Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Emeğin karşılığı asla yoktur!

Emeğin karşılığı asla yoktur!

 

Eleştiri denildiği anda bizim toplumumuz kadar eleştiri yapan toplum görmedim, göremezsiniz de…

Bizim toplum kadar emeğe saygı göstermeyen, emeği yerden yere vuran toplum göremezsiniz…

Bu gazete günlük olarak sizlere ulaşana kadar kaç kişi bu işle mücadele ediyor. Kaç kişi emek sarf ediyor, ne kadar maddi ve manevi sıkıntılarla boğuşuyor bilemezsiniz.

Aslına bakarsanız kimseyi ilgilendirmez ve bize ne diyenleriniz de var farkındayım ama emeğe ve yapılan masrafları görmeyen, aşağılayan ve emeğinizin karşılığını istediğiniz de farklı yorum ve tepkiler verenleri de artık vicdanları ile baş başa bırakıyorum.

Bu gazete elma bahçesinden toplanmıyor. Bu gazete de çalışanlar ceplerinden iş yapmıyor. Başkasına gözünü yumarak kucaklaşanları artık bu ilçenin kendi değerlerine, kendi üretimlerine hassasiyet duymasını bekliyoruz. Dedik ya karalamak, yıpratmak ve vurdumduymazlık içinde her türlü eleştiriyi yapanın vicdanlarını dinleyerek emeğe saygı göstermesini bekliyoruz. Siz hiçbir fırından, manavdan, AVM den aldığınızın karşılığını vermeden çıkabiliyor musunuz?. Bizim emeğimizin karşılığı da budur.  Sanırım konuyu şu şekilde özetleyebiliriz.

***

Hindistan da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş ve onu 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Çeleri olarak tanısa da; kısaca Ranga Guru derlermiş.

Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış, son resmini yaparak Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş.

Ranga Guru ise;

- Sen artık ressam sayılırsın Raciçi. Artık senin resmini halk değerlendirecek, diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmış ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabi. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş.

Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raciçi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş. Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte... Ve yanına insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile birlikte bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmış.

Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da, boyalar da kullanılmamış. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru'ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış.

Ranga Guru ise; Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.

Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi.

Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin emeğinin hiç bir değeri yoktur. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi