Aslında o kadar konu var ki yazacak. Hangi konudan bahsedelim diye düşünmekten kına geldi. Kafam ağrıdan patlayacak gibi...

Ama hadi oldu oldu bari son iki gündür gündemimizde bulunan Çarşambaspor da ki son dakika gelişmelerinden bahsederek girişi yapalım yazımıza.

Dün tesislerde Belediye Başkanı Dündar Çarşambaspor takımının geçmişten bu güne gelişimini aktardıktan sonra gelecek yılın planlarını anlatmış. Anlatmış diyorum ben habere gitmemiştim.

Haber kayıtlarını dinlediğimde dikkatimi çeken konu İbrahim Hancı’nın Çarşambasporla alakalı tüm sorumluluklarına Başkan son verildiğini açıklamış. İşin aslına bakarsanız ben bu karara çokta fazla sevinmedim.

Çünkü biz hep Hancı’nın A takım dediğimiz BAL da mücadele eden bölümünden artık ayrılması gerektiğini dile getiriyorduk. Bu şekilde alt yapı sorumluluğundan da elinin ayağının çekilmesini anlamadım.

Her neyse en azından ilk adım atılmış oldu. Hancı için olsun, Çarşamba ve Çarşambaspor için olsun çoğuna göre küçük adım ancak bize göre devasa adım atılmıştır. Gelecek yıl için alt yapısı ve A takımı güçlü bir kadro ile yola çıkılırsa mutlaka başarı gelecektir.

Hancı ile şahsi hiçbir sıkıntım olmadığı gibi kendisini severim. Ama sevmek demek hataların üzerini örtmek değildir. Hatalarını yazdık geçtik. Şimdi düşünme ve dinlenme vakti Hancı’ya ait…

Herkese hayırlı olsun.

****  

Eğitim bölümüne bakacak olursak ilçemizin enteresan komik işlerle uğraşıldığını görüyoruz.

Hatırlayan var mı bilemem ama geçtiğimiz ay Hukuk Fakültemizde bir Çalıştay düzenlenmişti. Bu Çalıştayın içeriği Çarşamba eğitiminde ki eksikler ve yapılması gerekenlerdi.

Gruplar oluşturuldu ve hemen her grup kendi içinde onlarca madde eksikler hazırlayarak Çalıştay sonunda eksikleri masaya yatırdı.

Yine o günlerde gündeme getirdiğim konu: Bu Çalıştay da geçmişte yapılacak denilen ama bir türlü hayata geçirilemeyen eğitim hamleleri gibi tozlu raflarda yerini alacak. Ben bu Çalıştay’dan çıkacak hiçbir kararın uygulamaya geçmeyeceğine inananlardanım demiştim.

Bu gün geldiğimiz kısa sürede Çalıştayın adının bile unutulduğudur.  Çalıştayı Milli Eğitim Müdürlüğüne yeni başlayan Telat Aktaş ilk adımı atarak devasa bir adım atmış, bazı beyinlere ve gözlere bu eksikleri yazmak istemiş ve başarılı da olmuştur aslına bakarsanız.

Ama Dervişin fikri neyse zikri de o olur düsturu ile Çalıştaydan çıkan hiçbir kararın uygulamaya ve hatta planlamaya dahi alınmadığını görmek bizleri derinden yaralamaya devam ediyor. Mesela dün gazetemizde iki Öğrencimiz bu konuyu gündeme getirdi ve gerçekten de beklentilerden uzak bir eğitim sistemi ile mücadele ettiğimiz göstermişlerdir. Öğrenciler çok şey istemiyorlar aslına bakarsanız.

Ama yukarıdakilerin vermek ve çalışmak gibi bir düşüncesi yok. Onlar ay başı gelsin maaşımızı alalım kanunlarda belirtilenleri günü ve vaktinde bizden yukarıya gönderelim gerisi boş düşüncesinde oldukça, gelecek nesillerin eğitimi de sürekli ertelenmeye ve eğitimde ki eksiklikler devam etmeyi sürdürecektir.

Ama Milli Eğitimde öğrenci ve öğretmenlerin yaptıkları ve yapmadıkları ile de kara listeye alınma modasının sürdüğünü görmek eğitime verilen önemi net gösteriyor sanırım. Ne demek istediğimi bazıları özellikle siyasi çevreler çok iyi anlamışlardır umuduyla…

Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…