‘130 kişi işsiz kalacak’

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü’nün Samsun-Çarşamba, Sinop ve Tokat Havalimanlarını tek bir pakette özelleştirmek istemesine TUS Genel Başkanı Şerafeddin Deniz tepki gösterdi.
Samsun’da konuyla ilgili basın açıklaması yapan Genel Başkan Deniz, “Samsun-Çarşamba Havalimanı DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından özelleştirilecek ilk 3 liman arasında bulunmaktadır. Bugün Nevşehir Havalimanı’nın özelleştirilmesiyle ilgili ihale ilanı ilana çıkmış oldu. Büyük ihtimal ile önümüzdeki hafta da Samsun limanının ihalesi ile ilgili ilanda bizlerin önüne gelmiş olacak” dedi.

SAMSUN ÇARŞAMBA HAVALİMANI ÖZELLEŞİRSE 130 KİŞİ İŞTEN ÇIKARILACAK
Samsun Çarşamba Havalimanı’nın ilahe sürecinden sonra bir başkası tarafından işletilmeye başlanacağını belirten Deniz, “Samsun limanının önemli bir özelliği var. Karadeniz bölgesinde en büyük limanlarımızdan bir tanesidir. Burada yaklaşık 130 tane çalışanımız var. Çalışanların çoğu Samsun’da doğmuş, büyümüş insanlardır. Bu çalışan arkadaşlarımız ihale sürecinden sonra hem yaşadıkları şehirden hem de çalıştıkları iş yerinden kısacası Samsun’dan kopmak zorunda kalacaklar. Türkiye’nin herhangi bir bölgesindeki limana nakledilmeleri söz konusudur. Buradaki 40 civarındaki arkadaşımızın da burada kalması söz konusu. Hava trafiği, elektroniğin havayla ilgili kısmı yine DHMİ tarafından olacağı için bu 40 arkadaşımız bu hizmetleri karşılayacaklar” diye konuştu.

SAMSUN ÇARŞAMBA HAVALİMANI ZARAR EDİYOR
Samsun-Çarşamba Havalimanı’nın zarar ettiğini ifade eden Deniz, “Samsun havalimanımızın bu yıl yaklaşık beklenen yolcu kapasitesi 1 milyon 500 bin civarındadır. Aldığımız bilgilere göre Samsun havalimanı zarar eden bir limandır. DHMİ gibi son derece ehil bir kuruluşun Samsun havalimanını çalışır, karlı bir halde çalıştıramadığı bir ortamda üçüncü bir şahıs şirketinin bu konuda yeterliliği olup olmayacağını göreceğiz ama DHMİ ile kıyasladığımızda kesinlikle o tür deneyime ve bilgiye sahip olmayan bir firmanın buradaki havalimanını işletip, birde üstüne kar etmesinin nasıl mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Teknolojik anlamda Samsun havalimanı teknik altyapı ve üst yapı ile donatılmış durumdadır. Günümüzün şartlarında bir havalimanında bulunulması gereken her türlü araç, gereç ve ekipmanlar mevcuttur. Yeterli sayıda olmasa bile çok sayıda arkadaşlarımız kendini yetiştirmiş insanlardan oluşuyor. Bizim aklımıza gelen şey, ucuz iş gücü kullanmak suretiyle yetenekli ya da yeteneksiz, ehli ya da ehli olmayan insan kullanmak suretiyle personelden tasarrufa gidecekler. Onun dışında da yapabileceği fazla bir şey olacağını sanmıyoruz. Samsun havalimanının işletme hakkının özelleştirilmesi meselesi aklımıza birçok soruyu da beraberinde getiriyor. Neden Samsun havalimanı, neden başka zarar eden veya kar eden bir havalimanı değil. Samsun’dan neden başlanıldı? Bu soruların cevabını merak ediyoruz. Türk Ulaşım-Sen olarak özelleştirmenin her türlüsüne karşıyız. Bu özelleştirmeyi durdurabilme kapasitemiz pek kolay değil” şeklinde konuştu.
DHMİ’de yetkili sendikanın Memur Sen’e bağlı bir sendikada olduğunu belirten Deniz, “Yaklaşık 10 sene kadar DHMİ’deki yetkili sendika Türk Ulaşım Sen’di. DHMİ limanları özelleştirmesi meselesi yıllardır gündemde olan bir şeydi ama biz yetkili olduğumuz süre içerisinde DHMİ Genel Müdürlüğü bu özelleştirme meselesini masaya getirebilme cesareti gösterememişti. Çünkü karşılarında direnen ve direnmeyi becerebilen bir sendika vardı. Ne zaman ki yetki el değiştirdi. Bugün Nevşehir’de önümüzdeki hafta Samsun’da başka hafta da başka limanlarda bu tür özelleştirme çalışmalarının ciddi manada gündeme getirilmesi onların yetki kazanmasıyla birlikte DHMİ ve ülkemizin gündemine oturmaya başladı. Bu sendika özelleştirmelere karşı olduğunu halen ifade edebilmiş değil, halen direnebilmiş değil. Dolayısıyla özelleştirmeler karşısında sessiz kalan bir sendikanın sendikal bir yapı olarak tanımlanması da doğru değildir.”