Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

​​​​​​​Bir damlayla gönlümüz kirlenebilir ama!..

​​​​​​​Bir damlayla gönlümüz kirlenebilir ama!..

Samsun ve özellikle Çarşamba' da Gazetecilik yapmak kadar zor ve sıkıntılı bir meslek daha olduğuna kesinlikle inanmıyorum.
Memlekette Gazeteciliği adam gibi hakkı ile yapmak için kişide öyle bir yürek olmalı ki!..
Bu yürek herkesin her lafına alınmayacak,
Herkesin baskısına, hakaretine, küfrüne, ihanetine, liyakatsizliklere, adaletsizliklere,
Velhasılı kelam aklınıza gelebilecek her türlü derde ya susanlardan olacak!?
Ya da görevini en iyi yapanlardan, nesli tükenmişlerden tek kalsam doğruluktan şaşmayacağım diyenlerden olacaksınız.
Bu meslekte bilinmeyen; Biz aciz kulları yaratan Mevla, öyle bir sabır ve yürek vermiş ki bizlere!
Son zamanlarda yaşananları düşününce şükürler olsun ona...
Başka türlü olsa dayanacak, katlanacak, tepki vermeden durmak gibi bir durum söz konusu dahi değil.
O vesile iledir ki; son dönemlerde yaşananlar, ithamlar ve söylemleri sizlere anlatmak, aktarabilmek adına şu hikaye ile bu günkü yazıma son vermeyi uygun görüyorum.
***
TEVAZU
Bir adamcağız kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır.
Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bu hayvanı Hacı Bektaş Veli'nin dergahına kurban olarak bağışlamak ister.
O zamanlar dergahlar aynı zamanda aşevi işlevi görüyormuş.
Durumu Hacı Bektaş Veli 'ye anlatır ve Hacı Bektaş Veli, "Helal değildir" diye bu kurbanı geri çevirir.
Bunun üzerine adam Mevlevi Dergahına gider ve aynı durumu Mevlana 'ya anlatır.  Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder.
Adam aynı şeyi Hacı Bektaş Veli'ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmediğini söyler.  Mevlana 'ya bunun sebebini sorar.
Mevlana şöyle der:
- Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir, öyle her leşe konmaz, o yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.
Adam üşenmez kalkar Hacı Bektaş Dergahı'na gider ve Hacı Bektaş Veli'ye, Mevlana'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektaş Veli'ye sorar.
Hacı Bektaş da şöyle der:
- "Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez, bundan dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir" der.
***
Velhasılı kelam.
Temeli eğitim olan ve eğitim zayıflığı nedeni ile kültürlü, bilgili, adam yerine koyabileceğimizi düşlediğimiz bazılarının tavır ve yaptıkları ile söylemlerine bakınca;
Yaşananlardan ders çıkartabileceğimiz konuların açıklamasını en güzel şekli ile Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in şu sözü ile noktalama ihtiyacı hissettim.
"Kurt karın doyurmak için köpeklik yapmaz"
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi