Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Cımbızla alıp yazmak!

Cımbızla alıp yazmak!

      Dün köşe yazımda demiştik ki; “Robin Hood veya Köroğlu gerekli idi BULDUK”. Yazımın için de ise;…. Son olarak Yahya Söylemez adında yazarımız köşe yazmaya başladı ve feryat figan koptu. Yok başkan mükemmel çalışıyormuş, yok başkanla neden uğraşıyormuşuz. Yahu işiniz gücünüz bitti de bizi mi eleştirmek kaldı tek.

***  

        Köşe yazımıza hemen “ÇARŞAMBALI rumuzu ile “Gerçekler” başlığı altında gelen bir yoruma takıldım. Diğer yorumların çoğunu hakaret veya küfür içerdiği için yayınlamıyoruz. Sistem de kabul etmiyor zaten. Ama bu koca yazının içinden CIMBIZLA ÇEKİP bir bölümü yorumlamış okuyucumuz. Çarşambalı rumuzu ile yazan okuyucumuz aynen şunu belirtmiş: Öncelikle ilgisine ve eleştirisine saygı duyuyor teşekkür ediyorum.           

      “Neden hep Hüseyin başkana getiriyorsunuz olayları. Sayın başkan memleketimizi nereden nereye getirdi. Her şeyi bir kenara bırakın Hukuk Fakültesi ne demek biliyor musunuz?. Bilmiyorum Sayın Şeker öğrenim durumunuzu ama ilçeler de olmaz böyle büyük Fakülteler ilçenin vizyonu açısından çok önemli.

      Devamlı aynı siyasetçiyle uğraşmak inandırıcılığınızı, samimiyetinizi kaybettiriyor. Biz yazdık oldu. Siz yazacaksınız tabi fakat dengeli olalım.  Tüm Çarşamba Haberlerinde Hüseyin Başkanın resmini çok çok az, ilçe başkanını boy boy veriyorsunuz. Halk bunu da merak eder neden diye. Stad projesi Hastane projesi bunlar tamamen Sayın Dündar’ın şahsi diyaloglarıyla gerçekleşiyor. Bunları bilmiyor olamazsınız siz gazetecisiniz. Hep beraber Çarşambamız için el ele verelim”.

       Bu eleştiriye saygı duyuyorum ama biz Belediye Başkanını eleştirmedik ki. Kim işini tam yapmıyorsa, eksikleri tam olarak vatandaşın ihtiyacı ve sıkıntılarına göre yerine acil getirmiyorsa o yetkilileri eleştiriyoruz.

       Bizim hiç kimse ile şahsileşen bir meslek anlayışımız yoktur. Olamaz da. Hatta eleştirisel haberlerimizde dahi suçlayan ve suçlanan ( varsa) şahıs, kurum ve kuruluşları arar bilgi sorarız. Kaldı ki Hukuk Fakültesi devir tesliminde bizi davet etmeyen Belediye Başkanına rağmen HABERİNİ YAPTIK,

       Dengeli yaz diyor, biz Belediye binası ve hatta belediyeye ait tüm binalara girme yasağı konulmasına rağmen, biz ajanslara gönderilen veya başka yerlerde yapılan haberleri bile alarak haberini yaparak HALKIMIZA, OKUYUCULARIMIZA HİZMETİMİZİ YAPIYORUZ. YANİ BİZDE YALAN, KİN, GAREZ, İNAT, YASAKLAMA, BASKI YOK.

       Sözün özü şu ki: Biz işimizi, görevimizi dengeli ve layığı ile yapıyoruz. Yapmayanlar ve işaret ettiğimiz sıkıntıları olanlar düşünsün. Demokrasilerde özgürlükler kıskaca, baskıya alınmaz. Biz yapmıyoruz ama madem Başkana bağlıyor diyorsanız işte açık açık diyorum:

Başkanın, halk, teşkilatlar Belediye binası ve belediyeye ait alanlara yasak koyanları neden sorgulamıyor, yargılamıyorsunuz?.

       Su borcu ödemeye dahi giremediğiniz bir BELEDİYE BENİM, SİZİN BELEDİYE NASIL OLUR?. Başkan AK Parti gömleğini çıkarttım, Çarşambalıların Belediye Başkanıyım dememiş miydi?. O ZAMAN HANİ NEREDE BENİM, SİZİN  BELEDİYE BAŞKANI!?.. 2009 yılından bu yana BAŞKAN BULAMIYORUZ, GÖREMİYORUZ. AKSİNE TEPKİ ALIYORUZ. İyi haber de dahi. Bunu nasıl yorumlarsınız bakalım.

       Mesele; Belediyeden atılan 126 işçiyi ya da işçilerin dediklerini, tepkilerini yazmaktı. Ne oldu yazamamalı mıydık?. O zaman Başbakanımızın dediği nerede demokrasi, özgürlük ve tarafsız medya!? Evet Biz yazdık kötü olduk. Hem cevap verilmeyecek hem de günah keçisi ilan edileceksiniz? Bu hangi demokrasi de, özgür düşünce de var. Başbakanım bile helalleşirken bu yapılanları anlayabilen var mı? O günden sonra bir Allahın kulu çıkıp konuşabildi mi? Hayır…

      Tek bizimle olsa gam yemeyeceğiz. Kendi teşkilatı içinde ki belediyelerle, teşkilatlarla dahi ortamı bozuksa… Biz değil Yahya Söylemez köşe yazarımız söylüyorsa bunları. Demek ki tek biz değil daha onlarcası varmış demek ki.  Bu konular da Başbakanımıza iletilse ne olur? Başbakanım bunları biliyor mu sizce? Daha ötesini yazmaya gerek yok.

      Sonuç olarak; Sorun AK PARTİ değil. AK PARTİYE MAL ETMİYORUZ BUNLARI. AK Parti ile de sorunumuz yok. Bunu bizi tanıyan bilir. Başbakanımızı da severiz. Aslına bakarsanız kimse ile yok. Tek derdimiz en basitinden su borcunu ödemeye, hesaplatmaya, adil çözüm bulmaya giremediğimiz belediye ile halk nasıl iletişim sağlar sorarım. Cımbızla alıp yazmak kolay. Sorunları da yazabiliyor musunuz?  İşte mesele o…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Erol ŞEKER Arşivi