Son zamanlarda özellikle bana ve çevremdeki dostlara şöyle bir baskı yapılmakta; ‘Yahu arkadaşların iyi seç, şununla gez, bununla gezme…’ bu ne ukalalık! Bu ne terbiyesizlik!.

Dostlar; rahatsızlığınız varsa, üzerimize dostlarımızı salmayınız. Bizim telefonlarımız sizlerde mevcuttur. Arayınız, konuşunuz. Üzerimize insanları  salmayını. Bu sizin aciziyetinizi ortaya koyuyor. Biz dostlarımızı kırmayız. Ama susmayız da…

Halkın konuştuklarını konuşuyoruz.Sıkıntılı süreçten geçiyoruz. Bunu biliyoruz.
Rahatsız olanlara şunu söylemek isterim, Hiçbir hatıra veya anı defterleri incelediniz mi? Ben geçenlerde baktım. Hatıralarımı, askerlik hatıralarımı, kitapçığına varana kadar baktım. Temiz olduğunu gördüm. Hakkımda da hiç kimse olumsuz bir cümle etmemiş. Ne kadar rahatım bir bilseniz…

Birde bizlere söylemeyen ve bizlerden rahatsız olanlara da söylemek istediklerim var.Siz anı ve hatıra defterlerini incelediniz mi? Bir bakın ne görünüyor?Ona göre konuşun. Bakın ben hiç rahatsız oluyor muyum? Ben hep relaksım. Sizde olun. Olabilirseniz tabiî ki! Siz şöyle bir geriye bakınız kaç insan yanınızda, kaç kişiyi menfaatleriniz için harcamışsınız. Yanınızda kim kalmış.

Değerli okurlarım;
Sizlerde kiminle gezeceğinizi, kiminle arkadaşlık yapacağınızı bu zevatlara sorarsanız mutlu olurlar. Bu ne köhne bir tabiyettir. ‘Ben onunla konuşmuyorum. O sana zarar verir. Onunla, bununla gezme.’ Cümleleri söyleyene insan demez mi; “Sanane kardeşim, sana mı soracağız hadi işine” demez mi? Dur bende diyorum. Geçenlerde aciz bir vatandaş bir dedikodu duymuş, benim bir akrabamı aramış. Telefonda, “Ertan abiyi severiz. Böyle, böyle konuşmuş. Doğrudur ama camii avlusunda herkes o konuyu konuşuyor. Ama sizin kuşlar size yanlış aktarıyorlar bilesiniz…”  demiş

Siz ne arıyorsunuz? Gazeteci yazmasın, konuşmasın, hep ortada dursun. İşte bu yüzden herkes gazeteci, köşe yazarı olamaz. Padişahım sen çok yaşa dönemi geçmiştir. Tek gerçek var. O da realist olmak. Geçmişle yüzleşmek. Her şeyin zamanı olduğu gibi bu anlarında zamanı olacaktır. Yıllar öncesinin Ertan abisi ne oldu da değişti? Bir kendinize sorunuz! Aynanızı karşınıza alıp, bir kendinize bakın.

Değerli dostlar; Kimse ak kaşık değildir. Herkes geçmişi ile bir gün yüzleşecektir. O an da yakındır. Şu memlekette her ne olursa olsun azda olsa, birileri haberdardır. O haberler birikir, birikir dosyaları doldurur ve kel görünür. Kimse kral, padişah değildir.

Ben bundan sonra arkadaşlarımı seçerken, size soracağım, Ben akılsızım zaten! Sizde arkadaşalarınızı seçerken bu ahmaklara sorun emi! Sonra yanlış yaparsınız haaaa!

Ey okumuş cahiller; aklınız mı gitti? Çok korkmuşa benziyorsunuz! Sağa-sola saldırmanızdan belli oluyor. Korkunun ecele faydası mı var? Size soruyorum.

Benim arkadaşlarım ve dostlarım dağ gibi sağlam, sırtımı onlara dayıyorum. Hani sizin arkadaşlarınız;