Son günlerde tarafımıza sıkça gelen mailler aslında beni çok düşündürmeye başladı.

Eleştirilerin çoğunluğu ise bizle direkt alakalı değil, aksine Çarşamba Belediyesinin geçmişten bu yana yaptığı, yapamadığı çalışmalar hakkında idi. Ama talihsizlik ki; bizim göz önünde bulunmamızın nedeni sanırım ki, yıllardır Haber Expres Gazetesi gibi memlekette ki iyi veya kötü çalışmaları yazacak, sizlere duyuracak, aboneye çıkacak, bayide okuyucusu ile buluşacak bir gazetenin bu güne kadar çıkmamış olması inancındayım.

Aslına bakarsanız, bizden önce de gazete yayınlanmış ama yayınlanmış olsa bile kimisinin sadece özel günlerde, seçimden seçime, kutlamalardan kutlamalara, birkaç zengin reklam almak için ucuz paraya ucuz iş yapmak için çıkan gazetelerin var olması;

Yada tam tersine günlük, haftalık, aylık, bilmem nelik çıkartılan gazetelerin görevlerini tam manası ve anlamı ile yerine getirmemesinden bu gün Haber Expres Gazetesinin habercilik anlayışı birilerine, bir yerlere ters geliyor kanımca… Üstüne üstlük bu günkü kadar yerel ve yaygın basına önem, titizlikle takip olmaması nedeni ile sadece kağıt üzerinde çıkarılmış olmasının neticesinde bu günkü yaşadığımız olaylara gelmiş bulunmamız çok üzücüdür.

Yani geçmiş gazeteler ya ucuz reklamlarla, üç beş kuruş karşılığında çıkmakla bu canım mesleğin bu gün yaygın basın önünde ezilmeye itilmesine neden olmuştur.

Elbette ki bu durum da bu gün okuyucularımıza ilçede ki iyi yapılanları yaptığımız haberlerle duyurduğumuzda teşekkür bile edilme hissinin kendilerini aşağılama gibi algılanmasına neden olmaktadır.

Bunun yanı sıra eleştiri haberi çıktığında ise hemen en sert tepkilere neden olmaktadır.

Oysa Türkiye değişiyor, gelişiyor. Türkiye’ de basın özgürlüğü, demokratikleşme süreci, konuşma, fikir özgürlüğünün doruk noktaya çıktığı bu dönemde, birileri veya birilerinin yandaşı olarak addedebileceğimiz çevrelerce karlama, tepki ve daha ileriye dönük olarak tehditkâr tavırlar, hatta tehditler bu mesleğin yüceliğini de zedelemeye başlamaktadır.

Başbakan Erdoğan’ ın bile eleştirildiği bu ülkede bir İlçe başkanının, Belediye başkanının veya olumsuz, yanlışlıkları olan bir kurumun eksik veya gözden kaçırdığı bazı konuları gündeme getirdiğimiz haberlerimizin eleştirilmesi ne kadar çok büyük tepki alıyor anlamıyorum.

2004 öncesinde yaklaşık bir yıl eskilerin haberleri ile sizlerle olduk. O nedenle eskileri eleştirmek bu dönemdekiler kadar olmadı. Ne yapalım ya tarihleri geriye alacağız, ya da bu günküler artık şansına düşene bakacak. Yeter ki haksız eleştiri yapmayalım.

Çarşamba’ da güzel yapılan işleri 2004 ile 2009 yılları arasında ayyuka çıkarttık. Kaç kişi teşekkür etti. Aslına bakarsanız eden olmadı. Ama biz aynı kararlılıkla yolumuzda ilerliyoruz.

Şimdi oy verip bu günkü yönetimi seçen seçmeyen vatandaşlar bizi her gördüğü yerde soruyor: 2009 yılından bu yana Çarşamba’ da taş üstüne taş koyulmuş mu?. Kaç kilometre yol yapılmış. Kaç işsiz gencimize iş alanı yaratacak fabrika, tesis inşa edildi.

Çarşamba da mesela güzel hizmetler arasında 2004 den beri saydığımız Göl Restaurant elbette ki güzel bir alan, tarihi ev, Gülhane, çiçekli parklar, 3. köprü, Çöp arıtma tesisi bunlar iyi hizmetler. Ya diğerleri?

Millet artık iş ve istihdam alanı istiyor. Müteahhit veya İŞKUR aracılığı ile birkaç aylık iş değil ömürlük iş alanı istiyor.

Bu ilçede Şeker Fabrikasının satılması için çırpınıldığı kadar hiç kimse her seçim döneminde gündeme gelen ve seçildiğinin ertesi günü unutulan konserve, salça fabrikaları veya büyük ölçekli sanayi fabrikaları neden yapılmaz onu sorguluyor. Bu millet çiçek, böcek, pembe, pembe evlerle, tahta eski Çarşamba Evleri önünde çay içmekle geçinmiyor. Hayat devam ediyor geçim sıkıntısı had safhada.

Sonuç olarak; biz hiçbir zaman kişileri karşımıza alıp karalama değil güzel hizmetleri güzel, eksikleri de eksik olarak yazdık, bundan sonra da yazmaya devam edeceğiz. Bu ilçede bazı haberleri araştırırken bile hala algılama hatası yada başka kafalar nedeni ile feyiz almak, müsaade istemek gibi tavrımız yok. Biz haberlerimizi kesinlik kazandırdıktan sonra iddiaları, tarafları ( varsa ) konuştukları sürece konuşturur haberimizi yaparız. Bu dün böyle oldu bundan sonra da aynen devam edecektir.

Son cümle: Bu ilçe gün geçtikçe büyüyor, gelişiyor farkında mısınız? Aynı büyüme hızı ile sorunlar- ,sıkıntılar da artıyor. Bize de çok haber geliyor. Yakında daha çok bomba haberlerle yolumuza devam edeceğiz. Kimseyi karalamak değil bizim işimiz daha iyi, güzel ve dürüst işleri sizlere aktarmak, kötüleri bir, bir açıklamaktır. O zaman eleştirilerde olacak, övgülerde. (Şimdilik olmasa da bu memleket övgüleri de bize vereceği günler yakındır.)