Dün Metropol AVM yangını ile ilgili son dakika da aklımıza gelen ve gördüklerimizi kaleme almıştım.

Dün çok geç saatlere kadar haber ve diğer işlerimizle yoğun ve yorucu şekilde çalışınca ilk düşüncelerimiz tıpkı yangında ki zifiri katran karası duman gibi arasından ayıklayabildiğimiz ilk bulguları yayınladık. O zifiri duman adeta ölüm kusuyordu. Caddede bile durmak imkansızdı. Ama anlaşılmayan Polisin o kadar ihtarına rağmen dağılmayan vatandaşlara ne demeli. Bu halkın acil bilinçlendirilmesi gerekmez mi?

Bu gün biraz dinlenip, rahatlayıp olayların gelişimini ve camdan itfaiye aracı ile çıkartılan bebek ve annesini ziyarete gittik.

Ziyarette Anne Gülbin Gökmen ile baba ocağında yaşadıklarını haberleşirdik.  Gülbin Gökmen, olay anını yaşadıklarını anlatırken gözlerinde ki yaşlar ve korku ile birlikte çaresizlik ve beceriksizliklerin üzerine üzerine gitmesi bizlerin bir kere daha ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi.

Gülbin Gökmen haberimizde yaşadıklarını anlatıyor. Ama dikkat çeken konu için diyor ki; Bu İtfaiyenin eski ve deneyimli personellerini yollamış acemileri getirmişler. Ben içerde bebeğimle çırpınırken dışarda eşim ve babam benim kurtarılmam için bağırıyor ama kimse ilgilenmiyor. Evet kurtarıldım ama eğer itfaiyenin araç-gereçleri tam olsaydı benim gibi beni kurtardıkları pencereden içeri girip bankacı Emrah’ı da kurtarabilirlerdi. Ben itfaiye merdivenine çıkar çıkmaz ve akabinde de ambulansa bindirildiğimde içerde insan var dedim ama kimse beni dinlemedi” diyor.

Bu çok büyük bir talihsizlik ve deneyimsizlik.

Bazen paranın bile yetersiz kaldığı anlar olur.

İşte dün Çarşamba İtfaiyesinde deneyimli personeller bulunsa idi hiç olmasa olay yerine gelir gelmez personel ikiye bölünür yarısı bina da canlı insan var mı yok mu ona bakarken diğerleri yangına müdahale ederdi.

Belediyede personel çokluğu var diyerek gönderilmeleri, tasarruf hikayeleri ile insanları işten çıkartmanın acısını genç bankacı Emrah Alp hayatı ile ödedi denilebilir mi?

Bana sorarsanız elbette ki tam 12 den vurulan yer burası.

Şimdi de birileri bilmem kimi karalamak için yazıyor desin. İçerde söylentilere göre 2-3 aileye yardım edip hayatlarını kurtaran Emrah kendisini kurtaramadı.

Banka Müdürü Hacı Ömer Demirel ne diyor bakın: Her gün arkadaşları ile konuşuyormuş. Yangın çıksa bu bina da ben şunu şunu yaparım kurtulurum. O çok akıllı birisiydi. Kendini kurtaramaması imkansız. O birilerine yardım ederek kahramanca hayata veda etti. Ama şu gerçek ki itfaiyenin araç- gereci eksikmiş tam olsaydı bu gün bunları yaşar bizler ve halkta konuşmazdı” şeklinde konuşuyor.

Hadi bakalım biz mi yanlış yazıyormuşuz. Biz mi karalıyormuşuz.

Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste diye buna denilir. Onlarca insan bu olaya yanıp tutuşuyor. Oysa Samsun Büyükşehir belediye ekipleri olay yerine gelir gelme o kadar ustaca olaya müdahale ettiler ki?

Samsun itfaiyecileri hep bir koldan önce duvar ve bina dışında soğutma yaptı sonra tek kol üzerinde su hortumu ile yangın olan binaya daldılar. Maskeler, yanmaz elbiseler ne arasan var adamlarda.

Eğer doğruysa iş daha vahim. Edindiğimiz bilgilere göre, İtfaiye müdürü geçmiş yıllarda malzeme konusunu yazılı olarak başkanlığa iletmiş ama tasarruf nedeni ile malzeme alınmamış.

Eğer öyleyse YAZIK değil mi bu millete.

Ya daha büyük Allah korusun yangın çıksaydı ne olacaktı. Ya o bina da 5-10 aile içerde ve gece yaşansaydı ne olacaktı? Herkes görevini yapmalı ki: Daha çok Emrah’lar Ölmesin. Umarım birileri bu yangından ders almıştır.

Gerisi başka güne yine yer kalmadı.

Sağlıklı kalın.

NOT: İş Bankası memuru Emrah Alp’ e Allah’ tan rahmet diliyor kederli ailesine  ve Çarşamba İş Bankası şube çalışanlarına da başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.