Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Avukat, Doktorlar:Belediye başkanı ve Milletvekili yapılmamalı

Avukat, Doktorlar:Belediye başkanı ve Milletvekili yapılmamalı

AK Parti İlçe teşkilatlarında İlçe Başkan ve yönetimlerinin seçildiği İlçe kongreleri (!) sona erdi. Şimdi gözler İl Başkanlığı seçiminde...

Yıllar sonra (2014 ten bu yana) AK Partinin bir etkinliğine DAVET edildik. AK Partiye ne oldu ise 2014 yılından sonra oldu. Kin, nefret, adamcılık, adam ayırmacılık. Sonu "CILIK" işlerin hepsi bu yılda başladı. AK Parti yavaş yavaş değil hızlıca AKP'leştirildi. Oysa AK Partinin kurulduğu ilk yıl ve yıllar öyle miydi?

Adının  başında ki gibi ADALET vardı!  Adaletten uzaklaşanlar Reis'in tezgahına yaklaşamazdı. Ama sonrasında olanlar oldu. Özellikle Avukat ve Doktor'larla içini doldurulan AK Parti, geçen yıllar içinde nasıl olduysa oldu, önce ADALETTEN ardından SAĞLIKTAN uzaklaştı.

Adaletini kaybeden AK Parti'de en hazin darbe önce 17/25 Aralık modern darbe girişimi ve sonrasında Reis ve ülkemize ikinci daha büyük 15 Temmuz hain darbe kalkışması yaşatıldı.

Gelinen süreç... TSK'sı, Adliyesi, Emniyeti, Bürokrasisi sarsılmış zedelenmiş, örselenmiş ve morali bozulmuş hale getirildi. Ve yeniden moral yükseltilmeye, örselenen imaj düzeltilmeye çalışılıyor.  Bu günlerde AK Parti'de net biçimde AKP olmaktan dönmeye çalışıyor. Ama zor. Çünkü kanser mikrobu misali AKP partinin gövdesini sarmış durumda...

Ve dün kongre de 15 yıldır Samsun ve ilçelerinde şahsımı tanımayan kalmamış olmasına rağmen Sayın Karaaslan ve Sayın Bakan Demircan'ın koruma ordusunun kimlik sorgusuna(!) mazhar oldum. Ben ki 3 dünya devinin Durusu da ki buluşmasına dahi girmiş kimlik sordurmamış biriyken, Ayvacık' ta, halkın partisi AK Partinin vekillerinin korumaları tarafından kimliğim sorgulandı.             Bu ayıp AK Partinin değil, AKP'leşenlerin  en güzel örneği oldu. AK Partiyi 2014 yılından bu yana halk, basın ve toplumdan tecrit eden AKP zihniyetlilerden AKP' dek i gücünü üzülerek görmüş olmanın acısını yüreğimde hissetmekten hicap duydum.

Her neyse daha sonra Ayvacık İlçe Başkanlığı kongresinden ayrılırken önce Samsun Milletvekili Fuat Köktaş'la merhabalaştık. Merhaba dese de nedendir bilmem ama yorgunluğu ve sıkıntısı yüzünden okunuyordu. Hani şu yalan rüzgarları onun aklına adımızı kazıyor ya! Dünya gözünü bırakıp gönül gözüyle bakabilse her şeyi net görecek. Yorgunluk ve sıkıntı ondan olsa gerek diye düşündüm. Yanılıyorumdur inşallah...

Daha sonra ilk defa hem de korumaların tedirgin ve çok yakın tutumu altında, yılların ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan'la ayak üstü sohbet etme şerefine(!) mazhar oldum. Hem de tedirgin korumalar eşliğinde!? Korumalara asla lafım yok. Onlar görevlerini gerektiği gibi yapıyor. En azından Bakan korumaları gibi değiller. Bakan korumaları bırakın bizim haber yapmamızı neredeyse Bakanı konuşturmayacaklar. Bu kadar tedirginliği görünce kendilerine, "Kimse bir şey yapmaz burada telaşlanmayın" deme hissiyatı duydum. Reisin halini düşünemiyorum...

Her neyse oracıkta hemen "Çiğdem hanım" dedik hamdolsun yıllar sonra kendimizi tanıtabildik... Şikayet ve sıkıntımızı 3 cümle de dile getirdik ve meramımızı anlatmak için randevu istedik. Arayacağım dedi gerisi bizim aramızda kalsın şimdilik. Randevu ve telefonunu  4 gözle bekliyorum.

Ama orada şunu öğrendik; Siyasetçiler, işlerini yürütmeleri için görevlendirdikleri bazı şahıslar, o siyasetçileri halktan uzaklaştırmışlar ve kendilerine pay çıkartmışlar. Siyasetçinin hiç bir şeyden haberi yokmuş. Sanırım yatıp kalkıp şükrediyorlar. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi bir isim var ki seçilmeleri her seçim de çok kolay. O olmasa ilk seçimde hiç birisi o koltuklara gelemeyeceklerini anlayacaklar.   

Her neyse, görünen ve okunan şu; AK Parti Samsun İl Başkanı kongresinin ardından AK Parti önce AKP'lilikten uzaklaşmak zorunda. Ardından gelecek seçimlerde Belediye Başkanları ile Milletvekillerini Avukat ve Sağlıkçılardan seçmemeyi iyi ve kesin düşünecektir, düşünmelidir.

Çünkü onların siyasetin içinde çok sayıda olması Adliyeler ile Sağlık kurumlarının işini çıkmaza sokuyor. İhaleler, yargının kararları gölgelenmesin, halka kucaklaşmak rahatlasın. Ayrıca AK Parti teşkilatları avukat ve doktor bürolarından değil, parti binalarından yönetilsin, AKP'lileşme bitirilmeli deniliyorsa; Avukat ve Sağlıkçılar gibi bazı önem arz eden görevlerdeki mesleklerden isimler siyasetten çok acil uzaklaştırılmalıdır. Bu çıkışlar yapılmadıkça yargı şaibesi dinmeyecek, sağlık sorunları keşmekeşliği bitmeyecek...

Ayrıca; Siyasete girenlerin 7 sülalesinin mal varlığı araştırılmalı ve net biçimde siyasete sokulmalı. Aynı şahısların siyaset sonrası malvarlıkları yeniden tespit edilerek arada varsa farklı bir gelir veya mal varlığı bunların geri alınabilmesi için acil kanunlar çıkartılmalıdır. Başka türlü memlekette siyasette, devlet mesleği de icra edilemez hale gelecektir.

Sonuç olarak; Devleti, devleti yönetmeye talip olanlardan ve yönetenlerden korumak zorunda kalmamak umudu ile...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi
SON YAZILAR