Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

DİMDİK AYAKTA KALABİLDİYSEK…

DİMDİK AYAKTA KALABİLDİYSEK…

Bazen yaşadıklarımıza bakıyorum,
Sonra da ders aldık mı almadık mı o yanına.
Aldıklarımız var almadıklarımız da.
Ama en önemlisi nedir bilir misiniz?
Yaşadıklarımız arasında yıllar sonra bile,
Dimdik ayakta kalmışsak bilin ki
3-5 Kişiye yaptığımız iyilik nedeni ile
Aldığımız duaların karşılığı diyerek,
Kendimizi teselli ediyoruz.
O iyiliklerin vesilesi ise daha çok
Mutlu olacağım da…
***

Hemen arkasından hepimizin ders alması adına,
Şu hikaye ile bu yazımı sona erdireyim.
Bu arada hayırlı cumalar diliyor,
Bir başka hikaye ile sizleri baş başa bırakıyorum.
***
Hasan Basri Hazretleri’ni yakalatmak isteyen Zalim bir vali vardı.
Vali bir gün adamlarını göndererek Hasan Basri Hazretleri’ni yakalatmak istedi.
O da bir vakit ders verdiği Habib-i Acemi Hazretleri’nin kulübesine gelip saklandı.
Valinin adamları geldi ve hışımla:
 “Hasan Basri’yi (r.a.) gördün mü?” diye sordular.
O gayet sakin:
“Evet”, dedi.
Nerede?
“İşte şu kulübemde”…
Adamlar kulübeye daldı, fakat bir türlü Hasan Basri Hz.’ni bulamadılar. Dışarı çıkınca tehdit edip:
“Ya şeyh, niçin yalan söylüyorsun?” dediler.
“Ben yalan söylemedim. Siz göremediyseniz, benim suçum ne?”
Tekrar girdi, aradı, fakat bulamadılar.
Onlar gidince, Hasan Basri Hazretleri:
“Ey Habib! Biliyorum ki Rabb’im senin hürmetine beni onlara göstermedi. Fakat yerimi niçin söyledin, hocalık hakkı yok mudur?” dedi.
Hazreti Habib mahcup bir şekilde:
“Ey Üstadım! Sizi bulamamaları benim hürmetime değil, doğru söylediğimizdendir.
Çünkü bilirsiniz ki, Doğruların yardımcısı Allah’tır.
Eğer yalan söyleseydim, sizi de beni de götürürlerdi” dedi.
***
Demem o ki; Allah bizleri doğru yöneten,
Doğru konuşan ve doğru işler yapanlardan uzak bırakmasın.
Son dönemlerde inanın ki çok daha fazla ihtiyacımız var.
***
Ş
eyhi Taptuk Emre’nin dergâhında irşad eden Yunus Emre’nin,
Yemek pişirmek için ormandan odun getirme hikayesi aklıma geldi.
Yunus Emre Ormanda özellikle düzgün olan,
Odunları seçmeye dikkat edermiş.
Sebebi sorulunca o şöyle cevap vermişti: 
Bu dergâha eğri adam değil,
Eğri odun bile yakışmaz”
 
***
Yaşadığımız bunca olay sonrası diyorum ki;
Türkiye Cumhuriyetine eğri adam değil,
Eğri yönetici, idareci, siyasetçi bile yakışmaz…
İşte bu vesile ile diyoruz ki;
Dimdik hala ayakta kalabildiysek…
Düzgün ve devlet sevdamız, hayır duaları ile buradayız.
Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi