Bu gün şu yazdıklarımı gören çoğu kişiler ilk tepkisini şöyle verecektir. “Erol Şeker Hüseyin Dündar aleyhine bir bilgi buldu, maden bulmuş gibi yine aklı sıra saldırmaya başlamış. Yerel seçimler öncesinde aklı sıra başkanımızı yıpratacak!” Hiç alakası yok.

Siz elinizi vicdanınıza koyun düşünün. Mesela Bu kimin tasarrufu idi. İlçe teşkilatının dahi bilgisi yoksa kimlerin var… Belediyede Meclis üyelerinin dahi haberi olmadan kimlerin görev yeri değiştirildi?

İlk olarak Zabıta Müdürü Murat Yılmaz…

Zabıta Müdürü Murat Yılmaz göreve getirildiği ilk günden bu yana bu görevde çok badireler atlattı. Çoğu vakit vatandaşlarla gırtlak gırtlağa geldi. Ne için?

Belediye Başkanı ve yıllardır halkın seçtiği ama doğru dürüst bir Allahın ulunun doğru dürüst göremediği Belediye Meclis Üyelerinin aldığı ve altına imza attığı kararları uygulatmaya uğraştı. Hatta ne derece doğrudur bilemem ancak bıçaklandığı dahi ilçede konuşuldu. Bu iddia doğru yanlışını bilemem beni de ilgilendirmez…

Gelin görün Murat Yılmaz bu görevden alınmış. Kimine göre görevinde başarısız(!) olmasından kimine göre başka konudan alındı. Haklı görevden alınış mıdır bu bilemem ama vicdanen hiç doğru ve etik değil.

Gelelim ikinci isme. Sever veya sevmezsiniz Doğan Toraman…

Doğan Toraman Çarşamba’nın en riskli ve en sıkıntılı işini yapıyor. Su ve kanalizasyon işini... Nerede ise Cumhuriyet tarihimizden eski kanalizasyon sorunu ile. Kiminin lağımı patlar, Toraman’ı arar,

Kiminin her yağmur sonrasında taşan kanalizasyon nedeni ile esnafın, konut sakinlerinin ve hatta ilçe halkının sıkıntısını hep Doğan Toraman gece gündüz çekti. Sonuç yine aynı Toraman’ da görevinden alınarak başka bir göreve gönderildi.

Şimdi asıl şu soru akıllara geliyor….

  Bu açıklamalar gerçekten Başbakan’ın konuşmasına endeksli bir konuşma mıydı? Yani Belediyelerde İmar İnşaat adı altında işe alınıp akabinde bilinen, sevilen, istenen isimleri Belediyede sözleşmeli personel yapıp sonrasında zaten yıllardır gündem de olan bu konu ile SÖZLEŞMELİ bilinen, tanınan ve istenen personelleri kadroya alabilmek için mi bu işlem yapıldı?

Yoksa; tam tersine bu Müdürlerin görevlerini yapamadıklarına olan inançtan mı görev yerleri değiştirildi?.

Burada kimseyi karalamak veya yıpratmak için bunları dile getirmiyorum. Madem işlerini bu isimler yapamıyordu neden 10 yıl beklendi?

Başka görevini yapamayan Müdürler yok mu?. Varsa onlar ne zaman görevlerinin yerleri değiştirilecek?

Sonuç olarak bir asırlık kanalizasyonu tamir edilmemiş, onarılmamış Çarşamba’ da adaparka çiçek böcek, Gülhane ,Göl Restaurant ve en son olarak asırlık ağaçları kesilerek ağaçlık, gölgelik alanı yıkıp geçip oraya beton dolu alanla birlikte Emirgan Çay Bahçesi falan filan yapmakla olmuyor.

Madem halkın şikayetini bu kadar göz önüne alıyorsunuz o zaman 10 yıldır kanalizasyonları neden yıkıp yenilemediniz?. Madem personel yetersizdi neden önce 126 işçiyi işten çıkarttınız?. Madem işçi alacaktınız neden 112 kişi takriben personeli devlet dairelerine yolladınız?

Sorular bitmez…

Bence bu görev değişikliklerinin altında başka iş var ve yakında kokusu çıkar. Kimseyi suçlamıyorum. Ama görünen köy de kılavuz istemiyor. Yani burada kim haklı kim haksızdan çok bu işin altında bir çapanoğlu yatıyor ama ne çok yakında kokusu zaten çıkar.

Şimdi de bu kısa yazıdan sonra şahsıma kızacaklar mı, yoksa tam tersine doğrular bunlar nereden çıktı bu iş diyecek misiniz merak ediyorum….

Bu arada kuşların dediğine göre sözleşmelilere yer açma düşüncesinin yanında merak işte Belediye Başkanı geçtiğimiz günlerde tüm birim müdürlerini çağırıp saatlerce neden ve kimlere fırça attı. Personeller neden başkana tepki gösterdi. Tepki gösteren, cevap verenler mi görevden alındı?.

Ha yerel seçimler öncesinde kimse buna cesaret edemezdi ayrı olay bu da ayrı bir cesaret ister. Ama yapan demek ki baya baya kendine güveniyor ki halk bunları görüp destekleyecek şeklinde düşünüyor. Ama birde kırılan kalplerle birlikte gelecekte size insanlar nasıl güvenecek merak ediyorum. Size göre de yanlış mı?. Yani yine belediye, yine başkan, yine görev değişiklikleri ve korkarım iş akitlerinin feshi mi yaklaşıyor?

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…