Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Afyon’un kaymağı bize acı geldi…

Afyon’un kaymağı bize acı geldi…

  

    Hani bilirsiniz çok fazla spora bulaşmam. Bulaştı mı da acayip bulaşıyorum tepki çok oluyor.

Ama durun bu gün hazır Spor Müdürümüz yokken dün izlediğim ve “Bizim takım bu mu?” dedirten Çarşambaspor- Afyonkarahisarspor maçını anlatayım.

Bazen benim yazılarıma çok kızıyorlar ama sanırım doğruları yazmak çok kötü bir şey.

Kaldı ki Köşe yazarımız Sayın İbrahim Fethi Sel aylardır bangır bangır bağırıyor bu takım iyi değil, kumaş bu kadar diye, dinleyen kim?

Her neyse düne dönelim ve gördüklerimizi bir iyice irdeleyelim. Çarşambaspor.

Efsane… Efsane takımın düştüğü hale bakın..

Afyon’un kaymağı bize acı geldi…

    Bu takımın adı büyük, kalitesi büyük, Türkiye’ de adını, gücünü duymayan bilmeyen yok.

Ama dün Çarşambaspor yıllar sonra adeta sahada patates tarlasında ki vakti geçmiş patatesler gibi yerlerde süründürüldü, süründü. Gördüğüm takım Çarşambaspor değildi. Bu takımın kumaşının kaliteli olmadığını sürekli söylüyoruz. Bu yıl kurulan takım tam bir felaket.

     Mesela ilk 4 hafta sürekli beraberliklerle geçiren Çarşambaspor bu hafta kendinden 1 puan altta ki Afyonkarahisarspor maçına kendi saha ve seyircisi önünde çıktı. Herkes bu takımı ezer geçer diye beklerken henüz hakem dudağından düdüğünü indirememişti ki, haftalardır takımını kurtaran Güven bile kaleye giren golü görmedi, göremedi.

     Çünkü ilk saniyeden itibaren savunma, orta saha diye hiçbir bölümü oturtamamış. Güven mi, yapacağı hiçbir şey yok.

     Sonra o da ne!:..Futbolcu maçtan sonra hangimiz kesilecek, hangimiz kadro dışı kalacağız endişesi ile sahaya çıkmış gibi. İlk gol şok dedik, şoku atlatırlar diyorduk ki bir şey fark ettik.  Afyon takımı güçlü, efsane Çarşambaspor’un adından korkarak gelmiş, Yeşilırmak Stadyumuna, ama gelin görün ki Çarşambaspor’lu futbolcularda adeta haftaya kim kadro dışı kalacak diye düşünerek kendileri sahada, beyinleri kaldıkları tesiste geziniyor. Kimisi bavulunu toplamış bile, ama hala sahada oynuyor?!. Yada öle sanıyor herkes.

     Teknik Hoca Hancı. Sözde Vefakar. Vefakar ama onun vefasını bilmeyenler olması nedeni ile o vefası boşa…

    Çünkü bu dünyada, siyaset ve spor acımasızdır. Sizi bir günde ilah, bir günde hasır eder unutmamalısınız. Ve dün Hancı kendi ipini kendi çekti.

Nasıl mı?. Kimse bilmez ama kendi alt yapından çıkan ve Yozgat macerası sonrasında geri dönen senin her zaman can simidin Murat Bilgin ve Ahmet Acar gibi genç ve Çarşambanın kendi evladını takım kadrosuna almazsan?. Sormazlar mı neden yok bu oyuncular diyerek. Bilen oyuncu da patates tarlasında vakti geçmiş patates gibi oynar ve maç sonunda seni taraftarla böylesi baş başa bırakır.

Her neyse:

    Takım iyi değil. Afyon’ dan gelen meslektaşlarımız bile şaşkın oynanan oyuna, takıma ve sonuca. İnanamıyorlar!. Biz inandık, biliyorduk bu takımın böylesi kaza yapacağını, ama onlar hala maç bitmiş inanamıyorlardı…

    Sorun, bu takıma güçlü forvet gerekirken, gol yollarında da becerikli, seni kurtaran oyuncunu kadroya almazsan tribünler böyle eder adamı. Acımasız mı?. Evet acımasızız. Çünkü yıllarca BAL Ligine demir atıp acı çeken bu taraftar.

Sonuçta böyle giderse; bir Hancı gider, başka Hancılar gelir. Ya çıkıp gerçekleri anlatacak ya da susacak ve elinde ki kadro ile en iyisini yapmaya devam edecek.

Aslına bakarsanız futbolda yenmekte yenilmekte var. Yenilmesi normaldir, GS, FB, TS bile yeniliyorsa, Çarşambasporun yenilmesi çokta abartılmamalıdır. Ama hiçbir Teknik Hoca tribünde ki taraftarına bağırıp kızmıyor, hakkı da yok. İyi tezahüratta alkış tutarsın, kötüsünde neden darılırsın. Her şey karşılıklıdır. Hancı dün yanlış yaptı kimse de tasvip etmedi zaten.

Oysa bu takıma her gün antrenman yaptırdığını söylemişti İbrahim Hocam. Her idmanında telefon açtığımızda “antrenmandayım meşgulüm” diyordun. Çok yoğundun hani!?. Ama başka meslektaşlarımıza yüreğinin içini açıyordun. Peki o kadar yoğunlukta idin, kendi memleketinin basınına vakit ayıramadın, kendi oyuncunu nasıl ve neden kestin takım kadrosundan anladım. Başkalarına ayırdığın vaktin şimdi seni kurtarabilir mi?. Tıpkı kendi ellerinde büyüttüğün Murat Bilgin’i kestiğin gibi. Sakatsa özür dilerim ama gelen bilgi başka ondan yazıyoruz.

Kısacası bu takımda Teknik Hoca kalitesi sıkıntısı var, Bu takımda oyuncu transferleri doğru değil ve hala eksik, aksayan yerler var, Bu takımda forvet ihtiyacı doruk noktada…

    Kayseri’ den gelen bir oyuncuyu hangi usta Hoca yedek soyundurup ilk kez forma verdiğin bir oyuncu ile maça başlar. Seni profesyonel oyuncu yer sen onu yedek kulübesinde bekletirsen… Ya ondan güçlü olacaksın, ya da takıma sahip çıkacaksın.

     Kaldı ki oyuncular temiz duygular içinde ve mücadele ediyordu 4 haftadır da…

Anlamadığım bu hafta takım antrenmanı çok yapmasına rağmen, geceni gündüzüne katmana rağmen futbolcular da ne vardı da seni, Çarşambalı taraftarları üzdüler?

Bunları açıklayabilir misin?

    Suçlu ayağa kalk denildiğinde kimse İbrahim Hancı demesin. Suçlu Hancı’dan önce Yönetim ve yönetime maddi destek verenler de…

    Sonra Hancı, suçlu çünkü o bunlara razı olması nedeni ile. Bu maç sonrası Hancı gider mi?

Asla gitmez. Ama belki takımı toparlar ya da toparlanması için bir 5 hafta daha bekleriz, ligin ilk yarısı biter. Lig bittiğinde hala 3. ligte kalırsak ümitlerimizi seneye bağlarız.

Şimdiden avuçlarını ovuşturanları görüyorum. Hancı’nın ve yönetimin işi çok zor. Bizden uyarması. Biz yine kötü adamız, ilan edileceğiz kesin olmasına kesin de; Hancı hocam sakın sen kötü adam olma yeter. Taraftar bir küserse, bir daha Yeşil beyaz yüzünü kimse göstermez. Unutma…

Kim ne derse desin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi