Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

"Cinsel İstismar" da kanunlar çaresiz

"Cinsel İstismar" da kanunlar çaresiz

AFRİN operasyonu, teröristler ile vatan hainleri ve 'Cinsel İstismar' ülkemizin yüreğini yakan gündemde ki konular. Bu konuda Şehit haberleri içimizi yaksa da en acısı minicik bedenlere yapılan cinsel istismarlar konusu yürek yakıyor. Son olay insanım diyenin yüreğini kavuran cinsten olunca herkes adeta isyan etti.

Konu 'Çocuk İstismarı' olunca konu ile ilgili düzenlenen bir toplantıda konuşan ve açıklama yapan Samsun Valisi Osman Kaymak, "Çocuk ihmali ve istismarına neden olacak sebeplerin analizini yaparken, istismarın genelde anne babalık becerilerinin yeterince gelişmemiş olmasından, düşük sosyoekonomik düzey, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, küçük yaşta çocuk sahibi olma, anne ve babanın kendi çocukluk geçmişinden kalmış ihmal ve istismar, aile içi şiddet, aşırı kalabalık aile yapısı ve kötü çevre koşulları gibi nedenlerle çocuk ihmal ve istismarlarını arttıran faktörler" diyerek sıkıntının temelini işaret etti.

Çalıştayda kimler yoktu ki! Hepsi bu ilin yöneticileri ve söz sahibi isimler. Gel gör ki üzülerek belirtmeliyim, kanunlar, bürokrasi, yargı, kolluk görevi yapanlar. Adına her ne koyarsanız koyun, CİNSEL İSTİSMAR SUÇU karşısında çaresizler! Evet gerçekten çok ÇARESİZLER...

Konu hakkında TBMM yıllardır gerekli düzenlemeleri yapmıyor. Var olan kanunlar ise yeterli değil. Kanun uygulayıcılar sosyal baskıyı düşünerek her olayda suçlu olarak alınan kişilere sözüm ona en ağır cezayı vererek sözde vicdanları rahatlatıyor. Peki sonuç!? Sonuç SIFIR... Neden?. Neden aslında belli.

CİNSEL İSTİSMARI toplum psikolojisinden korkmadan, sözde cinsel istismara uğramış çocukları koruma sözcüklerine sığınarak verilen yanlış kararlar artık sona erdirilmeli. Bir şekilde de bu cinsel, duygusal, şizofrenik, psikolojik dengesizliğin suçun önüne acil geçilmelidir. 

Sayın Vali Kaymak ne diyor!? 'Dünyada bir yıl için de 1,6 milyondan fazla çocuk istismara uğruyor.'  Ama gözden kaçırılan olay şu; "Dünya da istismar iken bizde ki gidişat sadece istismar değil tamamen "SAPKINLIK."  Kanun- yasa koyucular ve uygulayıcılar farkında mısınız bilmem ama umutlar tükeniyor.

Konu hakkında Gazetemiz zaman zaman haberleri manşete taşınmaktadır. Mesela; Geçmiş yıllarda Çarşamba'da görev yapan Ağır Ceza Mahkeme Başkanlarımızdan birisi, manşetten yayınladığımız bir 'Cinsel istismar' haberinden sonra  haberle alakalı bilgi ve olay rakkamlarını nereden ve kimden aldığıma takılmıştı. Oysa takılması gereken yer "Cinsel İstismar nasıl bitirilebilir veya daha da azaltılabilir" olması gerekirdi.

Aslında art niyetli değildi ama çıkış yeri hatalı idi. Akabinde yine demişti ki; "Erol bey Bu tür haberler 'cinsel istismara' uğrayan çocuk ve ailelerini daha da kötü duygusal depresyona sokuyor. Bu tür haberlerden uzak durmamın daha akıllıca olur." Yani o dönem de bize inceden uyarı çekmişti.

O gün verdiğimiz cevap şöyle idi. Sayın Reisim, "İlçemizde bir yılda yaklaşık 120 çocuk istismarı olayı olduğunu düşünürsek. Bunlardan en fazla 20 olayda cinsel istismara uğramış çocuk ve aileleri gizleyerek, suçu işleyen suçluları ifşa ederek haberleri yayımlasak ne olur!? Bu yolla İlçe de en az 20 çocuk belki daha ruhsal soruna uğramış gibi görünecektir ancak asıl önemlisi, bu 20 çocuk olayının ardından gelecek en az 100 çocuğumuzu kurtarılmış olmaz mıyız? Bu daha iyi fikir değil mi? Bu psikolojisi bozuk insanları dahi korkutup sindirecek bir yaklaşım olamaz mı?" şeklinde yaptığım yaklaşıma verilen cevap çok enteresandı! Ülkemiz henüz bu düşünceye hazır değil. O zaman halkımız cinsel istismar haberlerine, olaylarına hazır mantığı çıkmaz mı? Bu dehşet verici düşünce tarzı değil midir?

Geldiğimiz bu güne bakalım. Değişen, sayısı düşen suç mu oldu CİNSEL İSTİSMAR. Hayır. Daha da artıyor.

Erol bey, Çarşamba ve Ülkemiz henüz bu düşünce yapısına hazır değil diyenler, şu cevabı veremiyorlar. Peki ne zaman bu düşünce yapısına hazır olacağız? Daha çok çocuğa Cinsel istismar olunca mı? Yoksa daha çok canlar yanıp, minicik bedenler  heba edilip, ruhsal bozukluklar, işkenceler ve cinayetler artınca mı?

Bırakın artık basma kalıp egoları yüksek düşünce ve tavırları da. TBMM den başlayarak üzerine kimin ne düşüyorsa herkes acil gereken tedbiri alıp gereğini yapmalıdır. Başka çıkış yolu kalmamıştır.

Savaşlardan, terörden, hainlikten bence daha da vahim bir durumla karşı karşıyayız. Acil çözüm;"Cinsel istismara, vatana ihanet ve hainliğe, terör örgütüne üye olup devlete ve bayrağa kurşun sıkana İDAM."

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi