Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Birinin ardından yazmak, acıtır, ağlatır

Birinin ardından yazmak, acıtır, ağlatır

50' ye merdiven dayamış, bu yaşadığı her anda hayatı daha iyi yorumlayıp özümsemeniz için size yol gösteren, davranış tarifi veren ya da size dost görünüp düşmanlıkta sınır tanımayan, ahlak, namus, ekmek davasını bilmeyenlere yazı yazmak. İşte bu acıtır içinizi, hatta yeri gelir sizi ağlatır...

Köşe yazılarımızda yazmak istediğimde en iyi anlatımlı, en düzgün cümleleri seçmeye özen gösteririm.  Araştırıp en süsleyici olanları bulmaya gayret ederim. Ama insan yazmaya kalktığında inanın ki süslü, çok gösterişli cümleleri asla  kullanamıyor. Çünkü en süsleyici cümle en çok acıtan cümle oluyor. İçinizin acımaması için tek yol bence bazen değil hayatın çoğu dönemlerinde o konuları ya da olayları en güzeli unutmaktır.

Ama neyi , nasıl unutabilirsiniz ki, elli yılın nesini, hangi gününü, hangi güzelliğini ya da yaşanmışlıklarını, üzüntülerini, sevinçlerini?

Mesela birileri hayatınızda fikirleri ile size yol gösteriyorsa, onunla sık sık karşı karşıya gelirsiniz. Hesaplaşırsınız. Bazen kabul, bazen kabul etmezsiniz onun dile getirdiği kalıba girmeyi. Onun istediği de budur işin aslı da zaten...

Doğruların çatışmalardan çıktığına inandığı için sizi de bazen o yöne çekmeye çalışır. Ya da doğru yada yanlış yaptığınızı ancak ve ancak zaman gösterir.

Ama eğer size yol gösteren,davranışlarınızın nasıl olması gerektiğinin tarifini veren bir ışığınız, yol tarifi yapanınız, sizin idolünüzle yıllar geçiriyorsanız, bu reddettiğiniz yolları da kabul ediyorsunuz anlamı yükler durumunuza. İşte budur bizim yıllardır bu hayatta çektiklerimiz işin aslına bakarsanız.

Birilerinin arkasından söylenebilecek , onu en doğru tarif eden özelliği ilkeli ve dürüst olmasıdır. İlkeleri için mücadelesi, dürüst kalabilmek için savaşını söyleyebilmektir elzem olan. Bu onun hayatının anlamı olmalı, sizin de hayatınızın gerçekleri...

Yaşadığı her ortamda bu iki kavramın bayraktarlığını yaparak, dost düşman ayırt etmeden bu kavramların erdemini başkalarına da aşılamaya çalışmak, inanılmaz derecede kendinize olan güveni her ortamda rahatça yer edinebilmenizi sağlar anlayabilseniz...

Ancak ilkeli ve dürüst olmak için cesur yürekli olmak gerekmektedir. Korkusuzca düşündüğünüz her şeyi söyleyebiliyor olmanız gerekmektedir. Bence dost dediklerimizin, hayatımızda değer verdiklerimizin, hayat şifresi; yürekli, ilkeli ve dürüst olmaktır. Hayat koşulları ne olursa olsun. Yürekli olmak; Korkusuz olmaktır aslında İlkeli olmak, dürüst olmak...

BUNLAR ELBETTE Kİ KORKUSUZ OLMAYI GEREKTİRİR...

Sizce herkes ilkeli ve dürüst olabiliyor mu bu hayatta...

Bence dürüstlük, ilke, doğruluk bu dönemde rafa kaldırılmış varsa yoksa sözde geçim derdi içinde her şey riyakarlığa, dedikoduya, yalanlara, iftiralara ve dolayısı ile ilkesizliğe, yalancılığa itmektedir çoğusunu...

Bu da korkuya, endişe ve yıkıma yol açacaktır ki bunu göremeyenleri görmek sanırım en acımasız yazılar yazmaktan, karşı atağa geçmekten ve komploya ile cevap vermekten daha da acıdır. Bu nedenle ya olduğumuz gibi görüneceğiz, ya da göründüğümüz gibi olacağız.

İçi başka, dışı başka olmaktansa, giydiği ile konuştuğu ile, dostluğu ile, ağabey, kardeş, arkadaş velhasıl hayatın içinde karşılaştığınız ve hangi terazinin kefesine hangi şekilde koydu iseniz insanları o terazi kefesinde iyi sahip olmak çıkmak önemlidir. Teraziyi başkasının eline vermeyin. Verirseniz en büyük tehlike o dur...

Velhasıl, İlkeli olmak, Gençlik yıllarımızdan itibaren sahip olduğumuz,edindiğimiz yaşam kurallarını, insanlara, olaylara bakış açısını, zorlaşan ve değişen koşullara rağmen korumaktır. O İLKEDİR.

İnsan’ın hep aynı kendisi olması, kişinin iç dünyasında planladıkları ile dışa yansıttıkları arasında fark olmamasıdır. O DÜRÜSTLÜKTÜR.

Yaşadığınız sürece sahip olduğumuz ya da dışarıdan dayatılan koşullar sürekli değişkendir. Bu durumda ise bizim yürekli olmamızı, ilkeli ve dürüst olmamızı sanırım zorlaştırmaktadır. İşin aslına bakarsanız; bir sürü şey yazmak söylemek istiyorum...

Ama yukarıda saydıklarımız, yazdıklarımızla tezat düşeceği için en güzeli doğruluktan, ilkeli olmaktan taviz vermemek ve boyun bükmeden yolumuza devam etmekten başka çare yok.

Sözün özü: Çamur atan atsın. Temizleyecek inanın ki yine çamuru atıp izi kalsın diye düşünenler olacaktır. Bu dadüsürt ve ilkeli olanı her daim haklı çıkartacaktır. Bunu anlayabilmek erdemli olmaktır. Hepimizin dürüst olmayı becereceği güne kadar,  

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi
SON YAZILAR