLLİ MÜCADELE...
***
Hafta sonu bu yaştan sonra tatlı sınavlar yorgunluğu yaşadım.
Evet,  Anadolu üniversitesi sınavları.
Samsun' a gidip gelmek ölüm oldu adeta.
Kanser etti sınavdan daha çok yolda ki trafik.
O kalabalık ve görgüsüz sürücülerin içinde,
Hele hele kullandığı aracın frenini unutup,
Kaçırdığı araç bizim araca çarptığı sürücülerimiz varken,
Birisi makyaj tazeler, diğeri üstünü başını güzelleştirir,
Bir başkası telefonda yazı yazarken araç kullanır.
Daha ne anlatayım.

Bu dertlerin içinde bir dostla karşılaştım.
Enteresan gazetemizin aboneliğini bırakan birisi,
O da malum zat kızmış diye aboneliğini kesen dost!...
Seni inanılmaz yakın takip ediyorum!? Demesin mi?
Eee, nereden bileyim takip ettiğini dedim.
İnternet gazetenin maşallahı var. İyi kaptırıyordun laf aramızda demesin mi?
(Kime ne kaptırmışsam?!)
İnternetten amansız(!) takipçinim. Bir aralar çok güzel hikayeler anlatıyordun kestin.
Neden kestin?
"Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı!..."
Ulan madem iyi yazıyordum, maden o kadar hoşuna gidiyordu da.
Neden birilerini korkusundan aboneliğini kestin
Diyemedim be...
Ama bilirim kinini, nefretini malumun.
Esnaf korkudan kapımızı açamaz oldu. İnsanlar sokakta selam veremez hale geldi.
Lafın özü;
Millet hikaye anlatmamızı bekliyor.
Tıpkı birilerinin beklemesi gibi...
Sıkıntı yok aslında.
Çünkü hayatlarının ve hayatımızın hikaye olduğunu, okurumuz bile farkına varmadan anlamış.
Hikaye işlerden hikayeler olur. Ama biz gazete olarak hikaye anlatmadık.
Demek ki bundan sonra anlatmamız şartmış. O da çok yakında...
Ancak 11 yıldan bu yana gerçekleri anlattık ne oldu?
Gerçekler acı olunca, birilerinin çok canı yandı ama bunu nedense yetkililer görmek istemedi.
Biz de demek ki 15 Temmuz'dan bile ders alamamışız ki...
Hayatı hikaye gibi görüp, hikaye gibi yaşamak birilerini hoşuna gidiyor.  Ama o tipler hikayelerin sonunu masal güzelliğin de sona ermesini bekleyerek umutla yaşamayı görev addetmişler.
Biz ise gerçek sonu beklemeye yöneltiyoruz. Bizi hikayeye zorluyorlar. Buna eyvallah der miyiz? Demeyeceğimize göre, çok yakında farkı göreceksiniz Allah'ın izniyle...
Fıkralar, hikayeler, masallar tükendi, artık gerçekleri görüp ayağa kalkmak gerek.
Ne dersiniz?
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi