Görmez'den Ramazan Uyarısı

Görmezden Ramazan Uyarısı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yaklaşan Ramazan ayına yönelik, "Ramazanın coşkusu son zamanlarda ortaya konulduğu şekliyle bir eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemelidir" uyarısında bulundu.

Görmez, 2013 yılı Ramazan ayı ana teması olan "Helal Kazanç, Helal Lokma"nın Başkanlık Merkez Konferans Salonu'nda yapılan tanıtım toplantısına katıldı. Programda Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından bu yılki Ramazan ayı temasının tanıtım filmi katılımcılara izlettirildi.

Açılışta konuşan Görmez, "Ramazan, her yıl yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'i bizlere yeniden getirir. Yeni bir can, yeni bir ruh üflemek için gelir. Başta İslam beldeleri olmak üzere bütün yeryüzünü bir mabede dönüştürür. İradelerimizi eğiten bir mektep, bir okul olur. Bu mektebin gayesi rahmettir, mağfirettir, arınmaktır, takvadır. İnsana, eğitilmiş ve beşeri arzularının egemenliğinden kurtulmuş hür bir irade kazandırmaktır" ifadelerini kullandı.

"BİZ RAMAZANI DEĞİL, RAMAZAN BİZİ DEĞİŞTİRMELİ"

"Biz Ramazanı değil Ramazan bizi değiştirmeli" diye konuşan Görmez, "Ramazanla değişmek" ile "Ramazanı değiştirmek" arasında gidip gelen yeni bir takdim formunun dikkat çektiğini söyledi. Doğru olanın Ramazanla değişmek olduğunu belirten Görmez, Ramazan ayının bütün imtihan süreçleriyle müslümanlara bu imkanı sunduğunu kaydetti.

Ramazanın Kur'an ve sünnetle oluşmuş geleneğinin korunması gerektiğini belirten Görmez, "Ramazanın Kur'an ve sünnetle oluşmuş geleneğini, belirlenen sabitelerini göz ardı etmeye, aşındırmaya, giderek de onu yok etmeye yönelik nevzuhur ilgiler artık kemal-i ciddiyetle ele alınmalıdır. Bugün bütün iyi niyetli başlangıçlarına rağmen Ramazan ayının mana ve ehemmiyetini zaman zaman göz ardı eden ve sıklıkla dünyevileşme girdabına savrulma tehlikesiyle karşı karşıya gelen kimi kutlama ve şenliklerin de İslami adap ve gelenek içinde yeni bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekir" ifadelerini kullandı.

"RAMAZANIN COŞKUSUNUN BİR EĞLENCE, ŞATAFAT GÖSTERİYE DÖNÜŞMEMELİ"

Görmez, müminlerin Ramazan ayında yaşayacakları coşkunun ibadetin coşkusu olduğunu söyledi. İbadetle neşelenen gönüllerin müminler arasındaki muhabbeti de pekiştirmesi gerektiğini anlatan Görmez, "Yoksa Ramazanın coşkusu son zamanlarda ortaya konulduğu şekliyle bir eğlence, şatafat ve gösteriye dönüşmemelidir. İftar sofraları israf sofralarına dönüşmemeli. Ramazan ayında icra edilen oruç ibadeti iftarla nihayetlenmektedir. İftarlar kendi mütevazı halinde bir ziyafeti barındırmaktadır. Ancak bu iftar sofraları asla israf sofralarına dönüşmemelidir. Zira son yıllarda özellikle büyükşehirlerde gerek otel ve gerekse birçok mekanlarda hazırlanan iftar sofraları kendi içinde israfı ve gösterişi barındırmaktadır" diye konuştu.

Hanelerin ve gönüllerin orucu idrak eden herkese açık tutulması gerektiğini dile getiren Görmez, Ramazan iftarlarında aslolan evlerde iftar sofrası kurarak başta aileler olmak üzere akraba, eş ve dostlarla beraber oruç açmak olduğunu söyledi.

"İFTAR ÇADIRLARININ GAYESİNİN DIŞINA ÇIKARILMASINA İZİN VERİLMEMELİ"

Görmez, konuşmasında başlangıcı tamamen güzel bir düşüncenin ürünü olarak yoldan geçenlerin ve yolda kalanların bir çorbayla iftarını açmasıyla ilgili kurulan iftar çadırlarının son zamanlarda bu gayenin dışına çıkarak bir gösteri aracına dönüştürülmemesine özellikle kamu hizmeti yapanların dikkat etmesi gerektiğini belirtti.

"BU RAMAZANIN TEMASI: HELAL KAZANÇ, HELAL LOKMA"

 

Görmez, 21. yüzyılda ortaya çıkan tüketim kültürünün, zorunlu ihtiyaçların yerini yapay ve doyumsuz isteklerin almasına neden olduğuna dikkat çekti.

Günümüzde reklam ve iletişim araçlarının tüm gücüyle gösterişçi ve aşırı tüketimi yücelttiğini anlatan Görmez, "İnsanın tükettiği kadar mutlu olabileceğini söylüyor. İnsanları daha çok harcamaya çağırıyor. Daha çok harcamak için daha fazla kazanmak gerekiyor. Böylece tüketim çarkının dişlileri arasında insanın imtihanı başlıyor" dedi.

"Kendisini tükettiği üzerinden tanımlayan insan, bunalımdadır" diye konuşan Görmez, insanı aşırı değerlerden soyutlayarak yalnızca kar ve çıkar peşinden koşan 'homo-economicus' olarak tanımlamanın ona haksızlık olduğunu belirtti.

GÖRMEZ'DEN RAMAZAN YAYINLARI UYARISI

 

Özellikle son yıllarda kamuoyunun hassasiyetine duyarlı kalarak medyanın, dini konuları anlamsız tartışma ve gerilim konusu yapmaktan özenle kaçınmaya dikkat etmesinin takdire şayan olduğunu belirten Görmez, şunları kaydetti:

"Ancak hala bazı istisnaların olduğu da bir gerçektir. Elbette İslami konular kamuoyunda konuşulmalı ve gerektiği ölçüde tartışılmalıdır. Ancak bu konuşmalar reyting kaygısı ve magazin boyutunda olmamalıdır. İslami konular, İslami ahlak, yüksek bilgi ve hikmet çerçevesinde ele alınmalıdır. Dini içerikli programlarda aslolan İslam'ın genel, kuşatıcı ve doğru anlatılmasıdır. Ramazan ayında yapılan dini yayınların kamuoyunu rahatsız edici mahiyetten çıkması sevindirici olmakla birlikte bu tür programların asıl gayesi, sahih dini bilgileri halka ulaştırmak olmalıdır. Ancak bazı programlarda zaman zaman dini tecrübede kabul görmemiş bir takım zayıf görüşlerin, tedbiri ikinci bir plana iten tevekkül anlayışının ve reytingin de etkisiyle hüzün eksenli bir menkıbe ve dramatik din anlayışının öne çıkarıldığı gözlenmektedir. Bu açıdan gündelik hayatın tüm yönlerini kuşatacak şekilde İslam'ın ahlaki prensiplerinin anlatılmasına yönelik bir çaba ve gayretin, bu tür program yapanların sorumluluğunun bir parçası olduğunu hatırlatmak isteriz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Güncel