Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Eğitimde, Siyasette desenize; "İşimiz Allah'a kaldı"

Eğitimde, Siyasette desenize; "İşimiz Allah'a kaldı"

Siyaset karmakarışık bir hale doğru gidiyor. Siyasetin karışması kimseye fayda sağlamaz.

Bunu geçmiş yıllarca acı tecrübelerle gördük, yaşadık. Siyasetin ülkemizde kaosa, krize girmesinde en çok ve en büyük acıyı ilk halk olarak bizler çekiyoruz.

Enflasyon, devalüasyonlar, faizler, dolar, eurolar fırlıyor. Falan filan.Hepsi bir oyun ve oyunun kuklaları nedense hep halk oluyor.

Sonra da aynı siyasetin içinden çıkanlar "BİZ TEMİZ, PAK, HİÇ BİR ŞEYE BULAŞMAYAN, MİLLETİN EKMEĞİNE, NAMUSUNA, GELECEĞİNE, DİNİNE, İMANINA SAHİP ÇIKTIK" diyerek yol almaya başlıyorlar.

Bana göre siyasetin kendisini her yenilemesi HALKIN EZİLMESİDİR...

Bunu halk bu oyunları bir görebilse ya hep değiştirir ya da hiç dokunmaz kendi mecrasında sürünür gider.

Peki siyaset olmazsa ne olur?

Ölmez kimse korkmayın!. Halk kendi içinden birilerini aday çıkmasa da bulur seçer. Yeter ki istesin...

Ve gelinen noktaya asla sevinmiyorum ancak;

Madem siyaset pisliğin dibine kadar düşmüşse - ki artık kılavuza gerek yok - her seferinde neden ilk önce halk, hemen akabinde bürokratlar suçlanır, eza, cefa çeker...

Mesela bu Ülke de Milli tabumuz olan Peygamber Ocağında ki Komutanlar neden yıllarca ceza çekti?. Suçlu olanları varsa sözüm yok ama çelişkiler ciğer yakmadı mı? Bu gün Polisler aynı konumda değil mi?  Bu sanki birilerinin iç çekişmesinin getirdiği sancı ve sıkıntı değil mi?.

Neden tabu, güzide kurumlarımızda görev yapan insanlar  ve halk hep hedef oluyor? Bunların sorgulanması gerekmez mi?

Aklımdan hiç çıkmaz...

Bu kadar operasyonlar oldu, oluyor. İçeri girenler, çıkanlar sonra serbest kalanlar ve yeniden alınanlar devam ediyor.

Peki bunların içinde neden hiç SİYAETÇİ YOK. Siyasetçiler SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK MI?

Aslına bakılacak olursa Bürokrasiye Emir- talimatı veren sonuçta eğer ki SİYASETÇİ ise emirleri yerine getirenlerden çok, emir- talimatları veren pozisyonunda ki SİYASETÇİLERE neden hiç dokunulmaz.

Bunları geçmişte yaşadık, dün de, bu gün de yaşıyoruz. Bence şu halkın kendisini temsil olarak gönderdiğimiz TBMM'de sözüm ona halkın seçip kendine vekil tayin ettiği VEKİLLERİN hiç mi hatası, kusuru yok. Emirleri halk mı veriyor, bürokrat mı veriyor?. Kanunu bürokrat ve halk mı çıkartıyor?

Yoksa sümme haşa...,

BUNLAR PEYGAMBER SOYUNDAN MI?

Sonuç olarak siyaseti seçilenler SİYASET gibi yapmalı, halkı yönetmeyi POLİTİKA olarak görmemelidirler. Bu beyin yapısını tabana yayamadıkça biz bu çileleri çekmeye mahkumuz.

Mesela şimdi bakın; Başbakan ilk kez halkın oldu Cumhur'un başı, yani Cumhurbaşkanı...

Yerine kim gelecek?

Halk kimi istiyor neden sorulmaz da sanki mecburmuş gibi birileri seçer? Nerede demokrasi, nerede halkın özgürlüğü.

Bizi yönetenleri başkaları mı seçecek yoksa halk kendisi mi? Kararı halk veremedikçe, isteyen seçer, isteyen atar, isteyen istediği gibi oynar da oynar. Bu halk oynamaya değil adam gibi yaşamayı ve yaşatılmayı bekliyor da...

Bunu söylemesini nedense uyuşturulmuş gibi dile getirmeyi beceremiyor. Ah bir becerebilse bakın o zaman Türk halkını dünya bile önünde diz çökmezse ne derseniz deyin...

Bırakın operasyonları, bırakın safsataları. Sorunu, sıkıntıyı, seçme işini bırakın halk kendi bilinçli şekilde seçsin. Tabi ki eğitimli- bilgili- kültürlü halk.

Çok acı ancak, Eğitimi yozlaştırılan ülkemizde gün geçmiyor ki gerileme adına yenilikler yapılmasın...

Eğitimi yerlerde sürünen, eğitim kalitesini  sözüm ona yöneticiye bağlayan, Öğretmenine değer vermeyen, öğretmenini kaliteli yetiştiremeyen bir eğitim camiasından da, geleceğin eğitimli siyasetçisini beklemek de elbette ki zul olacaktır.

Okul Müdürü değiştirmekle, eğitimde sınav yönergesi değişiklikleri yapmakla, binalar yaptırmakla başarıyı elde edemeyiz...

O yapılan binaları bilgili, eğitimli, kaliteli Öğretmenlerle, yöneticilerle doldurmadıkça,

değil Öğretmenleri, Okul Müdürlerini hatta ve hatta Milli Eğitim Bakanlarını da zırt pırt değiştirirseniz değiştirin, bu beklentiler asla yerini bulmayacaktır...

Bu nedenlerle de siyasetçilerimiz daha yıllarca hep dokunulmaz, eğitimcilerimiz hep yerlerde olacağı için halkta başına getireceği kim olursa olsun yerlerde sürünenlerden mecburen seçmeye devam edecek.

Bunun sonucunda da devleti oluşturan halk olarak bizler de Eğitimden yoksun, bilgisiz, cahil toplumları yetiştirmeye devam etmeye mecbur bir halde yaşayacak kendini yöneteni kendisinin seçtiğini sanarak, güçlü devlet olduğumuz hikayeleri ile bir 100 sene daha birilerinin işaret ettiklerini seçerek, dayatarak (bilinçaltına) geçirmeyi düşleriz ama...

Sanırım ki bu halkın, bu milletin bir 100 yıl daha bunu bekleyecek gücü yok...

Yani ne demek oluyor o zaman bu tezin cevabı: İŞİMİZ ALLAH' A KALDI...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi