Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD ürünlerine boykot çağrısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD ürünlerine boykot çağrısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üretimin asla durmaması gerektiğini vurguladı, ABD’nin elektronik ürünlerine yönelik boykot çağrısı yaptı.

’İktidarının 16. Yılında AK Parti Sempozyumu’nda konuşan Erdoğan, ekonomik tetikçilere verilecek en güzel cevabın işe dört elle sarılmak ve üretime devam etmek olduğunu söyledi. Amerikan ürünlerine boykot çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı, "Dışarıdan dövizle aldığımız her ürünün daha iyisini üretip dışarı satacağız. Amerika’nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların iPhone’u varsa öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Vestel var. Ne yapacağımızı anlasınlar. Biz kendimize yeteceğiz. Olmayanı da üreteceğiz" dedi.

Amerikan yönetiminin Türkiye’ye sahada istediklerini yaptıramayınca ekonomiyi bir silah olarak kullandığını vurgulayan Erdoğan,"Bu milletin karakteri sağa sola savrulan bir karakter değildir. Yaşanılan sürecin bize maliyeti var ama operasyonu gerçekleştirenlere de maliyeti var" diye konuştu. Cumhurbaşkanı, el birliğiyle bu ekonomik saldırının da üstesinden gelineceğini kaydetti.  

"İstediğin kadar Başkan ol, ne olursan ol”

Türkiye'nin diğer alanlarda olduğu gibi ekonomide de bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gezi olayları ile başlayan, 17/25 Aralık girişimi ile devam eden, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü ile bir üst aşamaya taşınan saldırıların bir müddet daha devam edeceği açıktır. Türkiye'nin bağımsızlığını, ekonomik çıkarlarını, milli onurunu, haysiyet ve şahsiyetini hedef alan bu atakların farklı biçimlerine karşı da hazırlıklı olmalıyız. Son yıllarda terörden ekonomik manipülasyonlara bir dizi operasyona maruz kalmamızın en önemli sebebi milli menfaatlerimiz noktasında tavizsiz bir tutum takılmış olmamızdır. Göreve geldiğimiz andan beri milletin emanetini namusumuz bilip üzerine gölge düşürmedik. Siyasetini yeniden vesayetin emrine girmesine izin vermedik. Toplumsal çatışma senaryolarını milletimizde sırt sırta vererek engelledik. Terör örgütleri üzerinden kurulan oyunları kısa sürede deşifre edip önüne geçtik. Suriye'de DEAŞ ile mücadele bahanesiyle etrafımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna rıza göstermedik. Ekonomide fakir fukaranın rızkının finans lobilerine peşkeş çekilmesine göz yummadık. Döviz kurundaki gelişmelerin ekonomik hiçbir temelinin olmadığı, tamamen ülkemize bir saldırı mahiyeti taşıdığı herkesin ortak tespitidir. Dünyada bir Dünya Ticaret Örgütü var, şu atılan adımlara baktığınız zaman acaba bunun Dünya Ticaret Örgütünün umdeleri ile yakından uzaktan bir alakası var mı? ‘Ben yaptım oldu’ diyemezsin. İstediğin kadar Başkan ol, ne olursan ol. Akşam yatıp sabah kalkıp ondan sonra ‘demir-çeliğe şu kadar vergi koydum’ diyemezsin. Bir devamlılık söz konusudur. Ülkeler bütün hesabını bunun üzerine yapıyor ve buna göre adımlarını atıyor. Ondan sonra uluslararasında güven diye bir şey kalır mı?” şeklinde konuştu.

“Hiç endişe etmeyin, bu konuda rahat olun” 

“Bir taraftan stratejik ortak olacaksın, öbür taraftan stratejik ortağına, evet, ayaklarına kurşun sıkacaksın. Bir taraftan Afganistan'da herkes terk ederken beraber olacaksın, Somali'de beraber olacaksın, NATO’da beraber olacaksın, ondan sonra kalkıp stratejik ortağını sırtından vurmaya yöneleceksin” diyerek Amerika yönetimini eleştiren Erdoğan, böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini söyledi. Erdoğan, "Bunlara bizim eyvallah etmemiz mümkün değildir. Bugün yaşadığımız hadisenin ne 1994 kriziyle, ne 2001 kriziyle, ne 2007 krizi ile bir ilgisi yoktur. Gerçekten bambaşka bir durumla karşı karşıyayız. Bu saldırılara karşı Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile diğer ilgili ekonomi birimlerimiz atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Şu anda bütün bu olaylar karşısında temkinli bir şekilde attığımız, atacağımız adımlar var, çeşitli planlarımız var. Kurun geldiği yerin ekonomik izahı olmadığı gibi biz ‘kur şöyle oldu, kur böyle oldu’ demek suretiyle, ‘battık bittik’ böyle bir şey yok. Türkiye'nin ekonomik dinamikleri sağlamdır, güçlüdür, yerindedir, yerinde olmaya da devam edecektir. Döviz kurunun özellikle ekonominin kuralları içindeki makul seviyesi neyse en kısa zamanda mutlaka oraya da oturacaktır, hiç endişe etmeyin, bu konuda rahat olun" diye konuştu.

"Sosyal medya üzerinden birçok ekonomik terör kişilikleri var” 

Türkiye'nin bu süreçte serbest piyasa ekonomisinin kurallarından asla taviz vermediğini ve bundan sonra da vermeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aksi yönde çıkartılan söylentilere hiç kimseye itibar etmemelidir. Sosyal medya üzerinden birçok ekonomik terör kişilikleri var. Onları yaptığı çalışmalar var. Bunlara karşı da şu anda yargımız tedbirlerini almıştır, onların da üzerine gidiyor, SPK’sı da üzerine gidiyoruz, bunları yakaladığımız yerde de gereken cezai müeyyideleri bunlara da uygulayacağız. Çünkü bütün bunlar bu vatana ihanettir, bu ihanet şebekelerine de ‘elini kolunu sallayarak gezebilirsin’ demeyeceğiz. Dün de söylediğim gibi biz bu oyunu gördük ve duruşumuzdan taviz vermeyeceğimizi bir kez daha ilan ederek tavrımız ortaya koyduk. Diğer alanlarda da aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Neler söylüyorlar, işte C planı, C planının arkasında yatan gerçek şu, nedir? Sermaye el koymak. Ya sen benim hafıza kayıtlarımı nereden okuyorsun? Bunlar falcı mıdır nedir anlamak mümkün değil. Böyle bir şey mi açıkladık, böyle bir şey mi söyledik, neye göre bunu söylüyorsun? Bunlar maalesef gerçekten ihanet şebekesi. Ama biz bunlara yüz vermeyeceğiz. Gereği neyse işte bu tür spekülasyonları yapanlara da gereken bedeli ödeteceğiz. Milli güvenliğimizi tehdit eden FETÖ ihanet çetesinin ve bölücü terör örgütünün sadece saldırılarını engellemekle kalmadık, inlerini başlarına geçirdik, bunlarında illerini başlarına geçireceğiz” ifadelerini kullandı.  

“Amerika'nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız”

“Buradan milletimize özellikle de iş dünyamıza sesleniyorum” diyen Erdoğan, “Ekonomik tetikçilere vereceğimiz en güzel cevap işimize dört elle sarılmak olacaktır. Daha çok üreteceğiz, daha çok ihraç edeceğiz. Depoları kilitlemenin anlamı yok ihraç ihraç ihraç. Üretimi askıya alalım çok ciddi yanlış yaparsınız. Üretim üretim üretim yola devam. Daha çok istihdam oluşturacağız, daha çok ter dökeceğiz. Daha çok emek vereceğiz. Dışarıdan dövizle aldığımız ürünün daha iyisini, daha kalitelisini burada üretip biz dışarıya satacağız. Amerika'nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Bunların İPhone'u varsa öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Venüs var, Vestel var. Ne yaptığımızı ne yapacağımızı anlasınlar. Dolayısıyla biz kendimize yeteceğiz. Olmayanı da üreteceğiz. Dışarıya para verip yaptırdığımız her işin daha güzelini yapıp biz dışarıya servis edeceğiz. Bu millet bunları yapmaya muktedirdir. Biz insansız hava araçlarını Amerika'dan istediğimiz zaman ne diyorlardı bize, ‘kongre izin vermiyor.’ Silahlı insansız hava araçlarını istediğimiz zaman aldığım cevap şuydu; ‘kongre izin vermiyor.’ Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi bunları biz üretiyoruz. Sıkıntımız yok. Hem de istediğimiz kadar üretiyoruz şimdi ihraca başlıyoruz. Bu millet onlar gibi bakan değil, kazan kazan esasına göre hareket eden bir millettir. Hammaddeden yarı mamule, yarı mamulden mamule, mamulden yüksek teknolojiye, yüksek teknolojiden tasarıma doğru işlerimizi geliştireceğiz. Fabrikalarımızı çok daha çalıştıracağız, fazla çalıştıracağız. Yatırımlarımıza ara vermeyeceğiz. Pazarlarımızı genişletmek için dünya kazan biz kepçe daha çok dolaşacağız. Şimdi bu hafta içinde batıda uluslararası camiada birçok yapacağımız görüşmeler olacak. Hazine ve Maliye Bakanımız şu anda bazı ülkeleri dolaşıyor. Biz aynı şekilde telefonla irtibatlarımızı kuruyoruz, kurmaya devam edeceğiz. Sağolsun Batıdan dostlar arıyorlar onlarla görüşüyoruz, görüşmelerimizi devam ettireceğiz.Türkiye'de bir araya gelmenin gayretleri içerisindeyiz. Onlarla bir araya geleceğiz ve dayanışmamızı bu şekilde sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

“Ülkemize yatırım yapmayı düşünenleri daha çok teşvik edeceğiz” 

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ülkemize yatırım yapmayı düşünenleri daha çok teşvik edeceğiz. Kaynakları içeriden dışarıya doğru değil imkanı olanlara sesleniyorum, dışarıdan içeriye doğru akıtacağız. Bunları başardığımız da önümüze konan engellerin birer birer devrildiğini kurulan tuzakların birer birer bozulduğunu, yazılan senaryoların birer birer yıkıldığını yırtıldığını göreceğiz. Millet olarak bunu daha önce defalarca başardık. Bunu Çanakkale'de başardık mı başardık. İstiklal Harbinde başardık. Merhum Menderes'le başardık. Özal’la başardık. AK Parti’yle 16 yıldır başardık mı başardık. İnşallah bu defa da başaracağız. Hep söylediğim gibi bir olalım iri olalım diri olalım kardeş olalım hep birlikte Türkiye olalım. İnanın bana gerisi çok kolay. Bize müjdeler var hiç unutmayın. Rabbimizin yardımı yakındır hiç endişe etmeyin. Şayet tam tersini yaparsak asıl o zaman vay halimize. Yani bekle gör anlayışıyla üretimi durdurursak, ihtiyat diyerek ticareti aksatırsak önümüzü görelim diyerek yatırımları ertelersek hele hele paramızı eyvah tehlike var dövize yönlendirirsek inanın asıl o zaman düşmana teslim olmuş duruma düşeriz. Sakın dövize gidersek kurtuluruz yok o zaman batarsın. Sen Türksün sen Türk Lirası ile beraber yolda yürüyeceksin. Vatan toprağından vazgeçmekle üretimden, yatırımdan ticaretten ekonomiden vazgeçmek arasında bir fark yoktur. Her ikisinin de sonucu aynı kapıya çıkar. İnşallah buna meydan vermeyeceğiz. Milletimizle, iş dünyamızla, üreticilerimizle, ihracatçılarımızla, çalışanlarımızla birlikte gönül gönüle el ele omuz omuza verip bu meselenin üstesinden geleceğiz.”

“26 Ağustos'ta yeniden Malazgirt'ten yola çıkacağız unutmayın”


“Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde olduğu gibi bu hadise karşısında da asla küçük düşünmüyoruz” ifadesini kullanan Erdoğan, “Bizim asıl hedefimiz bu konjonktürel krizi aşmak değil, 2023 hedeflerimize ulaşmaktır. Çünkü bu hedeflere ulaşamazsak daha çok krizle karşı karşıya geleceğimizi biliyoruz. Şimdi önümüzde 26 Ağustos var. 26 Ağustos'ta yeniden Malazgirt'ten yola çıkacağız unutmayın. Yeniden bir diriliş olacak inşallah. Geçtiğimiz 16 yılda Türkiye'nin büyümesinden gelişmesinden zenginleşmesinden bu ülkede yaşayan 81 milyon vatandaşımızın her biri istifade etmiştir. Bununla da kalmadı bölgemizdeki ve dünyadaki tüm mazlumlara gariplere de el uzattık. Ne diyor bu beyfendiler, ‘Dünyanın en zengini biziz.’ Sorun bakalım en az gelişmiş ülkelere ne kadar yardımları olmuş, Biz bir numarayız onlar arkamızdan geliyor. Niye? Bizim gönlümüz zengin gönlümüz. Gayri safi milli hasılaya göre zaten devamlı onlar arkamızdan geliyor biz önden gidiyoruz. Bundan sonra da böyle devam edecek. Biz her zaman garip gurabanın yanında yer aldık. O gelişmeye ülkelere ilk koşan hep biz olduk, gene biz olacağız. Bütün bunların hürmetine bu millet evelallah batmayacak, dimdik ayakta durmaya devam edecek. Biz ülkemizi alan el iken veren el durumuna getirdik. Siyasi görüşü ne olursa olsun akıl ve vicdan sahibi herkes bugünkü Türkiye'nin AK Parti kurulduğu dönemde ki Türkiye'den çok ileride olduğunu kabul edecektir” açıklamasında bulundu.

“Bizim mankurtlara ihtiyacımız yok” 

2023 hedefleriyle sembolleştirilen yarın ki Türkiye'de bugünden daha ileride olunacağına dikkati çeken Erdoğan, “Türkiye 2023 hedeflerimize ulaştığında ne olacak biliyor musunuz? Kişi başına düşen milli gelirimizi inşallah 2 katından fazla artıracağımız için her vatandaşımız şu anda olduğundan evelallah 2 kat daha zengin hale gelecektir. Milletimizle birlikte devletimizin de zenginliği gücü imkanı artacaktır. Böyle bir Türkiye'yi hiç kimse döviz kuru oyunlarıyla enflasyon ve faiz baskısıyla köşeye sıkıştırmayı düşünemeyecek. Üretimimizle ihracatımızla pazarlarımızla markalarımızla dünyada hak ettiğimiz yeri aldığımızda cari açık, enflasyon, faiz diye bir sorunumuz olmayacak. Her alanda kendi ihtiyacımızı karşıladığımız gibi dünyaya yüksek teknolojiye tasarıma markaya dayalı ürünler satıyor olacağız. Savunma sanayinde hiç kimseye muhtaç olmadan kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanında dostlarımıza da en uzatacak duruma geleceğiz. Gelişmiş ülkelerin nüfusları hızla yaşlanırken biz genç, eğitimli, dinamik ve üretken nüfusumuzla bölgenin ve dünyanın parlayan yıldızı haline geleceğiz. Gençlerimize imkan verildiğinde neler başarabileceklerinin en yakın şahidi biziz. Türkiye geliştikçe ve ekonomik olarak büyüdükçe gençlerinin önünü daha çok açacaktır. Bu ülkede kendine aydınlık bir gelecek kuramayan dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şans elde edemez. Bazılarının özellikle gençlerimizi tahrik etmek için yurt dışı güzellemeleri yaptıklarını görüyorum. Şundan emin olunuz. Yurt dışında verdiği emeği ve ortaya koyduğu gayreti burada sergileyen herkes ülkemizde çok daha iyi bir hayat seviyesine kavuşacaktır. Kendi ülkesinde ortalama bir işle oldukça iyi bir standartta yaşamayı yurt dışında sefalet içinde hayatını sürdürmeye tercih eden varsa elbette kendi bileceği bir iştir. Ama bununla kalmayıp bir de ülkesini karalamayı tercih edenlere biz mankurt diyoruz. Bizim mankurtlara ihtiyacımız yok. Bize bu ülkenin kalbi iman dolu kafası zehir gibi çalışan kendilerine eğitimden spora sağlıktan teknolojiye her türlü imkanı sağladığımız gençleri yeter. AK Parti davası işte bu gençliği yetiştirme davasıdır. Bunun için 2053, 2071 vizyonlarımızı gençlerimize emanet ettik. Önümüzdeki dönemde özellikle bu davamıza, hedeflerimize daha sıkı sahip çıkacağız. Türkiye'yi gençlerimizle birlikte hedeflerine ulaştıracağız” diye konuştu. 

Sempozyumdaki oturumların partinin yeni bir kuruluş yıl dönümünde ve üstelik bir taraftan da büyük kongrenin arefesinde hakikaten tüm delegelere, tüm AK Parti sevdalılarına ufuk açacağını vurgulayan Erdoğan, “Durmayacağız, azimle, gayretle yolumuza devam edeceğiz ve bizim tabii ki Rabiamız var. Rabiamızdan taviz vermeyeceğiz. Tek millet tek bayrak tek vatan tek devlet. İşte bu özelliklerimizle geleceğe yürüyeceğiz” dedi.  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir