Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Acının yolu da, işi de yok…

Acının yolu da, işi de yok…

 

Bizim içimiz yanıyorsa, birilerinin de (inşaat şirketini bahsediyor) içi yanmalı” diyorum…

Bu sözler geçtiğimiz gün İstanbul’ da bir inşaatta yanarak hayatını kaybeden işçinin akrabası. Yanan işçinin akrabası o0lduğunu ve işçinin eşinin, babasının hayatlarının tamamen karardığını dile getiriyor.

Evet konu anlaşıldı.

Dün İlçe protokolümüz Topal ailesinin gerçek hayatını gidip bizzat gördü ve dertlerini dinlediler. Taziye dileklerini ilettiler. Habere yine işlerim nedeni ile gidemedim ama Haber Müdürümüz Serkan Karahan gitti. Gerçekten de Topal ailesinin Karamustafalı Köyünde ki ikametgâhları yani evlerine ulaşım içler acısı. O nedenle haberi yaparken Serkan, “Acının Yolu yok” manşetini kullandı.

Bazen manşetlerimizi çok eleştiriyorlar. Ama gerçekleri tam çıplaklığı ile anlatabilmenin ve vurguyu tam yapabilmenin tek yolu manşetlerdir. Ancak bizim insanımız sadece manşeti ok8uyup yargılıyor haberin detayını bi zahmet okumadan sonuca ulaşmayı seviyor. Tembeliz bir bakıma yani. Her neyse Topal ailesinin evine giden yol çamur deryası içinden kah atlayarak kah tahta köprülerden geçerek gittiler.

İşçi akrabası derdini anlatırken yanarak hayatını kaybeden akrabasının çalıştığı şirketi çok iyi bildiğini ve orada herkesin ayakta kalabilmesi için kendi kendine mutlaka büyük mücadele vermesi gerektiğini dile getiriyor. Akıllara anlatılanları dinleyince Sigortalı mıydı sorusu geliyor.

Son yıllarda Türkiye’ de mantar gibi İnşaat firmaları türedi. Genelde taşeron olarak çalışan firmalar daha çok sigortasız ve günü birlik işçi çalıştırarak Topla ailesinin dile getirdiği gibi kısa yoldan zengin olmanın hesabını yapıyor. Eğer ki bu işçi de sigortasız idi ise ( net bilgimiz yok yanlış anlaşılmasın)  işte o zaman iş daha vahim.

Biz konumuza dönecek olursak eğer; Kaymakam Yıldız, Belediye Başkanı Dündar ve Başsavcı Kurt Topal ailesinin hem acısını, hem dertlerini ve de yaşadıkları dinlediler. Kaymakam Yıldız, hukuki yolların başladığını ve konunun enine boyuna araştırılacağını ve acılarını çok iyi anladığını dile getirdi. Evin bulunduğu alanın ise yol ve ulaşım sorunu için gereken araştırmanın yapılarak hukuksal yönden problem olmadığı takdirde yolun da yapılabileceğini araştırarak yapımı yapmaya gayret edeceklerini dile getirdi.

Başkan Dündar ise olayın vicdani ve hukuksal yönü dışında bir de tevekkül olayı olduğunu dile getirerek tevekkül edilmelidir. Her konuyu devletimiz inceliyor. Sizlerin acısını biliyoruz ve bir kere daha başsağlığı diliyoruz diyerek aileyi teskin etmeye çalıştı.

Sonuç:  Yanıp giden bir can, geride kalan ailesi ve acısı. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Ama yine de acının yolu olmadığını net gördük. Yol derken ulaşım babında algılanamadan ekmek parası kazanmak için her yol acılarla dolu.  Bu nedenle herkesin kendi memleketinde daha çok iş ve istihdam alanı yaratılarak başka memleketlere giderek gurbette böylesi vahim sonuçlarla hayatların karartılmaması gerekir. Bu nedenle de elimizde ki iş ve istihdam alanlarını iyi değerlendirmeliyiz ve daha çok istihdam alanı yaratacak sanayileşmeye yönelik, fabrikalar ve iş sahalarının artık Çarşamba’ da da yaratılması gerekiyor.

Ne dersiniz?

Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi