Dünkü köşe yazımda ne demiştim?

“657. madde ne maddeymiş beee!..” Siz 657’yi bilir misiniz? 657’ye tabi olan kim olursa olsun konuşamaz, açıklama yapamaz - mış… Türkiye’ de hemen her kanun değişti, bir bu madde değişemedi, değiştirilmedi.”

Demiştim.

Dikkatli okuyucularımız hemen konuyu kapınca eleştiriyi de mantıklı yaptılar. Ama işi yine önyargı ile okuyanlar hemen eleştirilerini yaptılar. Ama ters köşeye yattılar. 657. Madde değil KANUN, yok KANUN değil, madde diyerek eleştirdiler. O zaman şöyle yazayım belki anlaşılır:

  DEVLET MEMURLARI KANUNU

 Kanun Numarası          : 657, Kabul Tarihi                 : 14/7/1965, Yayımlandığı Resmi Gazete : Tarih : 23/7/1965   Sayı : 12056, Yayımlandığı Düstur    : Tertip : 5   Cilt : 4   Sayfa : 3044

Kısacası bu benim madde şeklinde dile getirdiğim 657. Kanun içerisinde ki “Devlet Memurlarının açıklama yapması veya yapamaması konusunu içeren ben diyeyim yine madde, siz deyin yönerge. Adını her ne koyarsanız koyun. Mesela anlaşılmıştır inşallah. Yani internetten bile araştırdım diyerek yazdığım için takılan bazı okuyucularımız konuyu bulamadığımı sanmışlarda açıklamamızı yapalım.

Sonra bizde eskiden 3269 sayılı kanunla görev yaptığımız yerde 657’ ye bağlı yani bu maddeden sorumlu görev yapmıştık. Bizde bilmeyeceksek artık. Konu bu kanunda değişikliğin yapılarak güncellenmesi idi. Mesele buydu.

***  

Her neyse bu günkü konumuz başka. Konumuz haberde uzun uzun yazdık ama kısacıkta olsa buradan bahsedeyim dedim. Faik Okutgen. Belki benim gibi çoğumuz hiç tanımadı bile kendisini. Ben şahsen tanımadım.  Ama yazdığı “Çarşamba’yı Sel Aldı” türküsü ile kendisi değil ama Çarşamba ününe ün kattı. Keşke bu ünümüzü diğer alanlarda da geliştirebilse idik. Ne güzel olurdu.

Kadı ki Faik Okutgen’in bu derlemeyi yaptıktan sonra hiçbir gün doğru dürüst ortaya çıkıp ta bizim sözde ünlüler gibi: Söz ve derleyen benim hakkımı verin” safsatası olmadı. O sessiz sakin yılarca bizler gibi dinledi.

Ve önce ki gün geç saatlerde gelen haberle öğrendik ki ebediyyete intikal etmiş. Ve dün gözyaşları arsında sessiz sedasız yaşantısı gibi toprağa verildi. Gerçi çokta sessiz sedasız değildi kalabalık seven dostları ile birlikte uğurlandı ama,

Biz öyle diyoruz. Yaşadığı gibi ebediyyete uğurlandı. Artık o hep Çarşamba’yı sel aldı türküsü ile yıllarca anılacak. Belki de çoğu insan dualarını o türkü ile anımsadıkça yapacak ve yattığı yerde de çok dua alacaktır.

Bizde kendisine bir kere daha Allah’ tan rahmet diliyoruz.

Uğurlar olsun Faik Okutgen, tanışmak bu dünya da nasip olmadı ama güzel insanlar öldükten sonra daima hatırlananlardır.

Sen hiç unutulmayacaksın, inanıyorum.

Ruhun şad olsun…