Kurşun sıkan eller kırılsın…

Terörü lanetliyoruz…

Bu hain saldırıyı yapanların yanında kalmayacak…

O Şehadet Mertebesine ulaştı ama ölmedi hep kalbimizde yaşayacak…

Onun manevi desteğini isteyeceğiz…

Geride dul eş ve yetim çocukları bize emanet…

Yüreğimiz bir kere daha yandı…

***  

     Bu sözleri yıllardır Türkiye sürekli duıyar, işitir ve konuşur oldu.

Vee önce ki gün Kastamonu’ dan gelen haberle yüreğimiz yandı bir kere, bir kere, bir kere daha…

     Başbakan Erdoğan’ı Amasya’ya uğurlayan konvoyun dönüşünde konvoya kurulan hain pusuda Samsun’un ve dolayısı ile Türkiye’nin yüreğine yine kurşunlar sıkıldı, bombalar atıldı.

Zaten gelişmeler bunun göstergesi değil miydi?

     Ladik’ ta 2 Polisimiz, Giresun’ da Başçavuşumuz şehit edildi. Sonra BDP Milletvekilleri Polisimizi tokatladı, tartakladı.

     Hep o Polisler için;

     SAĞDUYULU OLDUĞU İÇİN BÜYÜK BİR İNFAALE NEDEN OLMADI. BUNLAR BÖYLE KAOS İSTİYOR. BUNA MEYDAN VERMEDİĞİ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUZ” hikayelerini dilettik ülkem insanına.

     Polis tokat atmaya cüret eden Milletvekili de olsa DOKUNULMAZLIĞINI bile kaldırmaya cüret edilmedi.

     Ne uğruna; Var olduğu halde aç akbabalar gibi daha fazlasını isteyen birkaç kendini bilmez dış mihrak uşaklarının özlemine. Yani adına ÖZGÜRLÜK, DEMOKRASİ dedikleri palavralar uğruna. Bu Ülkeyi böl, parçala ve yöneticilerin para ile besledikleri beslemelerin yaptıkları uğruna…

     Eskiden öğrendiğimiz Özgürlükte şu vardı. “Bir insanın özgürlüğünün başladığı yerde diğerinin özgürlüğü biter”

     Peki Tokat atana cevap vermeyen Polisim harika idi de Polisime kurşun sıkan, bomba atana laf etmeyen ne oluyor?!.

     Bu vatan üç beş çapulcunun oyunları ile alınmadı diyoruz. Peki Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, velhasıl yetmiş milyon insanın atası, dedesi ile onların kanları ile sulanan bu topraklarda bu oyunun adı nedir?

***

     Şimdi birileri çıkacak ve diyecek ki.( hatta başladılar bile).  Pkk denen terör örgütü Karadeniz’de tutunmaya çalışıyor. Birileri tutundular bile derken, bir kısmı hala yok tutunamıyorlar diyor.

     Bu tezgâh yeni başlamadı ki. Bu tezgâh yıllardır var. Ama bu tezgâhı bitirecek hiçbir girişim yok. Karadeniz halkı teröre karşı dikkatli…

     Ama böylesi olaylar insanları da adeta zıvanadan çıkartıyor. Sonra Karadeniz’e gelen karayağız veya Kürt kökenli herkese önyargılı bakılmasına neden oluyor.

     Kimi yabancı ve hele ki Doğu ve Güneydoğu kökenli birilerini görse vatandaş, terörist” ihbarını yapıyor. Bu da çoğu zaman kargaşaya neden oluyor.

Peki çözümü nedir?

O zaman..

Seçim öncesinde millet uyanmalı. Ve seçecekleri adaylardan eksin bir cevap almalı.

KALDIRIN DOKUNMAZLIKLARI.

     BAKALIM TBMM YE DE GİTSELER KİM SUÇ İŞLEYEBİLİYOR VEYA DESTEK VEREBİLİYOR.

     YA DA; POLİSE, ASKERE KURŞUN SIKANLARI, YATAKLIK EDENLERİ BULUP KÖKÜNÜ KAZIYIN.

     Bırakın özgürlük, demokrasi laflarını ülke güvenliği söz konusu olunca tanımam. Yasaklar iyi değil Amaaaa, böyleleri için yasak değil her şey mubahtır.

     Bu pislikleri kazıyın, bu şekilden üstüne gidin, bırakın özgürlük, demokrasi açılım laflarını, Polisine Polis, Askerine asker olduğunu bir kere daha hatırlatın…

    Bakalım kim bir daha elini uzatabiliyor bakalım Molotoflara, kurşunlara ve bombalara…

Kimse martaval okumasın. Önümüzde ki seçim öncesinde böylesi kalleşliklerden kimse ama hiç kimse çıkar sağlamayı amaçlamadan yapın yapacağınızı.

Ve diyorum ki:

“O bomba ne konvoya, ne başbakana atılmadı; TAM TERSİNE O BOMBALAR TÜRKİYE CUMHURİYETİNE ATILMIŞTIR”.

     Ve eğer cevabı verilmez ve bunlar çözülmezse. Daha çok canlar yanacak, yürekler dağlanacaktır. Ama asla akbabaların bekledikleri amaçlarına ulaşamayacaklardır. Bu böyle bilinmiş ola…

     Ancak bu milletin de sabır taşı çok zorlanıyor. Canı yanan bir Türk’ün; dünyaya bedel olduğunu unutanlara hatırlatın bir daha ne olur!..

     Bu arada Şehit olan Polisimize Allahtan rahmet ailesi ve yakınları ile Ulusumuza başsağlığı diliyorum. Ruhu şad olsun.

     Aynı olayda yaşam mücadelesi veren yaralı Polisimize de acil şifalar diliyorum.