Hasan TOPUZ

Hasan TOPUZ

BU CENAZEYİ KİM KALDIRACAK?

BU CENAZEYİ KİM KALDIRACAK?

Çarşamba’nın ortasından akıyor ırmak.

Her yiğidin kârı değil, sözünde durmak!

Varmıdır söz veripte, sözünde durmamak,

Soruyorum bu cenazeyi kim kaldıracak?

    Yıllardan beri sabahları, evimin balkonuna çıktığımda karşımda kocaman bir tabela görürüm. Çarşamba Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu inşaatı diye yazıyor. Birde yapılacak binanın resmi var.

    Dört yıl mı, beş yıl mı oldu, doğrusu hesaplayamadım. Çarşamba’nın ortasından akıyor ırmak diye başlayan türkümüz var ya, işte bizim bitmeyen inşaatımızda o ırmağın doğusunda bir cenaze gibi yatıyor.

    Belediye başkanımızın gayretleri ile binanın temeli atıldı. Daha sonra yapıldı, yapılacak derken yılan hikâyesine döndü…

    Yıllardır, Çarşamba’ya hangi iktidar yetkilisi geldi ise hep bizim bitmeyen inşaatı inceledi. Milletvekilleri geldi, AKP’nin ileri gelenleri geldi. Hatta Bayındırlık Bakanımız da geldi. Tesadüfen Bakanın ziyaretinde ziyaretin de bende bulundum. Ne zaman yapılacak diye sordum “Başlamış ki mutlaka bitirilecek dedi”. Görüyorum ki, son aylarda ne gelen var ne giden. Bizim Öğretmenevi inşaatı boynu bükük duruyor. Soruyoruz;  ne olacak bizim Öğretmen evinin hali diye? Ödenek yok, ödenek vermiyorlar cevabı alıyoruz. Dile kolay temel atılalı, beş yıla yaklaştı. Bu tam bir kepazelik değilse, kepazelik başka neye denir?

     Geçen ki yazım da bu öğretmenevinin yapılmasına kim mani oluyor?  diye sormuştum. Yetkilinin biri, “Hasan Hoca boşuna aramasın ben mani oluyorum diye benim gazetedeki yazımı eli ile sallıyormuş. Bana ise aferin, bravo demek düşer, başka ne diyeyim? Madalyayı hak etti…

     Başka duyumlarda alıyoruz, öğretmen arkadaşlar söylüyorlar. “Öğretmen evinde kumar oynanıyor, niçin yapılması için uğraşalım ki” diyenler varmış?

     Bire mübarekler; Türkiye’de yüzlerce öğretmenevi var, kimler özel rezervasyon yaptırıyor bir bakın? En başta sizin gibi düşünenler olduğunu görürsünüz. Turizmin çok geliştiği kıyı illerimizde öğretmenevlerinin kimler tarafından işgal edildiğini biz çok iyi biliyoruz. Bizim bildiğimizi siz daha iyi biliyorsunuz ama laf olsun diye konuşuyorsunuz. İleri bir demokratik toplum olmaya çalışıyoruz: Öğretmen evinde kimi kâğıt oynar, kimi mescid de namaz kılar. İnsanlar birbirilerine saygılı olmadıkça nasıl bir toplum oluruz. Öğretmen evinde her düşünceden arkadaşımız var. Herkes birbiriyle saygı ve hoşgörü içinde münasebetler kurar. Öğretmenevlerinin en büyük faydası da, öğretmenlerin kaynaşması değil midir?

      Çarşamba’mız kırk vilayetten büyük bir ilçedir. Samsun ilinin hemen, hemen bütün ilçelerinde öğretmen evi binaları yapıldı. Öğretmenevleri gerçekten öğretmenlere çok büyük hizmetler veriyor. Meslektaşlarım işte bu sebeplerden dolayı yeni binanın yapılmasını heyecanla bekliyorlar. Bana hep soruyorlar: bizim öğretmen evi niçin yapılmıyor? diyorlar. Gazetede köşen var, bu bina niçin tamamlanmıyor, yaz diyorlar. Bende yazıyorum ama nafile… Ne ses var ne soluk var…

 

      12 HAZİRAN SEÇİMLERİ GELİYOR.

      Çok merak ediyorum;  öğretmenevinin temeli atıldığında sık, sık ziyarete gelenler, bu seçimlerde ne yapacaklar? Çarşamba’nın tam ortasında boylu boyunca uzanmış bu cenaze niçin burada duruyor diye sorulduğunda ne cevap verecekler?

     Bu soruları seçmen kendisi soracaktır. İlçemizde öne gelen muhalefet partilerine gelince, onların üzerlerine sanki ölü toprağı örtülmüş (!). ses seda yok. İktidarda olan AKP yerel yöneticileri ise Başbakan Tayyip Erdoğan kazandığı oylarla tafra atıyorlar. Sayın Başbakan bu öğretmenevinin beş yıldır burada cenaze gibi durduğunu bilse bunları sopa ile kovalar. Bunlar başbakanın hazırını yiyorlar.

     Benimde bir teklifim var: bizim gazetenin muhabiri çok güzel resim çekiyor. Sözünü ettiğim inşaatın önceki yıllarda ziyaretine gelenler, Sayın Bayındırlık Bakanımız Mustafa Demir, AKP Grup Başkan vekili Suat Kılıç, Çarşamba AKP ilçe yöneticileri ve diğerleri, cenazenin başına gelsinler bir hatıra resmi çektirelim. Çarşamba’ya yaptıkları hizmeti da seçmenler iyice görmüş olurlar.

Satırlarıma meşhur türkümüzün ilk mısraları ile başlayan dörtlüğümle son veriyorum!

Çarşamba’nın ortasından akıyor ırmak.

Her yiğidin kârı değil sözünde durmak!

Soruyorum bu cenazeyi kim kaldıracak?

İnşallah SEÇMEN, bu cenazeden ibret alacak

     Selam ve dualarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan TOPUZ Arşivi